Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen istihdamı ve atama politikalarına dair detaylı verileri kamuoyuyla paylaştı. Bu verilere göre, resmi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmen sayısı 1 milyon 34 bin 564 olarak tespit edildi.
2025 yılında gerçekleştirilecek 15 bin sözleşmeli öğretmen atamasıyla birlikte toplam öğretmen sayısının 1 milyon 49 bin 564’e ulaşması öngörülüyor. 2003-2025 yılları arasında yapılan toplam 836 bin 351 öğretmen ataması ise mevcut öğretmen kadrosunun yüzde 80,84’üne tekabül ediyor.
Bu istatistikler, öğretmen istihdamında son 20 yıl içinde sistematik bir büyüme yaşandığını göstermekte. Öğretmenlerin yaş ortalamasının 40’ın altında bulunması, mevcut kadronun 25 yıl daha aktif olarak görev yapabileceğine işaret ediyor. Bu durum, eğitim sisteminin uzun vadeli istikrarına katkı sağlayan önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Atama Planında En Çok Kontenjan Ayrılan 5 Branş
2025 yılı atama planlamasında en fazla kontenjanın ayrıldığı branşlar; sınıf öğretmenliği için 4 bin 378, özel eğitim için 3 bin 87, din kültürü ve ahlak bilgisi için 1802, okul öncesi için 1321 ve İngilizce için 757 olarak belirlendi. Kontenjan dağılımının, özellikle özel eğitim ve temel eğitim alanlarındaki artan ihtiyaçlara göre düzenlendiği ifade ediliyor.
FETÖ’den İhraç Edilen Öğretmen Sayısı
Milli Eğitim Bakanlığı’nın istihdam politikasını etkileyen en önemli süreçlerden biri, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yürütülen FETÖ soruşturmaları oldu. Bu süreç, Bakanlığın personel planlamasında köklü değişiklikler gerektiren önemli bir etken olarak ön plana çıktı.
Bakanlık bünyesinde toplam 34 bin 795 personelin Kanun Hükmünde Kararnameler ve OHAL Komisyonu kararları ile ihraç edildiği kaydedildi. İhraç edilenler arasında 7 bin 63 kişinin çeşitli yollarla görevine iade edildiği belirtilirken, net ihraç sayısının 27 bin 732 olarak kayıtlara geçtiği bildirildi.
Tüm bu olağanüstü süreçlere rağmen eğitimin kesintisiz bir şekilde sürdürülmesi, öğretmen açıklarının kapatılması için gerçekleştirilen planlamaların etkinliği ve toplumsal güvenliğin öncelikli hale getirilmesi; Bakanlığın kurumsal kapasitesi ve kriz yönetimi becerisinin önemli göstergeleri arasında yer alıyor.
