İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü”ne yönelik yürüttüğü soruşturmada, 105’i tutuklu 5’i “müşteki şüpheli” olmak üzere toplam 407 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame, eylem 5 başlıklı bölümde, Ekrem İmamoğlu, Mustafa Keleş, Fuat Keleş, Dursun Keleş, Adem Soytekin, Veysel Erçevik ve Fatih Keleş’in “rüşvet” suçu ile ilgili değerlendirmelere yer veriyor.
İddianamede, şüpheli Dursun Keleş’in soruşturma çerçevesinde alınan ifadelerine de yer verilmiştir. Keleş, “Deniz İstanbul” projesinin sahibi ve koordinatörü olduğunu, projeye 2015 yılında başladığını ve bu süreçte Adem Soytekin ile tanıştığını ifade etti.
“Adem yardım olarak daire de verebileceğimi söyledi ama ben reddettim”
Keleş, Soytekin’in Deniz İstanbul’un şantiye ofisine gelerek kendisiyle görüştüğünü ve projeyi üstlenmek istediğini aktardı. Keleş ifadesinde, “Projenin kalan etaplarının kaba inşaatına talip olduğunu söyledi ve dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu kastederek, ‘beni başkan gönderdi, bu işleri bana vereceksiniz’ dedi. Ben kendisini oyalayıcı sözlerle yolladım. 2020 yılında beni arayarak ‘başkan sizden kreş projesi adı altında yardım yapmanızı istiyor’ dedi. O dönem İmamoğlu İBB başkanıydı ve onun kreş yapma hedefini biliyordum. Ekonomik durumumun iyi olmadığını kendisine belirttim, geçiştirdim. Adem daha sonra yardım olarak daire verebileceğimi söyledi, ama ben bunu da reddettim. İmamoğlu ve Soytekin’in arasındaki diyaloğu bildiğim için bana yakın zamanda yeni bir hamle yapılacağını anladım.” dedi.
“İmamoğlu, ‘Ben de onlara o projeyi tamamlatmayacağım’ dedi”
Dursun Keleş, Adem Soytekin’in ofisine geldiğinde kendisiyle tekrar aynı konuyu gündeme getirdiğini ve İmamoğlu’nu ararken hoparlörle onunla görüştüğünü belirtti. “Kreşe yardım konusunda anlaşamadığımızı söyleyince İmamoğlu, ‘Madem anlaşamıyoruz, ben de onlara o projeyi tamamlatmayacağım’ dedi. Ticaretimin sekteye uğrayabileceğini anlayınca Adem’e ‘tamam’ anlamında bir işaret yaptım. Nihayetinde, Deniz İstanbul projemin Mercan Konakları’ndaki 3 dairesini, Adem Soytekin’in belirttiği Sulkar İnşaat’a devrettim. Bunun karşılığında hiçbir ücret almadım ve Adem’e projemde bir iş vermedim.” şeklinde ifade verdi.
Keleş, devrettiği 3 dairenin 2’sinin sahibinden.com adlı sitede satışa konulduğunu, bu daireleri geri almak zorunda kaldığını çünkü diğer ilanlarda daha uygun fiyatlarla satıldığını gördüğünü aktardı. “Projemdeki daireleri istediğim fiyata satabilmek için toplamda 3 milyon liraya geri aldım. O dönemde bedelsiz devrettiğim 3 dairenin toplam değeri 5-6 milyon lira civarındaydı.” diye ekledi.
“İBB’ye destek olmak amacıyla 4 milyon lira yardım istendiği” iddiası
İddianamede, “Deniz İstanbul” projesinin sahibi Mustafa Keleş’in soruşturma aşamasında verdiği ifadeye de yer verildi. Keleş, projenin yapımında aile sorumluluklarını oğulları Dursun Keleş ve Fuat Keleş’e devrettiğini belirtti. İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde kendisinden bir hukuk davasını geri çekmesini istediğini, kabul etmeyince iletişimlerinin kesildiğini belirtti.
Keleş, İmamoğlu’nun kendisinden bir villa talep ettiğini ve bu isteğe olumsuz yanıt verdiğini söyledi. Bunun üzerine İmamoğlu ile sorunların başladığını ve bu durumun İstanbul’daki Deniz İstanbul projesine yansıdığını ifade etti. İnşaat ruhsatlarının verilmesinin uzun sürdüğünü, sonrasında İmamoğlu’nun yardımcılarından Fatih Keleş’in oğlu Fuat Keleş’le iletişime geçerek ruhsat sorununu çözebileceğini söylediğini açıkladı.
Mustafa Keleş, şüpheli Veysel Erçevik’in kendisini arayarak İBB’ye destek amaçlı 4 milyon lira yardım istemesine yönelik teklifini, pandemi döneminde sıkışık olduklarını belirterek reddettiğini ifade etti. “Deniz İstanbul” projesinin sorumluluklarını oğullarına devrettiğini ve onların görüşebileceğini belirttikten sonra, Adem Soytekin’in etkili bir rüşvet ilişkisi içinde olduğunu vurguladı.
İddianamede ayrıca, İmamoğlu ile Mustafa Keleş arasında 2017 ile 2020 yılları arasında 32 kez telefon irtibatı olduğunu belirtildi. İmamoğlu’nun rüşvetin verilmesini sağlamak amacıyla dolaylı yoldan baskı yaptığı ve iddialara göre projeden fayda sağlamak amacıyla çeşitli rüşvet ilişkilerinde bulunduğu ifade edildi. İddianamede, şüphelilerden Muştala Keleş, Fuat Keleş ve Dursun Keleş’in rüşvet verdikleri, Adem Soytekin ve Fatih Keleş’in rüşvete aracılık yaptığı, rüşveti alan kişi olarak ise Ekrem İmamoğlu’nun yer aldığı kaydedildi.
Sonuç olarak, ifade ve delillerin bir araya getirilmesiyle şüpheliler hakkında yeterli kanıt elde edildiği belirtildi.
