Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katılarak milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Yılmaz, Konya’daki sulama sorunlarına dikkat çekerek, “Su konusu gerçekten en kritik konulardan biri. İklim değişikliğiyle birlikte, özellikle Akdeniz Havzası’nda birçok ülkenin, dünya ortalamasına göre daha yoğun etkileneceği anlaşılıyor. Bu durumu şimdiden görüp tedbirler almamız gerekiyor. Nüfus artışı ve tüketim kalıplarındaki değişimle su konusunda daha zorlu bir dönemle karşılaşabiliriz. Bu nedenle, su yönetimi adına ciddi tedbirler düşünmemiz elzem. Kabinemizde de bu konular detaylı şekilde ele alındı ve Cumhurbaşkanımızın başkanlığında su ile ilgili bir komisyon kuruldu. Çevre Şehircilik, Tarım ve Maliye Bakanlıklarımızın yer aldığı bu komisyon, ilk toplantılarını tamamladı. Şimdi kapsamlı bir yol haritası hazırlama sürecindeyiz ve tüm tekliflerimize, görüşlerimize açık olduğumuzu belirtmek isterim. Su konusuyla ilgili pek çok başlık mevcut; açık sistem kanaletlerin kapalıya dönüştürülmesi, bitki deseninin suya göre yeniden düzenlenmesi ve deniz suyunun yeni teknolojilerle kullanımı gibi çok sayıda seçenek masamızda” ifadelerini kullandı.
Yatırımlar konusunda Yılmaz, “Kurumların yatırım ödenekleri ile ilgili yapılan yüzde 15 kesinti ile birlikte, tamamlanma aşamasına gelmiş projelerin daha hızlı bir şekilde ekonomiye kazandırılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Burada temel mesele verimlilik. Eşit bir şekilde birçok projeye ödenek dağıttığınız zaman hiçbiri tamamlanmıyor ve hizmet üretemiyorsunuz. Ancak, sonuç aşamasına gelmiş projelere yoğunlaşarak bunları tamamlayıp, hizmet alındıktan sonra bir sonraki yıl diğer projelere geçiş yapma imkânı elde ediliyor. Bu kapsamda, sulama ve sağlık gibi öncelikli alanlara yeniden yüzde 10-15’lik bir dağıtım yapıldı ve bu alanlar desteklendi. Bütçedeki gider tarafında bu yıl için herhangi bir aşırılık söz konusu değil. Faiz artışına rağmen, geçen yıl belirlenen gider bütçesi çerçevesinde kalmayı başardık” şeklinde konuştu.
Kur korumalı mevduatın bütçedeki yerini sorduğunda Yılmaz, “Merkez Bankası’nın bilançosunda KKM hesapları mevcut ve toplam mevduatlar içindeki payı oldukça düşmüş durumda. Yani KKM’nin tasfiye sürecine girdiğini söyleyebiliriz. Merkez Bankası yeni hesap açılmasına da izin vermiyor. Dolayısıyla KKM uygulaması büyük ölçüde sona ermiş görünüyor. Bu düzenlemeleri geçici bir ihtiyaç olarak yapmıştık ve kalıcı bir sistem değil. Hem maliyet hem de fayda açısından değerlendirmek gerekiyor” dedi.
Enflasyona ilişkin değerlendirdiği Eylül ayı verileri hakkında Yılmaz, “Eylül ayı enflasyonu beklentilerimizin üstünde gerçekleşti. Bu durum, yıl sonu tahminlerimizde daha temkinli bir yaklaşım benimsememize neden oldu. Ekim ayı enflasyon verileri ise 3 Kasım’da açıklanacak. O rakamları gördükten sonra yıl sonu tahminlerimizi daha sağlıklı bir şekilde yapabileceğiz. Ancak, Eylül ayının sıra dışı bir ay olduğunu düşünüyorum. Ekim’de tekrar normal bir düzeye döneceğini umuyorum. Ancak, Ekim ayı verilerini görmeden kesin bir tahminde bulunmak istemiyorum; 30’un altı ya da üstü bir rakam öngörüyorum” ifadelerini kullandı.
