İnan, sosyal medya hesabı üzerinden, “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü”ne yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianamede yer alan bazı başlıklarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. CHP’nin merkezindeki kirli ilişkilere dikkat çeken İnan, bu yapının her dönem bir kirli şebekenin aparatı haline geldiğini ifade etti.
İnan, CHP’nin karanlık ilişkilerle dolu olduğunu ve her seferinde farklı yapıların gölgesine sığınarak hayatta kalmaya çalıştığını belirtti. İstanbul’da belediyenin doğru yönetilmediğine, yerine bir “şebeke” gibi çalışan yapının bulunduğuna vurgu yaptı.
Belediyede işler hakkında ciddi sorunların olduğuna dikkat çeken İnan, “Ruhsat ve imar işlemlerinden ihale süreçlerine kadar her şeyin bir ‘bedeli’ var. Belediye, hizmet kapısı değil, bir tahsilat veznesi gibi işlemiş. Milyonluk ihaleler, bir gecede büyüyen paravan şirketlere aktarılıyor. Kamu kaynakları, bu karanlık yapının cebine aktarılıyor. İstanbul’un toprağı bile ganimet olarak görülüp yağmalanmış, milyarlarca lira kaçak hafriyat parası bu yapının kasasına akıtılmış,” dedi.
Açıklamasında “En ağır skandal” ifadelerine yer veren İnan, “11 milyon seçmenin bilgisi ve 4,7 milyon vatandaşın adresi ile telefon bilgilerinin MI6 ve CIA bağlantılı kişilere servis edildiği” iddiasında bulundu. Bunun sadece bir yolsuzluk değil, devletin mahremine karşı yapılan açık bir operasyon olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, ‘Cumhurbaşkanlığı adaylığı fonu’ adı altında para toplandığını ve bunun siyasi şantaj mekanizmasına dönüştüğünü belirtti.
“İTİRAFLAR ZATEN GERÇEĞİ BAĞIRIYOR”
CHP kongresinin parayla yönlendirildiği ve partinin içeriden ele geçirildiğine yönelik değerlendirmelerde bulunan İnan, gazetecilere fon akıtıldığını, haberlere para karşılığında satın alındığını ve kamuoyunun kirli parayla şekillendirildiğini ifade etti. Toplantıların ise sinyal jammerleri aracılığıyla gizlendiğini vurgulayan İnan, “Belediyecilik değil, tam anlamıyla bir suç örgütü protokolü uygulanıyor,” dedi.
Bu tür uygulamaların, CHP İstanbul İl Binası’nın tarihî bir utanç olarak suç parasıyla satın alınmasına yol açtığını belirten İnan, tüm bunların nihai amacının partiyi ele geçirmek ve seçimleri manipüle etmek olduğunu ifade etti. İtirafların gerçeği gün yüzüne çıkardığını belirten İnan, “Bu mesele belediyecilik değildir. Bu, parayla büyüyen, şantajla işleyen ve casuslukla beslenen bir suç düzenidir. Unutulmamalıdır ki, bağımsız Türk yargısı, bu yapı ve ilişkilerini tek tek ortaya çıkaracaktır,” diye ekledi.


