🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. TBMM Başkanı Kurtulmuş: Yeni Dönem Fırsatlarla Dolu

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Yeni Dönem Fırsatlarla Dolu

featured
0
Paylaş

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, 16. Büyükelçiler Konferansı çerçevesinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve beraberindeki büyükelçileri, TBMM Tören Salonu’nda ağırladı.

Kurtulmuş, kabulde yaptığı konuşmada, Büyükelçiler Konferanslarının dış politika için önemine vurgu yaparak, bu geleneğin sürmesini temenni etti.

Asya kültürlerinde yer eden “İlginç zamanlarda yaşayasın” ifadesine atıfta bulunan Kurtulmuş, bu sözü bazı kesimlerin beddua, bazılarınca ise tavsiye olarak algıladığını dile getirdi. Tarih boyunca pek çok ilginç dönem yaşandığını belirten Kurtulmuş, günümüzde de benzer bir sürecin yaşandığını kaydetti.

Dünyadaki değişimlerin uluslararası ilişkilere de yansıdığını vurgulayan Kurtulmuş, belirsizliklerle dolu bir dönemde olunduğunu ifade etti. Türkiye’nin bölgesel güç ve küresel aktör olma hedefinin, mevcut şartlara uygun olarak tedbir almayı gerektirdiğini belirtti.

Uluslararası kurumların zorlandığı ve işlevselliğini yitirdiği bir dönemden geçildiğini kaydeden Kurtulmuş, çok kutuplu bir dünya düzeninin gelişmeye başladığını belirtti.

Küreselleşme ile bölgeselleşme eğilimlerinin eş zamanlı olarak sürdüğünü ifade eden Kurtulmuş, hızlı gelişen yüksek teknolojilerin de uluslararası ilişkileri etkilediğini söyledi.


[Fotoğraf: AA]

“Yeni fırsatların ortaya çıktığı dönemden geçiyoruz”

İklim değişikliğinin, devletler ve kıtalar arası ilişkileri etkilediğini vurgulayan Kurtulmuş, kuraklığın bazı bölgelerde uluslararası bir sorun haline geldiğini belirtti.

Gıda güvenliği ile enerji ve ulaştırma hatları arasındaki bağlantının, yeni gerilimler ve anlaşmalara yol açtığını dile getiren Kurtulmuş, “Düne göre alışık olmadığımız yeni durumların, yeni çelişkilerin, yeni çatışmaların, yeni gerilimlerin olduğu, ama aynı zamanda yeni fırsatların da ortaya çıktığı bir süreçten geçiyoruz” şeklinde konuştu.

Geçmiş dönemlerin “Uzay çağı” ve “Sanayi toplumu” olarak tanımlandığını belirten Kurtulmuş, günümüzde yeni bir eşikte olunduğunu sözlerine ekledi.

“Bu yeni eşiği tanımlamak gerekirse, ‘yeni zamanların eşiği’ olarak adlandırabiliriz. Türkiye olarak, bu süreçlerdeki geniş gelişmeleri yakından takip etmek ve buna uygun adımlar atmak zorundayız. Türk dış politikası, son yıllarda etkili atılımlar gerçekleştiriyor. İlkeli ve kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Bu tür bir evrende, ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ anlayışıyla politikalar yürütmek mümkün değildir” dedi.

Türkiye’nin dış politikasının barış, istikrar ve güven odaklı bir dünyayı hedeflediğini vurgulayan Kurtulmuş, bölgedeki sorunların çözümünde bu perspektifin önem taşıdığını belirtti.

“Prensipli müzakereler ilkesinden asla ayrılmadığımızı görüyoruz”

Rusya-Ukrayna Savaşı, Kafkaslar’daki gerginlikler ve Gazze’deki ateşkes konularında Türkiye’nin tutumlarına değinen Kurtulmuş, istikrarsızlığın hiçbir ülkenin güvende olmasını sağlamayacağını ifade etti.

Dış politikalarını güçlü bir şekilde şekillendirmeye çalıştıklarını vurgulayan Kurtulmuş, şunları ekledi:

“Prensipli müzakereler ilkesinden asla ayrılmadığımızı görüyoruz. Herkese açık bir şekilde, prensipler çerçevesinde müzakerelerimizi sürdürerek barış, istikrar ve güvenin sağlanması için yoğun bir çaba sarf ediyoruz. İnsani diplomasi yoluyla dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerine hızlı ve etkili bir biçimde ulaşabilmeyi başarıyoruz.”

Kurtulmuş, Filistinliler ve Afrika halklarına destek sağlamak için diplomasi çalışmalarının önemine değindi.

Türkiye’nin “lider diplomasisi” konusunda örnek olduğunu belirten Kurtulmuş, “Sayın Cumhurbaşkanı’mız aracılığıyla, Türkiye, dünya genelinde lider diplomasisini en iyi uygulayan ülkelerden biridir. Liderlik vasıflarının güçlü karakteri ile birçok karmaşık sorunun nasıl çözüldüğünü biliyoruz” yorumunda bulundu.

Türkiye’nin dış politikasında çok taraflı ve etkin bir diplomasi kurduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Artık Türkiye’nin herhangi bir bölgenin ya da ülkenin arkasında durması mümkün değildir. Türkiye’nin yönü, ne Doğu’ya ne de Batı’ya özeldir. Türkiye’nin tek ekseni, Türkiye eksenidir” dedi.

Türk dış politikasının etkin çabalarıyla Türkiye eksenini güçlendirmeye çalıştığını belirten Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a bu konudaki çabalarından dolayı teşekkür etti.

Kurtulmuş, Türkiye’nin barış paktının inşa edilebilmesi, yeni küresel sistemin adalet ve hakkaniyet temelinde oluşturulabilmesi için her alanda çaba gösterdiğini ifade etti.

Son günlerde yeni bir adil küresel dünya sisteminin kurulmasının gündemde olduğunu belirten Kurtulmuş, bu konuda Türkiye’nin öncü rol üstleneceğini dile getirdi.

Dış politikanın başarılı bir biçimde yürütülmesi için bazı ilkelerin öne çıkması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, Türk dış politikasının iddialı, kararlı ve tutarlı olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin iddiasız olmasının olanaksız olduğunun altını çizen Kurtulmuş, bu durumun ülkenin varlığını sürdürebilmesi ile doğrudan ilişkili olduğunu kaydetti.

“Sözümüzün meşruiyetinin arkasındaki en büyük güç ise bizatihi milletin iradesidir”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türk dış politikasında dört temel ilkenin belirleyici olması gerektiğine dikkat çekerek, bunlardan ilki “tutarlılık” vurgusunu yaptı. Sözlerini sağlam bir şekilde ifade eden ve bu ifadelerini hem yumuşak hem de sert güçle destekleyen bir Türkiye vizyonundan söz eden Kurtulmuş, ikinci ilkenin “meşruiyet” olduğunu belirtti.

Meşruiyeti olmayan bir sözün, ne kadar güçlü olursa olsun anlam taşımadığını vurgulayan Kurtulmuş, “Bizler, meşruiyetimizi halkın iradesinden alıyoruz. Bu nedenle bu toplantının TBMM çatısı altında gerçekleştirilmesi de son derece önemlidir” dedi.

Türk dış politikasının üçüncü temel ilkesinin “vicdan” olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Devlet yönetimleri ve ülkeler arası ilişkiler, yalnızca matematik denklemlerden ibaret değildir. Vicdanı göz önünde bulundurmak, pusulamızın önemli bir unsuru olmalıdır. Aksi takdirde vicdan yoksunlarının elinde dünya istikrarsızlığa sürüklenebilir. Türkiye, Gazze diplomasisi kapsamındaki vicdani yaklaşımıyla insanlık adına öncü olmuştur. Hükümetimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve diğer tüm bileşenler bu görüşleri her platformda savunuyoruz.”

Kurtulmuş, “zaman ve zamanın ruhu” kavramının dördüncü pusula olduğunu belirtti.

Zamanın ruhuyla uyumlu fikirlerin önemine dikkat çeken Kurtulmuş, “Zaman hızlıca akarken, işlerin hızlı geliştiğini biliyoruz. Ancak sakin kalmalı ve hızlı hareket etmeliyiz. Sakin kalmak ve hızlı olmak birbirini tamamlayan unsurlardır” dedi.

Üzerinde durduğu ilkeler çerçevesinde dış politikanın yürütülmesi durumunda pek çok hususun yakın zamanda gerçekleşebileceğini örneklerle gösterdi. Türkiye, tüm bu nitelikleriyle ve kararlılığıyla bölgesel güç olma ve küresel aktör olma yolunda ilerlemektedir.

Fotoğraf: AA
[Fotoğraf: AA]

“Kültürel ve parlamenter diplomasi çalışmalarımızı en güçlü şekilde sürdüreceğiz”

Dış politikanın karmaşık ve çok katmanlı bir hal aldığına dikkat çeken Kurtulmuş, “Artık dış politika, tek bir kurumun başa çıkabileceği kadar basit bir iş değil. Çeşitli alanlarda tezahür eden diplomatik süreçlerde Türkiye’nin güçlü bir şekilde ilerlediğini vurgulamak isterim” dedi.

Kültürel diplomasi, yeni dönemin en etkin diplomatlık alanlarından biri olduğunu ifade eden Kurtulmuş, Türkiye’nin gönül coğrafyasındaki insanlara ulaşmak için bu alandaki çalışmalarını artırdığını belirtti.

Türkiye’nin parlamenter diplomasi alanında da başarılı ülkelerden biri olduğunu belirten Kurtulmuş, şunları ekledi:

“Komisyonlarımız, dostluk gruplarımız ve TBMM Başkanlığımız aracılığıyla, dünya genelinde Türkiye’nin tezlerini aktarmak ve dostluk köprülerini inşa etmekteyiz. Bu çalışmalarımızı daha da güçlendirerek sürdüreceğiz.”

“Terörsüz Türkiye süreci, kısa sürede önemli bir aşamaya gelmiştir”

Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda yürütülen çalışmalara değinen Kurtulmuş, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada güçlü durmaktan başka seçeneğinin bulunmadığını ifade etti.

Türkiye’nin güçlü olması için kararlılıkla çaba gösterdiklerini bir kez daha vurguladı.

“Son 25-30 yıl içinde bu bölgenin Sykes-Picot planları ile nasıl parçalandığını biliyoruz. Etnik ve mezhepsel çatışmalar yoluyla halkların birbirine düşman edilmesine yönelik yapılan pek çok hain plan var. Türkiye bu süreçte en büyük bedeli ödemiş ülkelerden biri olmuştur” diyen Kurtulmuş, bu tarihsel arka planı özetledi.

Cumhuriyet’in 102. yılına ulaştıklarını hatırlatan Kurtulmuş, bu tarihin 50 yılının terörle mücadeleyle geçmiş olduğunu ifade etti. On binlerce insanın hayatını kaybettiği ve büyük ekonomik kayıplar yaşandığı bir dönemden söz eden Kurtulmuş, terör meselesinin geride bırakılmasının önemini vurguladı.

“Terörsüz Türkiye süreci”nin kısa sürede önemli bir noktaya geldiğini belirten Kurtulmuş, bu konunun ilerleyen günlerde çözülmesiyle terör sorununun tamamen ortadan kalkacağına inandığını ifade etti.

“(Komisyon) Nihai bir raporla ümit ederim ki ittifakla aldığı bir kararla Türkiye kamuoyuyla paylaşacaktır”

Terörsüz Türkiye kavramının “terörsüz bölge” anlamına geldiğine dikkat çeken Kurtulmuş, bu durumun Suriye, Irak ve Lübnan’daki terörün sona ermesiyle yakından ilişkili olduğunu ifade etti.

Türkiye’deki güvenlik ve istihbarat birimlerinin bu süreçte etkili olduğunu ifade eden Kurtulmuş, siyasetin de bu konuda kararlılık gösterdiğini vurguladı.

Terörün bitirilmesi adına geçmiş dönemlerde geliştirilmiş projelerin gerçekleştirilememiş olmasının sebeplerini anlatan Kurtulmuş, “Şu anki süreç kararlılıkla devam ediyor” dedi.

Kurtulmuş, TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ndan bahsederek, “Geldiğimiz noktada partiler, raporlarını birazdan verecekler ve komisyon bu çalışmalarının sonucunu nihai bir raporla kamuoyuna açıklayacaktır” şeklinde bilgi verdi.

“Türkiye’deki 6-7 aylık süreç, 8-10 yıllık çatışma çözümleriyle karşılaştırıldığında oldukça önemlidir” diyen Kurtulmuş, bu tartışmaların Türk demokrasisine önemli katkılarda bulunacağını ifade etti.

Terörsüz Türkiye sürecinin başarıya ulaşmasıyla “Türkiye modeli”nin ortaya çıkacağını ve bu modelin uluslararası ilişkiler alanında önemli bir referans olacağını belirten Kurtulmuş, “Bu süreç başarıyla tamamlanacaktır. İnşallah bu sefer biz kazanacağız. Bu sefer Türkiye kazanacak” dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, programın ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve büyükelçilerle birlikte TBMM Şeref Merdivenleri’nde fotoğraf çektirdi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Yeni Dönem Fırsatlarla Dolu
+ -
Bizi Takip Edin