Ankara’da gerçekleştirilen Erdoğan–Merz görüşmesi sonrası, zirveden çıkan sonuçlara ilişkin değerlendirmeler dikkat çekiyor. Gazeteci Serkan Demirtaş, ntvcom.tr için bu gelişmeleri derledi…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, dün Ankara’da kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmeler, Türkiye-Almanya ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Mayıs ayında göreve gelmesinin ardından Türkiye ile ilişkilere dair vurgularda bulunan Merz, dünkü basın toplantısında da “stratejik ortaklık” ifadesine vurgu yaptı. Almanya’ya yaptığı ilk resmi ziyarette, iki ülke arasındaki ilişkilerin bu anlayışla daha da güçleneceğini belirten Merz, mevcut potansiyelin değerlendirilmesi için çalışacaklarının altını çizdi.
Erdoğan ve Merz görüşmesinden çıkan bazı öne çıkan noktalar şunlardır:
SAVUNMA VE GÜVENLİK ZEMİNİ:
Her iki lider, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları sonrası oluşan yeni jeopolitik şartlara dikkat çekerek, bu duruma uygun yeni ilişki modellerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade ettiler. Erdoğan, Almanya’nın Türkiye’ye uyguladığı savunma sanayi kısıtlamalarının kaldırılmasının ardından, bu alanda ortak projelere odaklanmaları gerektiğini vurguladı. Bu yaklaşımın, Türkiye’nin savunma kabiliyetleri ve ticaret hacminin 60 milyar dolara ulaşma hedefi doğrultusunda önemli olduğunu dile getirdi.
Merz, Almanya’nın değişen dünya şartları ile uyum sağlayarak “stratejik ortaklıklarını” güçlendirmeyi amaçladığını belirtirken, Türkiye’nin de bu süreçte yer almasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Almanya’nın geçmişteki silah satış ambargolarını hatırlatan bu yaklaşım, Berlin yönetiminin Türkiye’ye yeni bir bakış açısı geliştirmiş olduğunu gösteriyor. Özellikle, Türkiye’ye satılan silahlarla ilgili kısıtlamaların kaldırılmasının ardından, işbirliğinin önündeki engellerin ortadan kalktığı görülüyor.
TÜRKİYE KİLİT AKTÖR:
Alman Şansölyesi, Türkiye’nin birçok çatışma alanında “kilit aktör” olarak tanımladı ve bu bağlamda güvenliğe dair işbirliğinin sadece savunma sanayi ile sınırlı kalmayacağını sözlerine ekledi. Türkiye-Almanya ilişkilerindeki bu dönüşüm, Avrupa’daki güvenlik mimarisine dair Brüksel’in politikalarını da etkileyebilir. Erdoğan, iki ülke arasında artan işbirliğinin Avrupa güvenliği açısından önemini vurguladı. Türkiye’nin savunma sanayiinde elde ettiği son kazanımların bu süreci destekleyeceği tahmin ediliyor.
AB İÇİN DE STRATEJİK DİYALOG:
Türk-Alman görüşmelerinin önemli gündem maddelerinden biri de Türkiye-AB ilişkileriydi. Almanya’nın Türkiye’nin tam üyeliğine dair geçmişteki olumsuz tutumu biliniyor. Ancak Merz, Ankara’daki açıklamaları ile daha dostane bir yaklaşım sergiledi ve Türkiye’nin AB’de yer almasını desteklediğini ifade etti.
Basın toplantısında “Türkiye’yi AB’de görmek istiyoruz. AB ile bu yönde stratejik diyalog kurulmalı” diyerek Berlin’in yeni tutumunu ortaya koyan Merz, tam üyelik sürecinin askıya alındığı bir dönemde gümrük birliğinin güncellenmesi ve vize serbestisi konularında ilerleme sağlanmasına yönelik çabaların sürdürülmesinin önemine dikkat çekti.
TİCARETTE 60 MİLYAR DOLAR HEDEFİ:
2024 yılında Türkiye ile Almanya arasında gerçekleşen ticaret hacminin 47.5 milyar dolar olması bekleniyor. İki ülke, bu rakamı 2025’te 50 milyar dolara çıkarma hedefi güdüyor. Erdoğan ve Merz’in öncelikli hedeflerinden biri, bu rakamı 60 milyar dolara yükseltmek.
Türkiye-Almanya Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi (JETCO) toplantısının beşincisinin yakında gerçekleşeceği biliniyor. Ayrıca, ülkelerin işbirliğini derinleştireceği bir diğer alan enerji. Türk-Alman enerji forumunun son oturumu 2022 yılında gerçekleştirildiği bilgisi mevcut.
Rusya-Ukrayna sorununun yarattığı enerji krizinin ardından, Türkiye ve Almanya’nın yenilebilir enerji başta olmak üzere yeni iş birlikleri geliştireceği öngörülüyor.
İSRAİL KONUSUNDA DERİN GÖRÜŞ AYRILIĞI:
Görüşmelerde, bölgesel meseleler de gündemden düşmedi. Özellikle İsrail-Hamas çatışması ve Suriye sorunu öne çıktı. Ancak, iki lider arasında en ciddi görüş ayrılığı İsrail meselesinde belirlendi. Almanya tarihsel olarak İsrail ile yan yana yer almış bir ülke olarak, Filistin devletini tanımamıştır.
Bu çerçevede, Erdoğan ile Merz arasında görüş ayrılıklarının sürmesi bekleniyor. Fakat, Türkiye-Almanya ilişkilerinin yeni dönemi üzerinde bu durumun önemli bir etkisi olmayacağı tahmin ediliyor.
 
							


 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					