Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ziyareti sonrası uçakta, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak ve Yazarı Esra Elönü dahil birçok gazetecinin sorularını yanıtladı.
GENEL DEĞERLENDİRME
Kıymetli basın mensupları, değerli arkadaşlar, hepinize en içten selamlarımı iletiyorum. Azerbaycan’da Zafer Günü kutlamaları ve zafer geçidi törenine katılmak amacıyla yaptığımız ziyaretimizi tamamladık. Bu vesileyle can Azerbaycan’ın 8 Kasım Zafer Günü’nü kutluyor, vatanları için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. 5 yıl önce gerçekleşen 44 günlük vatan muharebesinde Azerbaycan’a verdiğimiz destek çok açıktır. 10 Aralık 2020’de düzenlenen zafer geçidi törenini, yine Sayın Aliyev ile birlikte izleme şerefine erişmiştik. İlişkilerimiz, 2021 yılında imzaladığımız Şuşa Beyannamesi’yle müttefiklik seviyesine ulaştı ve bu bağlamda her alanda somut projelerle güçlenmeye devam ediyor. Ziyaretimiz sırasında Sayın Aliyev ile ikili ilişkilerimizi gözden geçirme fırsatı bulduk. Kutlamalara Pakistan Başbakanı Sayın Şahbaz Şerif’in yanı sıra çeşitli ülkelerin bakanları ve temsilcileri de katıldı. Daha önce hatırlatmak gerekirse, Azerbaycan’ın bağımsızlık günü olan 28 Mayıs’ta, üç lider olarak Laçin’de bir araya gelmiştik. Bugün de Sayın Şahbaz Şerif ile ikili bir görüşme gerçekleştirdik. Özellikle Pakistan ile Afganistan arasındaki son dönemde yaşanan askeri tırmanmanın önlenmesi için alınması gereken tedbirleri görüştük. Bu iki kardeş ülke arasındaki çatışma ortamının sona ermesi için Katar ile birlikte arabuluculuk sürecini yürütüyoruz. Amacımız, ateşkesi sürdürülebilir hale getirip bölgedeki terör olaylarını kalıcı olarak sonlandırmaktır.
Değerli basın mensupları, Karabağ’da yürütülen yeniden imar ve rehabilitasyon çalışmalarını takdirle izliyor, bu faaliyetlere desteğimizi sürdürüyoruz. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış süreci çerçevesinde atılan adımları da memnuniyetle karşılıyoruz. 8 Ağustos’ta Washington’da gerçekleştirilen mutabakata duyduğumuz memnuniyeti çeşitli vesilelerle ifade ettik. Güney Kafkasya bölgesindeki 30 yılı aşkın bir süredir devam eden istikrarsızlık sonrası, kalıcı barış ve huzur için önemli bir fırsat penceresi açılmıştır. Barış sürecinin en kısa zamanda tamamlanması, Azerbaycan’ı bölgedeki barışın mimarı konumuna getirecektir. Bu düşüncelerle, tüm Azerbaycanlı kardeşlerimizin Zafer Günü’nü bir kez daha kutluyor, ülkem ve milletim adına içten selamlarımı iletiyorum. Ayrıca, Azerbaycan’ın Bayrak Günü’nü de şimdiden kutluyorum. Ziyaret sırasında bizlere her zamanki gibi sıcak misafirperverlik gösteren Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’e ve kardeş Azerbaycan halkına teşekkürlerimi iletiyorum. Kocaeli Dilovası’ndaki parfüm fabrikasında çıkan yangında yaşamını yitirenler için Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum. Yangınla ilgili soruşturma başlatılmış olup, ilk aşamada 3 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiştir. Bazı kamu görevlileriyle ilgili görevden uzaklaştırma tedbiri de uygulanmıştır. 1’i ağır, 4 yaralının tedavisi sürmektedir. Bu kardeşlerimize de Cenab-ı Allah’tan acil şifalar diliyorum.
SORU – Karabağ savaşının beşinci yılında Türkiye’nin vermiş olduğu desteğin en kritik noktası ve size göre kırılma anı neydi? Bu desteğin Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler noktasında bir emsal teşkil etmesi söz konusu mu?
Öncelikle belirtmeliyim ki, Karabağ zaferi sadece Azerbaycan’ın değil, Türk dünyasının bir zaferidir. “İki devlet tek millet” anlayışıyla bu ruhu sürekli kılmak için kararlı adımlar atıyoruz. İlk adımımızı atmadan önce de Azerbaycan’ın yanında olduğumuzu ifade ettik. Türk SİHA’ları ve mühendislerimizin ürettiği sistemler, Türk aklının ve iradesinin sembolleridir. Zaferin ardından bölgede barış rüzgarları esmekte ve bu durumdan memnuniyet duymaktayız. Türkiye olarak, Azerbaycan ile senkronize bir şekilde Ermenistan ile normalleşme sürecini yürütmekteyiz. Ancak bu süreçte Azerbaycan’ın haklarına asla halel getirilmesine izin vermeyeceğimizi açıkça dile getiriyoruz. Şu an, İlham Aliyev’in liderliğinde Karabağ’da büyük bir kalkınma hamlesi var. Yollar, tüneller, tarım projeleri ve konutlar hızla inşa ediliyor. Bu süreçte Azerbaycan’a gereken desteği sağlıyoruz. Merhum Haydar Aliyev döneminde olduğu gibi, İlham Aliyev’in görevi devraldığı tarihten itibaren bölgeyi dikkatle takip eden bir lider olarak, onun başarılarını takdirle karşılıyorum.
SORU – Gazze’ye insani yardımların ulaşmasında yaşanan sıkıntıları nasıl değerlendiriyorsunuz? Kış geliyor, barınma sorunu büyük. STK’ların kampanyaları var. Devletimiz büyük bir yardım kampanyası gerçekleştirecek mi?
Türkiye, Gazze’ye en üst düzeyde yardımları sürdüren bir ülkedir. Milletimizin bu konuda oldukça hassas olduğunu biliyoruz. 17’nci iyilik gemimiz El-Ariş’e ulaştı. Ancak yardım koridorları maalesef kasıtlı olarak tıkanıyor ve insani yardımların bölgeye ulaşması engelleniyor. Günlük 600 TIR insani yardım girişine izin verileceği bildirildi, fakat bu sözlerin yerine getirilmediği görülüyor. Biz, milletimizin emanetlerini Filistinli kardeşlerimize ulaştırmak için yoğun çaba harcıyoruz. Gazze’deki acil ihtiyaçların karşılanması önceliğimizdir. Bu mesele yalnızca bir yardım meselesi değil, aynı zamanda bir insanlık meselesidir. Gıda, ilaç, barınma malzemeleri ve hijyen ürünleri gibi malzemelerin bölgeye sevk edilmesi konusunu titizlikle takip ediyoruz. Bundan sonra da bu yardımlara devam edeceğiz.
SORU – Şu anda Suriye’de geri dönüşler ne aşamada? Kalifiye Suriyelilerin kalması için sanayide çalışmalar var mı? Deprem bölgesinde hazırda bulunan konteynerler Suriye veya Gazze’ye gönderilecek mi?
Sığınmacılar konusu, Türkiye’nin en fazla istismar edilen meselelerinden biridir. Özellikle CHP tarafından büyük bir istismar söz konusudur. Geçtiğimiz seçimde, CHP’nin yürüttüğü ırkçı kampanya tarihimizde utançla hatırlanacaktır. Ülkemize sığınan Suriyelilere yönelik düşmanlık kışkırtmaya çalıştılar ve 3-5 oy uğruna bu insanları hedef gösterdiler. Biz bu meseleyi vicdan, insanlık ve kardeşlik ekseninde ele alıyoruz. Sığınmacıları kapı dışarı etmek gibi bir niyetimiz yok ve olmayacaktır. Suriye’nin kuzeyinde konut yapımına başladık ve bu çalışmalar sürmektedir. Suriye huzur ve istikrar sağlandıkça, başka ülkelere dağılmış sığınmacıların dönüşü de hızlanacaktır. 2016’dan bu yana Suriye’ye dönenlerin sayısı 1 milyon 290 bine ulaşmıştır ve bu sayı artmaya devam etmektedir. Deprem bölgesindeki konteynerlerin Gazze’ye sevk edilmesi konusunda hazırlıklarımız sürmektedir. Bu konteynerler ile yeni Gazze’nin inşası sürecinde birlikte hareket edeceğiz.
SORU – Sudan’daki gelişmelere yönelik Türkiye’nin yaklaşımı nedir?
Sudan’daki kriz, Türkiye’nin dikkatle izlediği bir durum. Orada yaşanan her acı, bizim vicdanımızı sızlatıyor. Sudan’daki iç savaş sonucunda binlerce insan hayatını kaybetti ve milyonlarca insan yerinden edildi. Biz de bu insani duruma duyarsız kalamazdık. Sudan halkının huzur ve güvenliğinin sağlanması için diplomatik çabalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye olarak, Sudan’ın yanında olduğumuzu bilmelerini isteriz.
SORU – F-16 ve F-35 konusundaki güncel gelişmeleri öğrenebilir miyiz?
Eurofighter ile ilgili işlerimiz yolunda gidiyor. İngiltere ve Almanya ile olumlu adımlar attık. Bunun yanı sıra Katar ve Umman ile de görüşmelerimiz sürüyor. Hedefimiz, bu süreçleri tamamlayarak ülkemize fayda sağlamaktır. F-16 ve F-35 tartışmaları da gündemde. ABD Başkanı ile yapılan son görüşmelerde güzel bir ilerleme kaydedildiğini düşünüyorum. Bu süreçte verilen sözlerin yerine getirilmesini umuyorum.
SORU – Cumhur İttifakı’ndaki durumla ilgili neler düşünüyorsunuz? Görüşme planlarınız var mı?
Sıkıntı yok. Bu hafta Ankara’ya döner dönmez Sayın Bahçeli ile görüşmelerimizi gerçekleştireceğiz. Belirli bir tarih vermektense, bu hafta içinde irtibatlarımızı kurabileceğimizi belirtebilirim. Pazartesi günü 10 Kasım’ın anma etkinliklerine katılacağız. Dönüşte de irtibatlarımızı başlatacağız.
SORU – Özgür Özel’in son günlerdeki sert söylemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özgür Özel’in davranışları, onun iç dünyasının yansıması. Bu tarz ifadelerle yapılan saldırılar, CHP’nin durumu ile bağlantılı. Krizden beslenme, kavgacı söylemlerle gündem olmaya çalışma alışkanlığı, maalesef devam ediyor. Biz bu düzeye inmeyeceğiz; bunun milletimize izah edilmesi söz konusu olamaz.
SORU – Aile Yılı içerisindeki gelişmeler ile ilgili düşünceleriniz? Aile kurumunun tehdit altında olduğunu düşünüyor musunuz?
Aile, medeniyetimizin temel taşıdır. Aile Yılı boyunca, aile işlevini korumak adına önemli çalışmalar gerçekleştirdik. LGBT gibi sapkınlıklara asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’nin nüfus artış hızının 1,7 düzeyine inmesi ciddi bir sorundur. Bu durumu çözmek için en az üç çocuk hedefimizi savunmayı sürdüreceğiz. Geleceğe daha güçlü adımlarla yürüyeceğiz.
SORU – Pakistan ile Afganistan arasındaki gerilimde Türkiye’nin arabulucu rolü gündeme geldi mi?
Kesinlikle gündemimizde ki konulardan biri. Olumlu gelişmeler sağladık. Dışişleri Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız ve MİT Başkanımız bu hafta Pakistan’a bir ziyaret planlıyorlar. Orada kalıcı ateşkes ve barış konularını görüşeceğiz. Türkiye olarak, taraflara itidal tavsiye etmeye devam ediyoruz.

