🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Türkiye Maden Zenginliğini Değerlendiriyor!

Türkiye Maden Zenginliğini Değerlendiriyor!

featured

Bayraktar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2026 yılı bütçesi üzerine milletvekillerinin yönelttiği soru ve eleştirileri yanıtladı.

Türkiye’nin madencilik alanındaki durumu hakkında bilgi veren Bayraktar, ülkenin halen net bir ithalatçı konumda olduğunu ancak dünyanın yedinci büyük maden zenginliğine sahip olduğunu ifade etti.

Madencilikle ilgili stratejileri ve yatırımları artırmak gerektiğinin altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:

“Bu yıl, TBMM tarafından tarihi bir madencilik yasası kabul edildi. Yatırımları cazip hale getirmek için maden sahalarının rehabilitasyonu ile ilgili bütçeleri neredeyse iki katına çıkardık. Altın fiyatları 4 bin dolar seviyesini aştı ve bu doğrultuda devlet hakkını yüzde 25’e yükselttik. Türkiye’de altın madeni işletecek olanlar, ister yerli ister yabancı olsun, ürettikleri altının yüzde 31,25’ini devlete vermek zorunda kalacak. Bu düzenlemenin kurumlar vergisi ve SGK gibi mali yükümlülüklerle birlikte istihdam üzerindeki önemini vurgulamak istiyorum.”

Bayraktar, Türkiye’nin tamamının maden alanı olarak gösterilmesi yönündeki eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Yaklaşık 97 bin ruhsat iptal edildi; sadece 8 bin ruhsat mevcut. Türkiye genelinde kazı yapılan alan ise yalnızca binde 1, yani 783 kilometrekare.” şeklinde konuştu.

YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARI DEVAM EDECEK

Bayraktar, enerji konusunun ülke genelinde 86 milyon kişi için önemli bir mesele olduğunu vurgulayarak, bu konunun siyasi ayrılıklara tabi olmaması gerektiğine dikkat çekti.

Enerji sektörünün yaklaşık 407 bin kişiye istihdam sağladığını kaydeden Bayraktar, “Bakanlığımızda 67-68 bin kişi çalışıyor. Toplamda, neredeyse 1,6 milyon ila 2 milyon insanın doğrudan istihdam edildiği bir alandan bahsediyoruz.” dedi.

Günlük 32 milyon haneye elektrik sağlandığını belirten Bayraktar, doğal gaz hizmetinin de her geçen gün arttığını ifade etti. “Şu anda 22 milyon haneye doğal gaz ulaştırıyoruz ve bu sayı her yıl artmakta. 33 milyon aracın ise her gün akaryakıta ihtiyacı var. TPAO, EÜAŞ, TEİAŞ, BOTAŞ ve ETİ Maden gibi beş büyük Kamu İktisadi Teşebbüsü, 1,3 trilyon lira bütçe ile yatırımlarını sürdürecektir. 2026-2030 döneminde yaklaşık 200 milyar lira yatırım ve bakım bütçesi hedefliyoruz.” dedi.

Bayraktar, Türkiye’nin enerji bağımsızlığına ulaşması ve iklim hedefleri doğrultusunda yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomiye entegre edilmesi için çalışmalara devam edileceğini duyurdu.

Bu yıl güneşten ve rüzgardan elde edilen elektrikle 11 milyar dolarlık doğal gaz tasarrufu sağlandığını belirten Bayraktar, Türkiye’nin her yıl 8 ila 10 bin megavat güneş ve rüzgar kapasitesi projeleri gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi.

Bayraktar, “Bu yıl 8 bin 500 megavatın üzerinde yeni kurulu gücümüz ile Avrupa’da bazı küçük ülkelerin toplam gücüne eşit bir kapasiteli sisteme sahip olacağız. Önümüzdeki 10 yıl içinde 80 milyar dolarlık yatırım ile güneş ve rüzgar projelerine imza atacağız. İletim, dağıtım ve şebekeye yatırım yapmamız da şart. Bu çerçevede, 14-15 bin kilometrelik HV-DC hatları ile birlikte AC hatları için yaklaşık 30 milyar dolarlık yatırım yapmayı planlıyoruz. Aynı zamanda, yabancı yatırımcılarla ikili anlaşmalar yaparak daha uygun fiyatla enerji temin edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Bayraktar, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine sağlanan destek modelinin oluşturulduğunu, ancak bu modelde bazı revizyonlar gerektiğini belirterek, “Bugün villada oturanlar, bahçesini aydınlatanlar ve havuzunu ısıtanların elektrik ve doğal gaz bedellerini neden hep birlikte ödüyoruz? Neden devlet bu yükü üstlensin? Gelir gruplarına göre tespit edilerek, üst gelir grubundaki bireyleri bu destekten çıkarabiliriz. Yardıma ihtiyacı olanlar Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na başvurarak destek talep edebilir.” dedi.

Bayraktar, Türkiye’nin konut dışı elektrik fiyatlarında Finlandiya, Norveç ve Karadağ’dan sonra oldukça cazip bir konumda olduğunu belirtti. “Konut doğal gazında ikinci, konut dışı doğal gazda ise yine ikinci sıradayız. Sübvansiyonlar ve büyük destekler sayesinde bu başarıyı elde ettik.” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’NİN NÜKLEER HEDEFİ

Bakan Bayraktar, nükleer enerjinin iklim hedeflerine ulaşmada önemli bir kaynak olduğunu kaydetti.

Hiçbir gelişmiş ülkenin nükleer enerji yatırımı yapmadığı eleştirisinin yanıltıcı olduğunu söyleyen Bayraktar, “Türkiye’nin doğusunda, yürüyerek ulaşılabilecek mesafede Metsamor, Ermenistan’da bir nükleer santral bulunuyor. Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Slovakya’da da nükleer santraller mevcut. Fransa, nükleer enerjiden gelen elektriğin yüzde 75’ini kullanıyor.” şeklinde açıklamalar yaptı.

“LNG ÜRETİMİ ARTACAK”

Bayraktar, 2016 yılından başlayarak sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üretiminde artış öngördüklerini, Türkiye’nin gazlaştırma tesisinin kapasitesini 32 milyon metreküpten 161 milyon metreküpe çıkarıldığını duyurdu.

ABD’den alınan LNG’nin Türkmenistan gazından sonra en ucuz ikinci kaynak olduğunun altını çizen Bayraktar, “2027’den itibaren alacağımız gaz rekabetçi fiyatlı olacak. Pahalı gaz almak istemiyoruz; bu durumda vatandaşa indirim yapamam. Dolayısıyla bu konuda eksiklikler yaşandı.” dedi.

“TÜRKİYE NADİR TOPRAK ELEMENTİNDE DÜNYADA İLK 5’E GİRECEK”

Bayraktar, Türkiye’nin nadir toprak elementleri ile ilgili çalışmalarının 2011 yılında başladığını vurguladı. “Beylikova’da 694 milyon ton nadir toprak elementi tespit ettik. Bu alanda dünyanın ilk beş ülkesi arasına girmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla pilot tesis kurma niyetimizi de belirtiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin nadir toprak elementlerini ABD’ye sattığına dair iddialara yanıt veren Bayraktar, “ABD’ye nadir toprak elementleri satmadık; nükleer ile alakalı bir anlaşma yaptık. Nadir toprak elementleriyle ilgili olursa bunu açılarız.” dedi.

KARADENİZ’DEKİ SONDAJ ÇALIŞMALARI

Türkiye’nin 6 derin deniz sondaj gemisine ve 2 sismik gemiye sahip olduğunu belirten Bayraktar, bu gemilerin alım gerekçesine açıklık getirdi. “Bu gemileri 1 gemi fiyatına aldık. Şu anda 4 geminin Karadeniz’de sondaj yaptığına şahit olabilirsiniz. Karadeniz’deki gazı 2028’de 45 milyon metreküp olarak ülkemize ulaştırmak için gemilerin sürekli çalışması gerekiyor.” dedi.

Bayraktar, beşinci geminin Türkiye’ye ulaşmasının ardından Karadeniz’deki üretimin artacağının altını çizerek, “2026’da Doğu, Orta ve Batı Karadeniz’de toplam 6 yeni keşif sondaj kuyusu açmayı planlıyoruz. Bu açıdan halkımıza yeni müjdeler vermeyi umuyoruz.” şeklinde konuştu.

Öte yandan, TPAO bünyesinde yurt dışına gönderilen öğrencilerden 388’inin hala kurumda görev yaptığını belirten Bayraktar, bu bireylerin ülke için önemli bir zenginlik olduğunu vurguladı. “Yurt dışındaki eğitimlerinden dönenler, burada yeni bilgi birikimleri ile katkı sağlıyorlar.” dedi.

Son olarak, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yanı sıra Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Nükleer Düzenleme Kurumu, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ve Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’nun 2026 yılı bütçeleri kabul edildi.

Türkiye Maden Zenginliğini Değerlendiriyor!
Yorum Yap