Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sosyal medya hesabında Türkiye ekonomisinin büyüme verilerine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Yılmaz, Türkiye ekonomisinin son üç çeyrekte gösterdiği olumlu eğilimi sürdürdüğüne dikkat çekerek, küresel ve bölgesel olumsuz koşullara rağmen ekonominin dayanıklılığını kanıtladığını ifade etti.
Yılmaz, “Sağladığımız siyasi istikrar ortamı ve öngörülebilir politikalar çerçevesinde büyüme performansımız 21 çeyrektir kesintisiz devam etmektedir.” şeklinde konuştu. Büyüme rakamlarına dair değerlendirmelerine devam eden Yılmaz, Türkiye ekonomisinin 2025 yılının üçüncü çeyreğinde yıllık bazda %3,7 büyüme gerçekleştirdiğini belirtti.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle %1,1’lik büyüme gösteren ekonominin, küresel ve yerel olumsuz koşullara rağmen dayanıklılığını pekiştirdiğini vurguladı. Yılmaz, siyasi istikrar ve öngörülebilir politikaların bu büyüme performansındaki etkisini de hatırlattı.
2025 yılı üçüncü çeyreğinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) dolar cinsinden yıllıklandırılmış olarak 1,538 trilyon dolara (2024 yılında ise 1,358 trilyon dolar) ulaştı. Üçüncü çeyrek itibarıyla yıllıklandırılmış kişi başı milli gelirin yaklaşık 17 bin dolar seviyesine çıktığı gözlemlendi.
Üçüncü çeyrek büyümesinde, sanayi ve inşaat dâhil hizmetler sektöründeki olumlu gelişmeler ile sabit sermaye yatırımlarındaki artış öncü rol oynadı. İnşaat sektörü %13,9 oranında büyürken, makine ve teçhizat yatırımları %11,3 artış gösterdi. Bu yatırım artışı, ekonominin dinamik yapısına katkıda bulunarak firmaların daha verimli üretim yapısına geçiş desteklerini sürdürdüğünü ortaya koydu.
Üretim açısından değerlendirildiğinde, sanayi sektörü 2025 yılı üçüncü çeyreğinde %6,5, inşaat dâhil hizmetler sektörü ise %4,6 oranında büyüme kaydederken, tarım sektörü bu yılki zirai don ve kuraklık etkisiyle %12,7 negatif büyüme sergiledi.
2025 yılı üçüncü çeyreğinde toplam tüketim büyümesi %4,2; sabit sermaye yatırımlarının büyümesi ise %11,7 oranında güçlü bir artış gösterdi. Kamu tüketiminde ise %0,8 oranında sınırlı bir artış gerçekleşti. Net mal ve hizmet ihracatı, üçüncü çeyrek büyümesini sınırlı şekilde olumsuz etkiledi.
Bu oranlar, enflasyonla mücadele kapsamında alınan kararların etkilerini göstermektedir. Mali disipline verdiğimiz önem ve sıkılaştırıcı politikaların yatırımlar üzerindeki görece daha az etkilenmesi için gösterdiğimiz çabalar bu verilerle desteklenmektedir.
Üçüncü çeyrek verileri, dengeli büyüme modelimizin gereği olarak ekonomimizin dayanıklı yapısını ve sürdürülebilir büyüme hedefimizdeki kararlılığımızı yansıtmaktadır.
2025 yılının ilk dokuz ayında GSYH %3,7 oranında büyürken, yurt içi talebin büyümeye katkısı 4,8 puan olarak belirlendi. Yılın son çeyreğinde dışsal koşulların talep üzerindeki geçici etkileri ortadan kalktıkça, büyüme kompozisyonundaki dengenin daha belirgin hale gelmesi bekleniyor. Bu bağlamda, dezenflasyon sürecinin kesintisiz sürmesini sağlayan, yatırımı, üretimi ve ihracatı artırmayı hedefleyen politikalarımız kararlılıkla devam edecektir.
Hayata geçirdiğimiz makroekonomik istikrar ve yapısal dönüşüm adımları birçok testten başarıyla geçmekte olup, Orta Vadeli Programda belirttiğimiz hedefler ve politikalarla ekonomimizin dayanıklılığını daha da artıracağımıza inanıyoruz.
