Fidan, Washington’daki temasları hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve diğer önemli yetkililerle görüşmeler yapmak amacıyla Beyaz Saray’a davet edildiğini belirten Fidan, bu ziyaretinin Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın ziyaretiyle aynı zamana denk geldiğini ifade etti.
Fidan, Şara’nın Trump ve ekibiyle gerçekleştirdiği görüşmelerde kendisinin de davet edildiğini kaydederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ve iyi dileklerini Trump’a ilettiğini aktardı.
Türkiye’nin Suriye ile ilgili genel bakış açılarını ve ABD ile işbirliği olanaklarını konuşma fırsatı bulduklarını vurgulayan Fidan, Suriye’nin kalkınması ve bölgenin güvenliği ile ilgili birçok konuyu masaya yatırdıklarını belirtti.
Beyaz Saray’da Rubio, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Witkoff ve Barrack’ın katılımıyla yapılan uzun toplantılardan bahseden Fidan, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in daha sonra bu toplantıya dahil olduğunu kaydetti.
Toplantılarda görüş alışverişinde bulunduklarını aktaran Fidan, “Suriye’nin güneyindeki ve kuzeyindeki sorun alanlarının nasıl daha iyi yönetilebileceği konuları üzerine fikir alışverişinde bulunduk. Sezar Yasası üzerinde detaylı bir şekilde durma fırsatımız oldu. Görüşlerimizi ve pozisyonlarımızı ifade ettik.” dedi.

WİTKOFF VE BARRACK İLE AYRI GÖRÜŞME YAPILDI
Fidan, Witkoff ve Barrack ile ayrı bir toplantı gerçekleştirerek, Gazze’de kabul edilen ateşkes ile ilgili sorunları detaylı şekilde ele aldıklarını belirtti.
Witkoff’un Rusya-Ukrayna konusuna dair de görüşmeler yaptığını ifade eden Fidan, bu bağlamda iki taraf arasındaki işbirliği ve olası adımlar üzerine konuştuklarını aktardı.
Rusya-Ukrayna savaşının durdurulması için mevcut kritik eşikte neler yapılabileceği ve ABD ile bu konudaki işbirliği üzerine de fikir alışverişinde bulunduklarına dikkat çeken Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konudaki görüşlerini de ilettiklerini dile getirdi.
Fidan, İran nükleer müzakerelerine dair ABD’nin tutumunu ve bundan sonraki adımları değerlendirme fırsatı bulduklarını, bu konunun bölge açısından önem taşıdığını söyledi.
Özellikle Suriye, Filistin, Rusya-Ukrayna ve İran konularında detaylı görüşmeler yaptıklarını belirten Fidan, bu görüşmelerin sonuçları hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bilgilendirdiklerini ifade etti.
Trump’ın Suriye konusundaki yaklaşımının yapıcı olduğunu vurgulayan Fidan, Türkiye tarafından bu durumun olumlu karşılandığını dile getirdi.

“SEZAR YASASI’NIN TAMAMEN ORTADAN KALDIRILMASI ÖNEMLİ”
Suriye ekonomisinin yeniden toparlanabilmesi için Sezar Yasası’nın kalıcı olarak kaldırılması gereken bir noktanın önemine değinen Fidan, bu kapsamda atılması gereken adımları detaylandırdı.
“Başkanlık yetkileri ile bazı istisnalar getirilmişti, ancak yasanın tamamen kaldırılması ve Kongre’den geçirilmesi gerekiyor.” diyen Fidan, bu konudaki görüşlerin önemine vurgu yaptı.
Şara’nın ABD’de Kongre üyeleriyle bir araya geldiğini belirten Fidan, oylamanın Kongre üyeleri tarafından yapılacağını ifade etti.
“SURİYE’DEKİ SORUNLAR DİKKATLE YÖNETİLMEZSE ÜLKENİN BÜTÜNLÜĞÜNE YÖNELİK SIKINTI OLABİLİR”
Suriye’nin çeşitli bölgelerindeki durumların ele alındığı görüşmelerde, sorunların dikkatli bir şekilde yönetilmesinin her açıdan hayati önem taşıdığına dikkat çeken Fidan, bu konularla ilgili önemli bir şablon olduğunu belirtti.
“Eğer bu problemler dikkatle yönetilmezse, ülkenin bölgesel ve toprak bütünlüğünde sıkıntılar oluşabilir. Amerikalıların bu durumun farkında olmaları ve anladıklarını görmek önemli.” dedi.
FİDAN, ŞEYBANİ VE RUBİO İLE DE GÖRÜŞTÜ
Fidan, Suriye, ABD ve Türkiye dışişleri bakanları olarak Şeybani ve Rubio ile üçlü bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, üç ülkenin perspektiflerini ve nasıl daha iyi işbirliği yapabileceklerini masaya yatırdıklarını ifade etti.
Mayıs ayında Antalya’da düzenlenen üçlü görüşmeye atıfta bulunan Fidan, bu tür toplantıların devam etmesinin önemine vurgu yaptı.
Barrack’ın sürekli iletişimde kalabilen bir büyükelçi olmasının, çalışmalara hız kazandırdığını ifade eden Fidan, büyükelçinin Suriye konularındaki yoğun mesaisinin önemini dile getirdi.
“TÜRKİYE OLARAK SOYKIRIMIN DURMASINI, İNSANİ YARDIMLARIN BAŞLAMASINI BİR NUMARALI ÖNCELİĞİMİZ OLARAK GÖRÜYORUZ”
Gazze’deki ateşkes süreci ve BMGK’da ele alınan karar taslağına dair görüşmelerin büyük öneme sahip olduğunu belirten Fidan, Türkiye’nin bu bağlamda önceliklerini paylaştı.
“Barış planının tüm aşamalarının herkesin lehine işlemesi ve insani yardımların başlaması bizim birinci önceliğimizdir.” ifadelerini kullanan Fidan, bu süreçte farklı yöntemlerin olabileceğini de vurguladı.
Türkiye’nin BMGK üyesi olmaması nedeniyle, yakın ülkelerle bu konudaki diyaloglarını sürdürdüklerini belirten Fidan, Gazze Temas Grubu ile yapılan toplantıların önemini de dile getirdi.
3 Kasım’da İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıya dikkat çekerek, yürütülen süreçler ve ilgili kararların alınması için gerekli olan paylaşımları yaptıklarını aktardı.
“Yürütülen süreçle ilgili temel parametrelerin neler olması gerektiği üzerine tartışmalar devam ediyor. Farklı aktörlerin farklı beklentileri var, bu yüzden bunları bir metinde bir araya getirmek zorlu bir süreç.” diye ekledi.
Bu alandaki çalışmaların sürdüğünü belirten Fidan, mevcut metinler üzerinde değerlendirmeler yaptıklarını ve bu konudaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade etti.


