🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Ömer Çelik’ten ‘Terörsüz Türkiye’ Vurgusu

Ömer Çelik’ten ‘Terörsüz Türkiye’ Vurgusu

featured

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Habertürk canlı yayınında gündemle ilgili soruları yanıtladı ve önemli açıklamalarda bulundu.

Terörsüz Türkiye sürecinin hangi aşamada olduğuna ilişkin sorulara yanıt veren Çelik, Türkiye’nin uzun bir terörle mücadele geçmişi olduğunu ve bu süreçte sayısız gazinin ve şehidin büyük bir bedel ödendiğini dile getirdi. Çelik, terörün amacına ulaşamadığını ifade etti.

İktidarları döneminden önce de terörle mücadele ile ilgili yasal düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Çelik, terör örgütü mensuplarının silah bırakması ve topluma kazandırılması için birçok çabanın gösterildiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 12 Ağustos 2005 tarihinde Diyarbakır’da “Kürt sorunu benim sorunumdur” ifadesini kullandığını hatırlatan Çelik, bu sözlerin o dönemdeki vesayet anlayışının yıkılmasında önemli bir adım olduğunu vurguladı. Bu meselenin, yalnızca belli bir etnik grubun değil, Türkiye’nin bir bütününün sorunu olduğunu ifade etti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu meseleye dair sunduğu tarihi çağrının, Cumhuriyet tarihi içerisinde önemli bir çıkış olduğunun altını çizen Çelik, Türkiye’nin bu meseleyi milli kurumları ile çözecek yeni bir sürece girdiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, devlet kurumlarına verdiği talimatlarla sürecin devlet politikası haline geldiğini dile getiren Çelik, kurulacak komisyonların önemli ziyaretler gerçekleştireceğini ve bütün bu gelişmelerin hukuk sisteminin çerçevesinde yapılacağına dikkat çekti.

Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

“Odak noktamızı kaybetmememiz gerekiyor. Çünkü birçok şey birbirine karışabiliyor. Komisyon açısından odak noktası, PKK terör örgütünün tüm uzantılarıyla beraber feshedilmesi ve silahların bırakılmasıdır. Devletin çeşitli organları ve istihbarat teşkilatı bu süreçte aktif rol alıyor. Ayrıca, Yüce Meclis’te kurulan komisyon, yasal zemin oluşturacak bir çalışma yürütüyor.”

“Avrupa’da birçok ülke PKK’yı terör örgütü olarak tanıyor. Bu konudaki bazı girişimler Türkiye için bir risk oluşturur mu?” sorusuna Çelik, “Bir Avrupa Parlamentosu üyesinin ‘PKK terör örgütü olarak tanınmamalı’ yönündeki başvurusunun arkasında, ‘terörsüz Türkiye’ sürecini sabote etme niyeti olabilir.” şeklinde yanıt verdi.

“Türkiye bu meseleyi geride bırakmak istiyor”

Fesih ve silah bırakma süreçleri hakkında konuşan Çelik, mekanizmanın açık olduğunu belirtti:

“Silah bırakma süreci tamamlandığında, PKK’nın varlığını sona erdirdiğinin Türkiye Cumhuriyeti tarafından onaylanması gerekiyor. Bu durumda Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı bu sürecin teyit mekanizmalarıdır.”

“Eğer bu süreçte devlet, PKK’nın silahlarını bıraktığını tespit ederse, durumu Cumhurbaşkanımıza arz edecek ve terör örgütü statüsünden çıkacaktır. Böylece, kanuni düzenlemelerde de durum netleşecektir.”

Çelik, “Fesih kelimesinin, yalnızca isim değişikliği anlamına gelmediğinin altını çizerek, gerçek anlamda terör eylemlerinin sona ermesi gerektiğini belirtti.

Dört ana bölgede silahlı yapıların varlığına işaret eden Çelik, İran’da PJAK, Türkiye’de PKK, Irak’ta PKK ve Suriye’de SDG’nin bulunduğunu söyledi.

Çelik, “Silah bırakan bir grup varsa Avrupa’daki finansal faaliyetlerin hala devam etmesi durumunun, terör faaliyeti için bir geri dönüş anlamına gelecektir. Tüm bu unsurlar tek bir çerçevede ele alınmalıdır.” diyerek Türkiye’nin bu meseleyi çözme iradesine dikkat çekti.

“Terör örgütleriyle pazarlık söz konusu değil”

Çelik, bölgedeki çeşitli unsurların terör örgütlerini vekalet savaşlarında kullandığını belirterek, Türkiye’nin hangi terör örgütünün veya hangi ülkenin istihbarat örgütünün terörü desteklediğini bildiklerini vurguladı.

Tüm komşulardan bu sürece destek beklediklerini ifade eden Çelik, Türk, Kürt, Arap ve diğer unsurların, terörün vesayeti altında yaşamayı reddeden bir iradenin bulunduğunu kaydetti.

“İmralı’ya gitmekle ilgili AK Parti’nin bir mesafesi var mıydı?” sorusuna, Çelik, TBMM’de cezaevlerini ziyaret eden ve bu konuda faaliyet gösteren komisyonların bulunduğunu belirtti.

Komisyonun dahi sürecin gerekliliğine karar verdiğini aktaran Çelik, sürecin ilerlemesiyle ilgili bilgi vereceğini belirtti.

Çelik, “Komisyonun genel kurula yol göstermek için bir tutum belgesi oluşturacağını” ve bu süreçte devletin ilke ve değerlerine zarar getirmeyecek adımlar atılacağını vurguladı.

“Yol haritası işlerliğini koruyor”

Çelik, İmralı ile yapılan görüşmeler hakkında beklenen bir mesaj olup olmadığı yönündeki sorulara ise daha önce terör örgütünün kendini feshetmesi ve silah bırakmasıyla ilgili bir açıklama yapıldığını hatırlattı.

Komisyon üyelerinin, Suriye’deki SDG’nin tasfiyesi ile ilgili de soru sorduğunu belirten Çelik, komisyonun görüşmelerinin sonucuna dair karar vermenin kendi yetki alanında olduğunu aktardı.

Çelik, silah bırakma sürecinin kesintisiz devam etmesi gerektiğini belirterek, “Stratejik sabır önemli bir unsur.” diyerek sürecin devam edeceğini ifade etti.

Terör örgütü liderlerinden birinin “PKK kadroları af istemiyor” söylemlerine atıfta bulunan Çelik, komisyonun kurulmasının öneminin altını çizdi. Herhangi bir süre zarfında, sabote edici girişimlerin olabileceğine dikkat çekti.

Çelik, “Bu tür açıklamalar, PKK’nın fesih ve silah bırakma süreci zarfında odak kaybı yaratmaya çalıştığını gösteriyor.” biçiminde yorumda bulundu.

“Tek odak düşünmemek gerek”

Suriye’deki Kürtlerin Esed rejimi tarafından maruz kaldığı zulmü seslendiren Çelik, 10 Mart Mutabakatı’nın önemine değindi ve bu mutabakatın bölgedeki kazanımları güvence altına alarak, bütün grupların haklarını koruması gerektiği vurgusunu yaptı.

“Trump, Şara’ya destek veriyor ama farklı sesler çıkıyor” sözlerine karşılık Çelik, çeşitli merkezlerin etkili olduğunu ve bunların farkında olduklarını belirtti.

Çelik, “Son yaptıkları açıklamaların temelinde ‘Türkiye için bir tehdit oluşturmuyoruz’ yönündeki ifadeler var. Ancak bunların yalnızca sözde olduğunu gözlemliyoruz.” diyerek, Türkiye’nin güvenliğinin her zaman öncelikli olduğunu belirtti.

Çelik, Türkiye’nin Kürt, Arap ve diğer unsurlarla birlikte huzur ve istikrar içerisinde yaşamasını sağlamak amacıyla bölgedeki terörizmin etkisinin ortadan kaldırılması gerekliliğini ifade etti.

ABD Başkanı Trump’ın Erdoğan’a yönelik övgülerine yanıt veren Çelik, “Erdoğan, verdiği sözlerin arkasında duran tek lider.” şeklinde konuştu.

“Bahçeli’ye saygısızlık kabul edilemez”

Şırnak’taki “4. Uluslararası Melaye Ciziri Sempozyumu”na katılan KDP Başkanı Mesut Barzani’nin güvenliğiyle ilgili tartışmalara yanıt veren Çelik, Barzani’nin destek açıklamalarının önemli olduğunu kaydetti.

Barzani’nin güvenliğinin sağlanmasının Türkiye Cumhuriyeti’nin sorumluluğunda olduğunu ifade eden Çelik, ancak bazı görüntülerin nahoş yorumlara yol açtığını belirtti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkındaki açıklamaları eleştiren Çelik, Bahçeli’ye yönelik yapılan saygısızlıkların kabul edilemeyeceğini vurguladı.

“Milletten saklanacak bir şey yok”

TBMM Genel Kurulu’nda Ekrem İmamoğlu’nun davasının canlı yayınlanmasıyle ilgili soruları yanıtlayan Çelik, “Hodri meydansa, milletten sakladığımız bir şey yok.” ifadelerini kullandı.

Dini lider Papa’nın Türkiye ziyaretine dair konuşan Çelik, Türkiye’nin hoşgörüsünü vurgulayan Papa’nın mesajının önemine dikkat çekti.

“Yakın vadede barış gözükmüyor”

Karadeniz’deki ticari gemilere yönelik saldırılara ilişkin yorum yapan Çelik, bu tür eylemlerin kabul edilemeyeceğini belirtti.

Çelik, Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın adaları silahlandırma açıklamasını “yanlış” olarak nitelendirirken, Türkiye’nin milli güvenliğinin her zaman korunduğunu vurguladı.

Savaşların yaşandığı bir dönemde Türkiye’deki askerlik uygulamalarıyla ilgili düşüncelerini paylaşan Çelik, “Türk Silahlı Kuvvetleri her duruma hazırlıklıdır.” dedi.

Çelik, Kıbrıs konusundaki tutumlarını yineleyerek, KKTC’nin milli dava olduğunu belirtti. Türk askerinin varlığının adadaki barış için teminat olduğunu ifade etti.

Gazze’deki saldırıların devam ettiğini anımsatan Çelik, “Ateşkes artık tabeladan ibaret kalıyor.” ifadesini kullandı.

“Sporun üzerinden gölgenin kalkması şart”

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın futboldaki bahis soruşturmasıyla ilgili yaptığı çalışmalara değinen Çelik, Türkiye Futbol Federasyonu’nun cesur adımını desteklediklerini söyledi.

Sanal kumar konusunun milli güvenlik tehdidi olarak değerlendirildiğini belirten Çelik, bu konulardaki mücadelelerin hukuk çerçevesinde yürütüleceğini bildirdi.

Ömer Çelik’ten ‘Terörsüz Türkiye’ Vurgusu
Yorum Yap
Bizi Takip Edin