TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş’un başkanlığında, Milli Savunma Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabını görüşmek üzere bir araya geldi. Toplantıda Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, milletvekillerinin sorularını yanıtlayarak çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Güler, mağarada şehit olan 12 asker ile İskenderun’da hayatını kaybeden 2 askerle ilgili olarak, “Tüm olaylar operasyonel, idari ve teknik boyutlarıyla detaylı bir şekilde incelenmiş, hiçbir ayrıntı atlanmamıştır. Merkezde Bakanlığımız, sahada komutanlıklarımız ve ilgili kurumlardan oluşabilecek zafiyet alanları tespit edilerek birlik güvenliğini artırmak adına gerekli tedbirler hızla uygulamaya konmuştur. İskenderun Denizli Eğitim Er Alay Komutanlığı’ndaki olay için araştırma süreci büyük bir titizlikle sürdürülmekte, kastı, kusuru ya da ihmali tespit edilen dört personelin Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiği kesilmiştir. Ayrıca, sekiz personel için kusur derecelerine göre disiplin cezaları uygulanmıştır. Adli süreç de İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmektedir” ifadelerini kullandı.
“HER KOMUTAN, ŞEHADET MERTEBESİNİN VERİLMESİ İÇİN GEREKLİ TÜM İŞLEMLERİ TİTİZLİKTE KAYIT ALTINA ALMAKTA VE TAKİP ETMEKTEDİR”
Bakan Güler, “Şehitlik statüsü, toplumumuzun ortak vicdanında ve hukuki düzenlemeler çerçevesinde son derece özel bir kavramdır” dedi. Güler, “Görev esnasında personelini kaybeden her komutan, geride kalanlara manevi bir miras olan şehadet mertebesinin kazandırılması için gerekli işlemleri titizlikle kayıt altına almakta ve takip etmektedir” şeklinde konuştu.
“ÖLÜM VEYA YARALANMA İLE SONUÇLANAN HER OLAYDA ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMA AÇILMAKTADIR”
Güler, “Ölüm veya yaralanma ile sonuçlanan her olayda, adli ve idari soruşturma açılmakta ve olay detaylarıyla araştırılmaktadır. Sorumluluğu tespit edilen kişiler hakkında gerekli işlemler yapılmaktadır. İntihar vakalarıyla ilgili olarak, Silahlı Kuvvetlerimizde yıllardan beri uyguladığımız bir yöntemi de sizlerle paylaşmak isterim. İntihar vakası tespit edildiği andan itibaren, hemen ailesine bilgi veriyoruz. Aile gelmek istemese dahi, tüm masraflarını karşılayarak birliğe getiriyoruz. Onlara özel bir salon tahsis ediyoruz ve şehidimizin arkadaşları ile bir araya getiriyoruz. Burada, merak eden herkes dertleşme imkânına sahip oluyor. Sonrasında aile, ‘Evet, buna razıyım’ ya da ‘Hayır, razı değilim, mahkeme devam etsin’ şeklinde karar verebiliyor. Ancak, mahkeme süreci yine de devam etmektedir” ifadelerini kullandı.
TSK’ya siyasetin müdahale ettiği yönündeki eleştirilere yanıt veren Bakan Güler, “İnanın bana değerli vekillerim, bugüne kadar siyasi bir meseleyle ilgili bir durum benim önüme gelmemiştir” diyerek, “Şimdi bana bir örnek gösterebilir misiniz? Gösteremezsiniz” dedi.

“ASKERİ HASTANELERİN AÇILMASI İÇİN ÇOK YOĞUN ÇALIŞMA VAR”
Bakan Güler, askeri hastanelerin yeniden açılıp açılmayacağı konusunda milletvekillerine bilgi vererek, “Askeri hastanelerin açılması için yoğun bir çalışma sürdürülmektedir. Özellikle GATA’daki üniversitede her yıl tabip ihtiyacımızı karşılamak için girişimlerde bulunuyoruz. Şu anda orada 744’ten fazla doktor adayı eğitim görmekte. Bu yıl 147 tabibimiz mezun oldu ve hepsini kıtalara gönderdik” şeklinde açıkladı.

Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen C-130 askeri kargo uçağı hakkında bilgi veren Bakan Güler, “Havacılıkta eski ve yeni uçak kavramları yoktur. Bugün 2025 model parçalar takıyorsanız, o uçak 2025 model sayılır. Uçaklarımız son derece titiz ve zorlu bakımlardan geçiyor. 250 adet F-16 uçağımız mevcut ve hepsini etkin bir şekilde kullanıyoruz. Hiçbir risk almayız; çünkü uçağımız güvenli. C-130’ları 1957 yılından beri kullanıyoruz ve bugüne kadar bu uçaklardan hiçbir kaza yaşanmamıştır” dedi.


