Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirilen 2. Dünya Sosyal Kalkınma Zirvesi çerçevesinde, “Sosyal Kalkınma ve Entegrasyonun Temel Taşı Olarak Aile: Sürdürülebilir Gelecek İçin Stratejik Bir Yaklaşım” başlıklı yan etkinlikte önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Göktaş, ailenin toplumsal uyumun en temel unsuru olmanın yanı sıra sosyal entegrasyon ve kapsayıcı kalkınmanın da merkezinde yer aldığını belirtti. “Bugün, toplumları ayakta tutan en kadim kurum olan aileyi konuşmak için bir aradayız. Aileyi yeniden merkeze almak, insanlığın en acil sorumluluğudur.” şeklinde konuştu.
Göktaş, sosyal dengelerin yeniden tanımlandığı bir dönemde, toplumsal gelişimi yalnızca ekonomik göstergelerle değerlendirmenin yanlış olduğunu vurguladı. “Gerçek kalkınma, bireylere, ailelere ve değerlere dokunarak mümkündür.” dedi.
Aile odaklı politikaların sürdürülebilir sosyal uyum ve uzun vadeli kalkınmanın temel taşlarını oluşturduğunu belirten Bakan Göktaş, “Sosyal gelişimin gerçek ölçütü, ailelerin huzuru, sofraların bereketi ve nesiller arasındaki güven olmalıdır.” ifadesine yer verdi.
Dünyada yaşanan savaşlar, göçler, iklim krizi ve dijitalleşmenin aile yapısını derinden etkilediğine dikkat çeken Göktaş, bireyselleşmenin arttığı çağda evlilik ve doğum oranlarının düşmesi, yalnızlık hissi ve aile bağlarındaki zayıflama gibi sorunların ortaya çıktığını belirtti.
“Bu durum, aileyi yeniden merkezde konumlandırmayı insanlığın en acil sorumluluğu haline getiriyor.” diyen Göktaş, küresel sorunların yalnızca ulusal çabalarla çözülemeyeceğini, uluslararası dayanışma ve ortak politikalar geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.
“Aileyi tüm politikaların merkezine yerleştiriyoruz”
Türkiye’nin tüm politika belgelerini aileyi güçlendirme vizyonuyla şekillendirdiğini aktaran Göktaş, “On İkinci Kalkınma Planımız, aileyi kültürel ve manevi değerlerin temeli olarak tanımlıyor. Bu doğrultuda 15 Mayıs 2024’te Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ile Eylem Planı’nı hayata geçireceğiz.” dedi.
Kurumsal kapasitenin Aile Enstitüsü ve Nüfus Politikaları Kurulu aracılığıyla güçlendirildiğini vurgulayan Göktaş, veriye dayalı politikalarla aile ve nüfus konularında kapsamlı çalışmalar yapıldığını söyledi.
Ayrıca, 2025’in Türkiye’de “Aile Yılı” olarak ilan edildiğini hatırlatan Göktaş, bu kapsamda aileyi güçlendirmeye yönelik ulusal farkındalığı artırmak için seferberlik başlattıklarını belirtti. Uluslararası alanda yürütülen aile diplomasisi ile de küresel iş birliğini güçlendirmeye çalıştıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yıl BM Genel Kurulu’nda aile kurumuna yönelik küresel tehditlere dikkat çektiğini hatırlatan Göktaş, bu vizyonun Türkiye’nin uluslararası alandaki aile politikalarının temelini oluşturduğunu vurguladı.
“Aile dostu ekosistemi kararlılıkla oluşturacağız”
Göktaş, “Aile ve Nüfus 10 Yılı” kapsamında yürütülecek çalışmaların daha güçlü ve kapsayıcı bir çerçevede yapılacağını, barınmadan istihdama, eğitimden sosyal hizmetlere kadar tüm politikaların aile dostu bir ekosistem oluşturmak amacıyla sürdürüleceğini kaydetti.
Zirvenin, ülkeler arasında iyi uygulamaların paylaşılması ve yeni iş birliği yollarının geliştirilmesi için bir fırsat olduğunu dile getiren Göktaş, “Aileyi koruyan, insanı merkeze alan ve toplumsal dayanışmayı artıran politikaları birlikte şekillendirelim.” çağrısında bulundu.
Bakan Göktaş konuşmasını, “Her ülkenin kendi kültürel değerlerinden beslenen fakat evrensel ilkelerle bütünleşen bir aile vizyonu sunalım.” ifadeleriyle tamamladı.


