🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Sağlık
  3. MS Hastalığında Umut Verici Gelişmeler!

MS Hastalığında Umut Verici Gelişmeler!

featured

22-24 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen “10. İstanbul MS Days” kongresinin başkanlığını üstlenen Prof. Dr. Aksel Siva, bu uluslararası etkinlikte multipl skleroz (MS) hastalığına dair tanı ve tedavi süreçlerini etkileyen en son bilimsel gelişmelerin masaya yatırıldığını ifade etti.

MS hastalığında son 20-25 yıl içerisinde tedavi olanaklarının önemli ölçüde çeşitlendiğini ve bu alanda kaydedilen ilerlemeleri dile getiren Siva, “MS’li bireyler artık bu durumun kontrol altına alınabilir bir hastalık olduğunu biliyorlar. Elbette istisnalar bulunabilir ama 25 yıl öncesine kıyasla bugün çok daha umut verici bir tablo ile karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

Teknolojik gelişmelerin ve yapay zekanın sağlık alanındaki olumlu etkilerine de dikkat çeken Siva, “Teknolojinin ilerlemesi, araştırmaların seyrini önemli ölçüde değiştirmiş durumda. Yapay zeka, sonuçların daha hızlı analiz edilmesine olanak tanıyor ve tanı süreçlerini hızlandırmada büyük avantaj sağlıyor. Örneğin, MR görüntüleme yöntemleri yapay zeka sayesinde çok daha detaylı bir şekilde değerlendirilebiliyor” şeklinde sözlerini sürdürdü.

MS’in bireysel bir hastalık olduğunu vurgulayan Siva, “MS’li bireylerle birebir ilgilenmek son derece önemlidir. Ben kesinlikle ‘hasta’ terimini kullanmaktan kaçınıyorum çünkü MS, bireylerin yaşam tarzı haline gelebiliyor. Artık bu hastalığa dair olumsuz bir bakış açısına sahip değiliz” dedi. Bireylerin ortalama çevrelerinden veya internetten aldıkları bilgilere dayanarak değerlendirmelerde bulunmamaları gerektiğini belirterek, MS’in her bireyde farklı bir seyir izlediğini, hekimlerin daha iyi anlayıp müdahale etmeleri gerektiğini ifade etti.

Kadınlarda Daha Sık Görülmekte

ABD Mayo Clinic Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Burcu Zeydan, MS hastalığında cinsiyet farklılıklarının belirgin olduğunu belirtti. “MS, kadınlarda daha sık görülen bir hastalıktır; her dört MS hastasından üçü kadındır. Özellikle 20 ila 40 yaş arasındaki kadınlarda daha yaygın bir şekilde görülmektedir” dedi. Zeydan, bu durumun cinsiyet hormonları, kromozomlar ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle şekillendiğini vurguladı.

Zeydan, MS’in kadınlarda doğurganlık dönemine denk gelen bir başlangıç dönemine sahip olduğunu da ifade ederek, “Hastalar, gebelikle ilgili olarak sıklıkla soru yöneltiyor; en yaygın soru ‘Hastalık, gebelik kararını etkiler mi?’ veya ‘Gebelik düşüncesini ertelemeli miyiz?’ olarak öne çıkıyor. Yapılan araştırmalar, uygun bir tedavi ile hastalığın stabilizasyonu sağlandığında gebelik için herhangi bir engel olmadığını göstermekte” şeklinde konuştu.

Ayrıca hamile kadınlarda hastalık nedeniyle oluşan atakların azaldığına dikkat çeken Zeydan, “Gebelik, hem kısa hem de uzun dönemde hastalığı olumsuz etkilemiyor. Yaptığımız yakın tarihli bir çalışma, hamile kalan hastaların hastalık seyrinin daha iyi olduğunu ortaya koyuyor. Bu süreçte engellilik düzeyinde ve hastalığın kötüleşmesi durumunda bir gecikme gözlemliyoruz. Hamilelik sırasında, ilginç bir şekilde ataklarda azalma görülmekte” açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Zeydan, doğum sonrasında ilk üç ay içerisinde ataklarda artış olabileceğini, bunun hormonal değişikliklerle bağlantılı olduğunu da sözlerine ekledi.

Teşhis ve Tedavi Sürecindeki Önemli Noktalar

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye MS Derneği Başkanı Doç. Dr. Melih Tütüncü, MS’in bağışıklık sisteminin hatalı çalışması sonucunda vücudun beyin, omurilik veya göz sinirini kendisine saldırdığı kronik bir hastalık olduğunu belirtti.

Tütüncü, MS’in beyindeki tüm hücreleri etkileyebileceğini dile getirirken, “Bu hastalık genellikle ataklarla seyrediyor ve belli bir yaştan sonra bazı hastalarda ilerleyici bir forma geçebiliyor. Bu nedenle, tedavi edilmesi ve yakından izlenmesi gereken bir durumdur. Her bireyde farklı belirtilerle kendini gösteriyor, ancak genellikle başlangıç aşamasında görme bozuklukları veya uzuvlarda uyuşma gibi semptomlar yaygın olarak görülmekte” diye ekledi.

MS hastalarını tedavi ederken amaçlarının atakları durdurmak ve hastalığın ilerlemesini önlemek olduğunu ifade eden Tütüncü, “Günümüzdeki tedavi yöntemleriyle bu oranı önemli ölçüde düşürdük ve hastalar bu tedavilerden fayda sağlıyor. Dolayısıyla, hastaların kısa sürede etkili tedaviye başlamaları büyük önem taşıyor. Türkiye’de hekimler MS konusunda oldukça bilinçli ve hemen hemen her ilde bu alanda uzmanlaşmış hekimler mevcut. Avrupa standartlarında tanı koyma ve tedavi yöntemleri için gerekli bilgi ve donanıma sahibiz” diyerek sözlerini tamamladı.

MS Hastalığında Umut Verici Gelişmeler!
Yorum Yap
Bizi Takip Edin