İş dünyası ve mali müşavirler, yıl sonuna yaklaşırken enflasyon muhasebesi uygulamasının işletmelere getirdiği yükün arttığını vurgulayarak, söz konusu uygulamanın ya kaldırılmasını ya da yeniden düzenlenmesini talep ediyor.
Yüksek enflasyon dönemlerinde mali tabloların doğru bir şekilde sunulmasını sağlamak için varlık, yükümlülük, gelir ve gider kalemlerinin enflasyon etkilerine göre düzeltilmesini öngören enflasyon muhasebesi, 2023 yılında alınan kararla 2024 yılından itibaren yeniden devreye girmişti.
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı İrfan Hüseyin Yıldız, yıl sonu bilançoları açısından kritik önem taşıyan bu uygulamanın kaldırılacağına dair kamuoyu arasında bir beklenti oluştuğunu belirtti.
Yıldız, enflasyon düzeltmesinin amacının işletmelerin mali tablolarını güncel değerlere ulaştırmak olduğunu, ancak uygulamanın bazı şirketlerin daha fazla, bazılarının ise daha az vergi ödemesine neden olduğunu ifade etti.
Enflasyon muhasebesinin geçici vergi dönemleri bazında uygulanmaması gerektiğini dile getiren Yıldız, uygulamanın yalnızca yıllık dönemlerde ve vergi etkisi olmadan gerçekleştirilmesi ya da tamamen kaldırılarak sürekli yeniden değerleme yöntemine geçilmesi gerektiğini belirtti.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, mevcut koşullarda enflasyon muhasebesi uygulamasının yürürlüğe girmemesi halinde iş dünyası açısından rahatlama sağlayacağını söyledi. Avdagiç, uygulamanın işletmelere ek maliyet ve operasyonel yük getirdiğini, özellikle KOBİ’lerin finansal raporlama süreçlerinde hata riskinin yüksek olduğunu vurguladı.
Duran varlık ağırlıklı çalışan ve birikmiş amortismanı ya da sermaye düzeltme farkı yüksek olan şirketlerin enflasyon muhasebesinin bilançolarında gerçekleşmemiş teknik kârlar yarattığına dikkat çeken Avdagiç, bunun yüksek finansman maliyetleriyle mücadele eden firmalar için zor bir tablo oluşturduğunu ifade etti.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir ise enflasyon muhasebesinin uygulamada maliyetleri artıran, belirsizlik yaratan ve vergi yükünü ağırlaştıran bir yapıya dönüştüğünü söyledi. Özdemir, uygulamanın yatırım isteğini azalttığını, nakit akışını bozduğunu ve istihdam risklerini artırdığını dile getirerek, geçici olarak askıya alınabileceğini ya da KOBİ’ler için daha basit bir modelin oluşturulabileceğini belirtti.
Ankara Genç İş İnsanları Derneği (ANGİAD) Başkanı Ertuğrul Onat ise enflasyon muhasebesinin reel sektörde beklenen etkiyi yaratmadığını kaydetti. Özellikle borçla büyüyen firmalar açısından enflasyon ortamının reel bir kazanç sağlamadığı halde ek vergi yükü doğurduğunu, bunun da yatırım iştahını azalttığını ve işletmelerin mali yapısını zayıflattığını ifade etti.
İş dünyası temsilcileri, enflasyon muhasebesi ile ilgili düzenlemelerin meslek örgütleri ile ortak akılla ele alınması gerektiğini vurgularken, uygulamanın mevcut haliyle sürdürülmesinin reel sektör üzerindeki baskıyı artırdığı konusunda hemfikir olduklarını belirtti.


