🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Şimşek: Enflasyonda Düşüş, Mali Disiplin Öncü

Şimşek: Enflasyonda Düşüş, Mali Disiplin Öncü

featured
0
Paylaş

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda 2026 yılı bütçesi hakkında bir sunum gerçekleştirdi.

Sunumda, Türkiye’yi küresel zorluklara karşı daha dirençli hale getirmeyi ve ortaya çıkan fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmayı hedeflediklerini vurgulayan Şimşek, yürüttükleri program sayesinde son 2,5 yıl içinde önemli kazanımlara ulaştıklarını dile getirdi.

Bakan Şimşek, programa dair gelişmeleri aktararak, “Enflasyonda belirgin bir düşüş yaşandı. 2022-2023 yılları sonunda yüzde 64-65 aralığında bulunan yıl sonu enflasyonu, geçen yıl yüzde 44,4’e gerileyerek bu yıl kasım ayı itibarıyla yüzde 31,1 seviyesine ulaştı. Hedeflerimizin biraz üzerinde.” şeklinde konuştu.

Temel mal enflasyonunun yüzde 18,6’ya, gıda enflasyonunun ise yüzde 27’ye gerilediğini ifade eden Şimşek, Türkiye’de manşet enflasyonun yüzde 30’un üzerinde olmasının başlıca sebebinin hizmet sektörü enflasyonunun yavaş yanıt vermesi olduğunu belirtti.

Hizmet enflasyonundaki katılığa dikkat çeken Şimşek, özellikle son 2 yılda kira ve eğitim alanındaki enflasyonun genel enflasyon oranının en az iki katı seviyelerini bulduğunu söyledi. Gelecek dönemde sosyal konut seferberliği ve deprem konutlarının tamamlanmasının konut arzını arttırarak kira artışını sınırlayacağını vurguladı.

Eğitimdeki kural bazlı fiyatlama modelinin TBMM tarafından onaylandığını hatırlatan Şimşek, “2026 yılı için vergi ve harç güncellemelerini, hedeflediğimiz enflasyon oranına göre belirleyeceğiz. Gelir vergisi tarifesindeki güncellemeleri ise vatandaşımızın lehine olacak şekilde yeniden değerleme oranı üzerinden yapacağız.” ifadelerini kullandı.

“CARİ AÇIK KONUSUNU ENDİŞE KAYNAĞI OLMAKTAN ÇIKARTTIK”

Bakan Şimşek, makroekonomik gelişmelere de değinerek, “Cari açık konusunu endişe kaynağı olmaktan çıkardık. Programın başlangıcında cari açık milli gelire oran olarak yüzde 5’in üzerindeydi. 2024 yılı itibarıyla bu oran yüzde 0,8’e düştü. Hatta geçen yıl 3,2 milyar dolarlık cari fazla verdik.” dedi.

Şimşek, enerji alanında gerçekleşen gelişmelere de vurgu yaparak, Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığının azalmasıyla cari dengenin kalıcı bir şekilde iyileştiğini açıkladı.

Cari dengenin iyileşmesiyle birlikte milli gelire oranla brüt dış finansman ihtiyacının yüzde 23’ten bu yıl yüzde 17’nin altına gerilediğini belirten Bakan Şimşek, program döneminin sonunda bu oranın yüzde 13-14 seviyelerine inmesini beklediklerini dile getirdi.

“TÜRKİYE PROGRAM SAYESİNDE OLUMLU BİR ŞEKİLDE AYRIŞTI”

Şimşek, Türk lirasına olan güvenin bu dönemde arttığını belirterek, toplam mevduat içindeki payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını aktardı. Bu değişimlerin Türkiye’nin risk primine olumlu yansıdığını, finansal istikrarın güçlenmesiyle risk algısının iyileştiğini vurguladı.

Şimşek, program öncesinde 700 baz puana yükselen risk priminin 216 baz puana gerileyerek, 2018 Mayıs’ından bu yana en düşük seviyeye ulaştığını söyledi. Bu süreçte, gelişmekte olan ülkelerde risk priminin 62 baz puan azalırken, Türkiye’de 487 baz puan gerilediğini de ifade etti.

Türkiye’nin program sayesinde olumlu bir ayrışma gösterdiğine dikkat çeken Şimşek, kamu ve özel sektörün dış borçlanma maliyetlerinin önemli ölçüde azaldığını bildirdi.

Bakan Şimşek, programın başarısını uluslararası derecelendirme kuruluşlarının onayladığını belirterek, son 2,5 yılda kredi notunun 2 ile 3 kademe arasında yükseltildiğini vurguladı.

Finansman ihtiyacının carry trade ile karşılanmasının sağlıksız olduğunu dile getiren Bakan Şimşek, bu tür tercihlerden kaçınıldığını ifade etti. Yüksek ekonomik aktivitenin dezenflasyon süreciyle sürdürülebilir büyüme patikasına ulaşacağını belirten Şimşek, Orta Vadeli Program döneminde 2,5 milyon vatandaş için istihdam sağlamayı hedeflediklerini belirtti.

“MALİ DİSİPLİNİ TESİS ETTİK”

Mali disiplinin sağlandığına ve bu kararlılıkla sürdürüleceğine işaret eden Şimşek, deprem harcamalarına rağmen bütçe açığını önemli ölçüde azalttıklarını ifade etti. Bakan Şimşek, bu yıl bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 3,1 civarında gerçekleşeceğini ve bütçe hedefinin sağlam tutulduğunu söyledi.

2026 için hedeflenen bütçe açığının oranının yüzde 3,5 olduğunu belirten Şimşek, daha iyi performans için çaba göstereceklerini dile getirdi.

Kontrollü harcamalara sıkı bir şekilde devam edeceklerinin altını çizen Şimşek, “Deprem harici sosyal konut programı ve doğum yardımı dışında birçok alanda mali disiplin sağlıyoruz. Bütçe açığının milli gelire oranını OVP döneminin sonunda yüzde 3’ün altına düşüreceğiz.” şeklinde konuştu.

“GELİR VERGİSİ TARİFELERİ HER ZAMAN YENİDEN DEĞERLEME ORANIYLA GÜNCELLENDİ”

Son yıllarda vergi adaletini güçlendirmek amacıyla önemli düzenlemeler gerçekleştirildiğini ifade eden Şimşek, özellikle sabit gelirli vatandaşların vergi yükünü azaltmaya yönelik adımlar atıldığını belirtti. Gelir vergisi tarifelerine yönelik eleştiriler hakkında ise, “Gelir vergisi tarifeleri her zaman yeniden değerleme oranı ile güncellenmiştir. Ulaşım ve yemek bedeli istisnaları da aynı şekilde artırılmaktadır.” dedi.

Şimşek, yüksek gelir gruplarına yönelik vergi yükünü artıran düzenlemelerin yapıldığını da belirtti.

“DÜZENLEMELER VERGİDE ADALETİ GÜÇLENDİRDİ”

Programın başından itibaren sermaye kesiminden daha fazla vergi almak adına çeşitli düzenlemeler yapıldığını vurgulayan Şimşek, dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payının ilk defa düştüğünü belirtti. Bu düzenlemelerin vergi adaletini güçlendirdiğini kaydeden Şimşek, vergi sisteminde geliştirilmesi gereken alanlar olduğuna da işaret etti.

Genel vergi yüküne dair değerlendirmelerde bulunan Şimşek, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında en düşük beşinci ülke konumunda olduğunu söyledi. Dolaylı vergi yükünün milli gelire oranıyla OECD ortalamasında benzer seviyede, ancak doğrudan vergi yükünün düşük olduğunu ifade etti.

Dolaylı vergilerin adaletsizliğinin sıkça dile getirildiğini kabul eden Şimşek, burada eleştirilerin bir haklılık payı olduğunu ancak dolaylı vergilerle de adalet sağlamaya yönelik adımlar atıldığını belirtti.

“ÇALIŞANLARIMIZIN, EMEKLİLERİMİZİN HER ZAMAN YANINDAYIZ”

2023-2025 döneminde faiz giderlerindeki artışın büyük oranda deprem harcamalarından kaynaklandığını belirten Şimşek, uzun vadede ise faizin milli gelire oranının yüzde 4,6 seviyesinden yüzde 3,3’e çekileceğini ifade etti.

Yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı desteklemeye devam edeceklerini vurgulayan Şimşek, 2026 yılı için emek yoğun sektörlere çok daha güçlü destekler vereceklerini söyledi.

Çalışanlar ve emeklilerin yanlarında olduklarını yineleyen Şimşek, 2002-2025 döneminde dolar enflasyonunun yüzde 79 olduğunu, en düşük memur maaşının beş kat, asgari ücretin 4,6 kat, en düşük emekli maaşının on kat arttığını belirtti.

“HAYAT PAHALILIĞIYLA MÜCADELE ÖNCELİKLİ KONUMUZDUR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde sürdürülebilir yüksek büyüme, adil gelir dağılımı ve kalıcı refah artışı hedeflerine ulaşmayı amaçladıklarını anlatan Şimşek, mali disiplinin güçlendirilmesi ve yapısal dönüşümün temel öncelikleri olduğunu ifade etti.

Uygulanan program sayesinde birçok alanda kayda değer ilerleme kaydedildiğine değinen Şimşek, hayat pahalılığıyla mücadelenin önceliklerinden biri olduğunu, çalışanların alım gücünü artıracak politika çerçevesine dikkat çekti.

Şimşek, programın hızlandırılması gereken bir boyutu olduğunu sözlerine ekleyerek, yapısal dönüşümlere odaklandıklarını ve bu kapsamda kamu ihale ve KİT yönetişim reformları ile yerel idarelere dair mali kuralların etkin şekilde uygulanmasını hedeflediklerini duyurdu.

Şimşek: Enflasyonda Düşüş, Mali Disiplin Öncü
+ -
Bizi Takip Edin