İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Marmara Cezaevi’nin karşısında bulunan bir salonda duruşma gerçekleştirdi. Duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katılım gösterdi.
Tutuksuz sanıklardan Yunus Emre Yaman, savunmasında Maydonoz Döner ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını iddia etti. Yaman, yalnızca eniştesi olan tutuklu sanık İsa Orhan’ın, Maydonoz Döner’in bir şubesinin sahibi olduğunu belirtti.
Tutuksuz sanık Melis Derbeder İnginar, tutuklu Mustafa Alp Arslan’ın eşiyle 30 yıllık bir dostlukları olduğunu ifade etti. Arslan’ın onlara gelip, Maydonoz Döner şubesi almak istediğini ve bunun için ortak olma teklifinde bulunduğunu savundu. İnginar, kendileri için ek gelir sağlamak amacıyla teklifi kabul ettiğini, ancak bir yıl sonunda kar elde edememeleri nedeniyle ortaklıktan ayrıldıklarını öne sürdü.
Tutuksuz sanık Gülizar Kübra Böle, tutuklu sanık Aykut Böle’nin eşi olduğunu belirterek, kendisinin resmi veya gayriresmi bir ortaklığı bulunmadığını savundu. Eşinin kredi notunun düşük olduğunu ve uzun yıllardır şahsi hesaplarını kullandığını dile getirdi.
Meslekten ihraç edilen tutuksuz sanık Aydın Damar, daha önce Bursa’dan ev almayı düşündüğünü ifade ederek, bu amaçla tutuklu sanık Salih Demirci ile tanıştığını kaydetti. Ev alımından vazgeçtikten sonra İstanbul’a geri döndüğünü aktaran Damar, daha sonra Demirci’nin İstanbul’da açacağı iş yerinde kendisinden yardım isteyip istemediğini sorduğunu belirtti. Yardım teklifine, sigortasız olarak yardımcı olacağını söylediğini ekledi.
Damar, işlerin kötüye gitmesiyle şubelerin kapandığını, daha sonra da yemek yediği Maydonoz Döner’de tutuklu sanık Mehmet Beslekoğlu ile tanıştıklarını anlattı. İşten ayrılacağını ifade ettiğinde Beslekoğlu’nun kendisini Yücel Bahri Öntemel ile tanıştırmayı önerdiğini aktaran Damar, Öntemel ile görüştüğünü ve gayriresmi bir şekilde Kadıköy Maydonoz Döner şubesine yüzde 10 ortak olduğunu söyledi. Ancak aralarında uyumsuzluk olduğu için ayrıldığını ifade etti.
Tutuksuz sanık Pınar Özçelik, hiçbir Maydonoz Döner şubesinde resmi veya gayriresmi ortaklığı olmadığını iddia etti. Eşi tutuklu sanık Umut Özçelik’in başka bir suçtan tutuklu olduğu dönemde ailesinin yanında kalmaya başladığını belirten Özçelik, eşinin çıkar çıkmaz Maydonoz Döner’de çalışmaya başladığını ve ortaklık teklifi aldığını savundu. Bu konuda anlaşarak kredi çekmeye çalıştıklarını kaydeden Özçelik, hayatında ilk kez kredi çekmesinin hukuki süreçlere neden olduğunu belirtti.
Duruşmada cumhuriyet savcısı, tutuklu sanık Bedirhan Kaya ve Ümit Gürdap’ın tahliyesini talep ederken, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. Mahkeme, sanık avukatlarının beyanlarını almak üzere duruşmayı 21 Kasım’a erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, 46’sı tutuklu 70 kişi “şüpheli” olarak yer almakta. Soruşturma sırasında alınan MASAK raporları, tanık beyanları, şüpheli ifadeleri, HTS kayıtları ve tapeler de iddianamede yer almakta.
İddianamede, Maydonoz Döner’in şubelerine ait resmi ve gayriresmi ortakların örgütle bağlantılı kişiler arasından seçildiği belirtiliyor. Ayrıca, ortaklığa girebilmek için mevcut yatırımcılardan referans gösterilmesinin şart olduğu ve bunun “Referans Temelli Büyüme” olarak adlandırıldığı ifade ediliyor.
Öte yandan, tape kayıtları ve tanık beyanlarında, şirketin örgütle bağlantılı kişilere destek amacıyla kurulduğuna dair ifadelerin yer aldığı, örgüt üyelerinin yiyecek sektöründe şirketler kurduğu da anlatılıyor.
Şirketlerin merkezi, İstanbul ve Antalya gibi büyük şehirlerde bulunuyor. İddianamede, şirketlerin hızlı bir büyüme süreci geçirerek, isim hakkı sistemi ile cirolarını artırdığı belirtiliyor. Bunun yanı sıra, bazı ortakların hisselerini yüksek bedellerle devrettiği ve farklı şube ortaklarına dahil olduğu da kaydediliyor.
Şirketin isim hakkı bedelinin, piyasada benzer firmalara göre düşüklüğünün yanı sıra, bayilik verilecek kişilerin örgüt ile bağlantılı olacak şekilde seçildiği de vurgulanıyor. Ayrıca, yurt dışında aranma kaydı bulunan kişilerin aileleri üzerinden para transferleri yaparak şirkete gayriresmi ortak haline geldikleri aktarılıyor.
İddianamede, şirket ortaklarının çoğunun, örgüt kapsamındaki asker, polis ve emniyet mahrem yapılanmasında yer alan kişilerden oluştuğu belirtiliyor. Ayrıca, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlananların veya örgütün deşifresine yönelik ifadeleri bulunan kişilerin, şirketten ayrılmaları yönünde baskı gördüğü kaydediliyor.
İlgili şubelerin genel kontrolü ve denetimi için, üst konumda bir kişinin görevlendirildiği, bu kişinin maaş işleyişi ve şirket genel işleyişinden sorumlu olduğu ifade ediliyor. Bu bağlamda, şirketlerin belirli aralıklarla örgütsel toplantılar yaptığı da belirtiliyor.
İddianamede, Maydonoz Döner markasının hızlı büyümesinin ardından “Somca Gıda A.Ş.” adı altında ikinci bir markanın kurulduğu ve aynı sistemle genişlemeye gideceği de ifade ediliyor.
İddianameye göre, şüphelilerin eylemlerine yönelik çeşitli tespitler de bulunmaktadır. Şüpheli Gökhan Bünyamin’in öğretmenlik görevinden KHK ile ihraç edilip, daha sonra göreve iade edildiği belirtiliyor. Ayrıca, bu kişinin, Maydonoz Döner’in gayriresmi ortaklarından olduğu da tespit edilmiştir.
İddianamede, şüpheli İlhan Bahadır’ın Maydonoz Döner’in birçok şubesinin resmi ortağı olduğu ve FETÖ ile bağlantısı nedeniyle takipsizlik kararı almış bir kişi olduğu da belirtiliyor. Şüphelilerden Ahmet Terzi’nin de benzer şekilde yargılandığı bir davada mahkumiyet aldığı aktarılmakta.
İddianamede, bu şüphelilerin örgütle ilişkili olduğu tespit edilen şahıslara gizli bir şekilde para gönderdiği ve bu şahısları şirket bünyesinde çalıştırdığı ifade edilmektedir.
MASAK RAPORU
İddianamede, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında “Somca Gıda A.Ş.” hakkında alınan MASAK raporuna da yer verilmektedir. Rapora göre, şirketin 9 bin 671 çalışanı bulunmakta, bunlardan 2 bin 613’ü hakkında soruşturma kaydı mevcuttur.
Elde edilen verilere göre, çalışanlardan 326’sının örgütle ilişkilendirilen suçlardan kaydı bulunurken, toplam 1861 çalışan hakkında da kovuşturma kaydı bulunmaktadır. İddianamede, toplamda 554 resmi ortağa sahip olan şubelerde 232 kişi hakkında örgütsel soruşturma yürütüldüğü kaydedilmektedir.
46’sı tutuklu 70 şüphelinin “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet” suçlarından, 14 yıl 2 aydan 28 yıl 4 aya kadar hapis cezası talep edilmektedir.


