🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Eğitim
  3. Üniversite-Sektör İşbirliği ile Yeni Eğitim Modeli

Üniversite-Sektör İşbirliği ile Yeni Eğitim Modeli

featured

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bünyesindeki üniversitelerin rektörleri ve sektör temsilcilerinin yer aldığı “Üniversite-Sektör İşbirliği Komisyonu”, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar başkanlığında bir araya geldi.

Toplantıda, Özvar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) ile gerçekleştirilen önceki buluşmaları hatırlatarak, mesleki eğitim konusunun hedef odaklı bir şekilde ele alındığını ifade etti.

Dijital dönüşüm, yapay zeka uygulamaları ve yeşil üretimin iş dünyasıyla sıkı bir ilişki içinde olması gerektiğinin altını çizen Özvar, üniversite-sektör işbirliğinin ulusal kalkınmanın temel taşlarından biri olduğunu vurguladı.

YÖK olarak istihdama duyarlılık, uygulama temelli eğitimi ve sektörün eğitim süreçlerine doğrudan katılımını merkezi bir tema olarak benimsediklerini dile getiren Özvar, “Bugün burada tartışacağımız konular, üniversitelerimizi sektörle daha güçlü bir şekilde entegre eden, mezunlarımızı iş dünyasının taleplerine hazırlayan ve Türkiye’nin gelecekte ihtiyaç duyacağı yetkinlikleri geliştiren bir ekosistem inşası için ortak bir anlayış oluşturmaktır.” dedi.

Özvar, son dönemde üniversite-sektör işbirliğini desteklemek için önemli adımlar attıklarını ve Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulları’ndan (OSB-MYO) verimli sonuçlar elde etmeye başladıklarını belirtti.

OSB’lerin üretim kabiliyeti ile meslek yüksekokullarının akademik birikimini bir araya getiren bu modelin öğrencilere doğrudan üretim ortamında eğitim fırsatı sağladığını ifade eden Özvar, mezunların sektörle uyumunun güçlendiğini söyledi.

“Hedefimiz OSB-MYO modelini tüm organize sanayi bölgelerinde uygulamak”

YÖK Başkanı Özvar, OSB-MYO mezunlarındaki yüksek istihdam oranlarının bu modelin etkinliğini açıkça ortaya koyduğuna dikkat çekti.

Bu modelin hem öğrenciler hem de işverenler için “kazan-kazan” durumu yarattığını belirten Özvar, “Yükseköğretim Kurulu olarak hedefimiz, OSB-MYO modelini ülkemizin tüm organize sanayi bölgelerinde uygulamaya geçirmek.” dedi.

YÖK ile TOBB arasında imzalanan protokolle, TOBB’un geniş sektörel ağıyla üniversitelerin akademik kapasitesinin bir araya geleceğini açıklayan Özvar, meslek yüksekokullarının istihdam odaklı, dinamik ve sektörle entegre çalışan kurumlar haline dönüşeceğini kaydetti.

İSO ile de benzer bir protokol imzaladıklarını hatırlatan Özvar, “İstanbul Sanayi Odası üyeleri ile gerçekleştirilen Ar-Ge ve Ür-Ge projeleri, Türkiye sanayisinin bilgi temelli üretim kültürünü güçlendirmektedir. Bu ilişkileri kurumsal hale getirmek, projeleri takip etmek ve sektörel ihtiyaçlara göre eşleştirmeler yapmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.

“Verimsiz kalan staj uygulamalarını, işyeri temelli mesleki eğitime dönüştüreceğiz”

Özvar, ön lisans ve lisans öğrencileri için işyerinde uygulamalı eğitim modelinin yaygınlaşmasının öncelikli gündem maddelerinden biri olduğunu ifade etti.

“Amacına hizmet etmeyen veya verimsiz kalan staj uygulamalarını, işyeri temelli mesleki eğitime dönüştüreceğiz. Öğrencilerin deneyim kazanmalarını sağlayacak bu modelin, onları daha donanımlı, üretken ve istihdam odaklı bireyler haline getireceğine inanıyoruz. Bu doğrultuda, Konya, Gaziantep, İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir ve Ankara’da pilot uygulamalara başlanacaktır.” dedi.

Pilot illerde üniversitelerin öğrenci kapasiteleri ile işletmelerin üretim ve istihdam potansiyellerinin detaylı olarak inceleneceğini bildiren Özvar, “Bu modelin sonuçlarına göre kısa süre içinde Türkiye geneline yaygınlaştırmayı planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

İşyeri temelli eğitim modelinin staj uygulamalarının en önemli unsurlarından biri olduğuna dikkat çeken Özvar, “Öğrencilerimizin kısa ve etkisiz stajlar yerine daha kapsamlı mesleki deneyim kazanmalarını sağlayacak bir model oluşturuyoruz. Meslek yüksekokullarında 3+1 veya 2+2, lisans programlarında 7+1 veya 6+2 gibi uygulamaları hayata geçireceğiz.” şeklinde konuştu.

Bu modelin öğrencilerin iş süreçlerini daha iyi tanımalarını, beceri geliştirmelerini ve hızlı bir şekilde istihdama geçiş yapmalarını sağlayacağına değinen Özvar, ayrıca sektörel ihtiyaçlara hızlı uyum sağlayan bir eğitim ekosistemi oluşturulmasına katkıda bulunacağını belirtti.

“Bu, büyük bir dönüşümün habercisidir”

Özvar, işverenlerin “ara eleman” bulmada yaşadığı sıkıntılara da değinerek, beceri açığının nedenlerinin doğru bir şekilde analiz edilmesi gerektiğini vurguladı.

Demografik değişim, iş dünyasının dönüşen ihtiyaçları ve yeni mesleklerin ortaya çıkışı gibi faktörlerin bu durumu etkilediğini anlatan Özvar, sorunu sadece üniversite mezuniyet sayılarına dayanarak açıklamanın yetersiz olduğunu dile getirdi.

“Bunun yalnızca istatistik verileri ile sınırlandırılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu, büyük bir dönüşümün habercisidir. YÖK olarak, ortak bir çaba içinde, üniversitelerimizi bu değişime uygun hale getirmek adına çalışıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

YÖK Başkanı Özvar, “Kamu, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket ederek Türkiye’nin ulusal beceri havuzunu genişletmesi ve gençlerimizin geleceğin mesleklerine hazırlanması artık bir zorunluluk haline gelmiştir.” ifadelerinde bulundu.

“Başarılı olan, isteyen daha erkenden okulunu bitirebilmeli”

Özvar, isteyen ve başarılı öğrencilerin üniversite eğitimi süresini üç yıla indirmeye yönelik yeni bir uygulama üzerinde çalıştıklarını belirtti.

“YÖK olarak, şartları taşıyan ve başarılı olan öğrencilerimizin daha kısa sürede mezun olabilmelerinin önünü açmak istiyoruz. Bu çalışmalara yönelik gereken adımları atıyoruz.” dedi.

Özvar, programların çıktılarının anlaşılabilirliğine ve öğrenci tarafından elde edilmesine büyük önem verdiklerini belirterek, “Amacımız, müfredatın dışına çıkarak değil, mevcut müfredatla daha kısa sürede mezun olabilmeyi sağlamak.” diye ekledi.

Yapılan bu çalışmaların önümüzdeki yıldan itibaren hayata geçirilmesinin hedeflendiğini sözlerine ekledi.

Üniversite-Sektör İşbirliği ile Yeni Eğitim Modeli
Yorum Yap
Bizi Takip Edin