Bakan Tunç, adalet sistemiyle ilgili dezenformasyonun, toplumsal güvensizliğe yol açtığını vurguladı. “Vatandaşlarımızın adalete olan güven duygusunu kaybetmemesi gerekiyor. Yargıya güveni hedef alan bazı propagandalar da mevcut.” diye ifade etti.
Adalet Bakanı Tunç, basın mensuplarıyla gerçekleştirdiği toplantıda gündemdeki konuları ele aldı.
Bakan Tunç, yargıya yönelik dezenformasyonun hükümeti yıpratmaya yönelik bir çaba olduğunu ve bunun sonucunda toplumun zarar gördüğünü belirtti. Bu bağlamda, kamuoyunda infiale neden olan bir örnek de paylaştı.
Toplumda endişe yaratan bir dezenformasyon örneği sunan Bakan Tunç, “Bir gazeteci, ‘Ceren Özdemir’in katili açık cezaevine çıktı. Yakında aramızda olacak.’ şeklinde bir haber yaptı ve bu iddia milyonlarca kişi tarafından yayıldı. Bu durum, ‘İşte adalet! Türkiye’de hukuk yok.’ gibi tepkilere yol açtı.” dedi.
Bakan Tunç, bu iddianın ardından bir araştırma yaptıklarını dile getirerek şu bilgileri verdi:
“Gördük ki, bu kişinin hâlâ yüksek güvenlikli cezaevinde bulunduğu ve çıkmasının mümkün olmadığı anlaşıldı. Ancak, yayılan haber milyonlarca insanı etkiledi; yorumlar yapıldı ve adalete olan güven sarsıldı. Vatandaşlarımızın adalet duygusunu korumamız önemli. Bazı basın mensupları, mesleğin dışında çıkarlar peşinde koşarak dezenformasyona sebep oluyor.”
“Yargıya güveni sarsmaya yönelik propagandalar yapılıyor”
Yargı içinde de hatalar olabilir, ancak bu durumun ayrıştırılmasını yine yargının kendisinin yapacağını belirtti. “Özellikle yargı ve adalet konularında yapılan yorumlarda dikkatli olmak gerekiyor. Gördüğümüz sosyal medya paylaşımlarına hemen inanmadan, ‘Acaba bu doğru mu?’ diye sorgulamamız gerekiyor.” diye ekledi.
Bakan Tunç, açıklamalarına devam etti:
“Siber suçlar internette örgütleniyor. İzmir’deki polis cinayeti gibi örnekler, dijital ortamda eğitim alan bireylerin, tanımadığı kişilerle bağlantı kurarak suça yöneldiğini gösteriyor. Bu durum, güvenlik güçlerimizin çalışmalarını zorlaştırıyor.”
“Siber suçlar ülke sınırlarını aşıyor”
“Bundan iki hafta önce Vietnam’daydık ve Siber Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ni imzaladık. Bu, tüm ülkelerin problemi. Suçlar artık sadece ülke sınırları içinde kalmıyor, uluslararası boyut kazanıyor. Ülkelerin tek başına mücadele etmesi oldukça zor.” dedi.
“11. Yargı Paketinde bilişim suçlarına dair düzenlemeler yer almakta. Ancak bunlar daha çok kişilik hakları ve sosyal medyadaki erişimle alakalı düzenlemeler içeriyor.” şeklinde konuştu.
“Çocukları suça sürükleyenlerin cezaları artırılacak”
Sanal ortamda suçları tespit edebilmek için devriye gezen siber polislerin varlığının önemine değinen Bakan Tunç, “Adliyelerde bilişim suçları büroları kurulmuş durumda. Çocukları suça sürükleyen bazı unsurlara karşı olumsuz etki yaratan durumlarla ilgili cezaların artırılması planlanmaktadır.” bilgisini verdi.
“Teklif ile örgüt kurma, yönetme ve üyelik suçlarının hapis cezaları artırılacak. Böylece suçla mücadele konusunda daha etkili adımlar atılacak.” diye ekledi.
“Örneğin, silahlı bir örgütün yöneticisine verilecek ceza 5 yıldan 12 yıla kadar çıkarılabilecek. Özellikle çocukları araç olarak kullanan yöneticilerin cezaları da artırılacak.” dedi.
“Özgür Özel, algı çalışması yapıyor”
Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili başlayan soruşturmaları, sanki siyasi amaçla yürütülüyormuş gibi gösterme çabasını eleştiren Bakan Tunç, “Ödeliklerin temeliyle ilgili hiçbir şey söylemiyor, sadece suçlamaları reddediyor.” görüşünü dile getirdi.
“Bu tür bir yaklaşım kabul edilemez. Kamuoyuna yansıyan iddialarla ilgili açıklık getirilmesi gerekiyor. Ancak öne çıkardıkları suçlamalar hakkında kamuoyunu yanlış bilgilendirerek, sanki ortada bir suç yokmuş gibi bir algı yaratılıyor.” diye belirtti.
“Terörü sonlandırma noktasında önemli aşamalar kaydettik”
TBBM’deki komisyonda, terörle mücadelede kaydedilen gelişmelere dikkat çeken Bakan Tunç, “Güvenlik güçlerimiz büyük fedakarlıklar gösterdi. İstiyoruz ki artık terör sorununu geride bırakalım.” dedi.
“Demokratikleşme adımları ve teröre zemin hazırlayan unsurların ortadan kaldırılması, önemli bir mesafe katettiğimizi gösteriyor.” ifadesini kullandı.
“Milli İstihbarat Teşkilatımız, Milli Savunma Bakanlığımız süreci izliyor”
“Türkiye, terörle mücadelesinde kapsamlı adımlar atan bir ülke konumundadır. Bu bağlamda, terör örgütü adına atılan adımların izlemesi açısından Milli İstihbarat Teşkilatımız ve Milli Savunma Bakanlığımız süreci dikkatle takip ediyor.” ifadelerinde bulundu.
“Terörsüz bir Türkiye için Mecliste kurulan ‘Terörsüz Türkiye Komisyonu’, geniş bir mutabakat sağlamaya yönelmektedir. Sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlarla birlikte çalışmalar yürütüyor.” diye belirtti.
“Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararı değerlendirilecek”
“Selahattin Demirtaş hakkındaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı değerlendirmeye alınacak. Ancak bu karar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin farklı davalarındaki kararlarının sadece bir parçasıdır. Süreç, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde devam etmekte.” dedi.
“Türkiye’nin AİHM kararlarına uyma oranı yüzde 91”
“Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyma oranı %91’dir. Bu durum, birçok ülkenin ortalamasının üzerinde bir rakamdır. Ancak, Türkiye’deki bazı davalar, dışarıdan siyasallaştırılıyor.” şeklinde eleştiride bulundu.
“Yerel mahkeme tarafından değerlendirilmesi gereken konular var. Sonuçları beklemek zorundayız.” dedi.
“‘Artık darbeler devri kapanmıştır’ diyoruz”
“Yeni bir Anayasa’nın yazılması, Türkiye için kritik öneme sahip. Eski darbe anayasasının getirdiği sorunlardan kurtulmak, milletin onayını alabilecek bir anayasa oluşturmak istiyoruz.” şeklinde ifade etti.
“Bu süreçte, tüm milletvekillerimizin katılımıyla yeni bir anayasa yapmayı hedefliyoruz. Temel hak ve özgürlükleri öne çıkaran bir metin, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. yüzyılının başlangıcında önemli bir kazanım olacaktır.” diye sözlerine son verdi.
