🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Dünya
  3. Bondi Plajı’ndaki Saldırı: Eğitim ve Planlama Şoku

Bondi Plajı’ndaki Saldırı: Eğitim ve Planlama Şoku

featured
0
Paylaş

Avustralya polisi, Bondi Plajı’ndaki Hanuka kutlamasını hedef alarak 16 kişinin ölümüne neden olan baba-oğul çiftinin, saldırıdan önce kırsal alanda kapsamlı bir “taktik silah eğitimi” aldığını belgelerle ortaya koydu.

Bu trajik olay, ülkenin son 30 yılda yaşadığı en kanlı kitlesel saldırı olarak kaydedilirken, Başbakan Anthony Albanese, Yahudi toplumuna resmi özür diledi ve aşırıcılıkla mücadele yasalarının güçlendirileceğini duyurdu.

Polis tarafından açıklanan soruşturma belgeleri, saldırıyı düzenleyen Sacid Ekrem ve oğlu Navid’in, uzun süren bir hazırlık süreci içinde detaylı bir planlama yaptıklarını göstermektedir.

New South Wales eyaletinin kırsal alanında gerçekleştirildiği düşünülen eğitimlerde, ikilinin pompalı tüfeklerle ateş açtığı ve raporlara göre “taktiksel manevralar” yaptığı fotoğraflar da yayımlandı.

AFP’nin aktardığına göre, şüpheliler Ekim ayında terör örgütü IŞİD bayrağı önünde bir video kaydederek, “Siyonistlere” karşı duygu ve düşüncelerini ifade etti. Bu video, saldırının arka planını açıklayan bir Manifesto niteliği taşıyordu.

Ayrıca, baba ve oğulun, katliamdan birkaç gün önce Bondi Plajı’na giderek keşif yaptığı ve olay günü kalabalığın üzerine patlamayan el yapımı patlayıcılar attığı belirlendi.

BAŞBAKAN ALBANESE YENİ YASAL DÜZENLEMELERİ DUYURDU

Avustralya genelinde saldırının ardından, dün saat 18:47’de bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Bondi Plajı’nda hayat yavaş yavaş normale dönerken, kurbanlar için oluşturulan anıt alanına çiçekler bırakılmaya devam ediyor.

Başbakan Anthony Albanese, nefret söylemleri için ağırlaştırılmış suç kapsamını içeren yeni yasalar üzerinde çalışıldığını duyurdu. Albanese, Yahudi toplumuna yönelik olarak, “Hükümetimiz, Yahudi Avustralyalıları korumak; onların kimlikleriyle gurur duymalarını sağlamak ve toplumumuza tam olarak katılmalarını teşvik etmek için her gün çalışacaktır” ifadelerini kullandı.

SİLAH TOPLAMA PROGRAMI BAŞLIYOR

Federal hükümet, silah sahipliği ve nefret söylemi yasalarında köklü reform yapmayı planlıyor ve emniyet teşkilatlarının işleyişinin gözden geçirileceği bildirildi. Albanese, sokaklardan silahları toplamak amacıyla kapsamlı bir “silah geri alım programı” başlatıldığını açıkladı.

Bu adım, 1996 yılında Port Arthur’da yaşanan ve 35 kişinin ölümüne neden olan katliamla ardından uygulanan sıkı denetimlerin en büyük güncellemesi olma özelliği taşıyor.

New South Wales eyalet yönetimi, parlamentoyu olağanüstü toplayarak “ülkenin en kapsamlı ateşli silah reformlarını” yasalaştırma sürecini başlatmış durumda. Yeni yasalar, bireysel silah sahipliğini kişi başına dört adetle sınırlandırarak çiftçiler için bu sayıyı on olarak belirliyor. Eyalette mevcutta 1,1 milyondan fazla ateşli silah bulunduğu tahmin ediliyor.

Yasa tasarısı ayrıca, saldırganlardan birinin aracında bulunan IŞİD bayrağı gibi “terör sembollerinin” sergilenmesini yasaklıyor. Yetkililere, bir terör olayı sonrasında üç aya kadar protesto gösterilerini yasaklama yetkisi de veriliyor.

Saldırı sırasında polis tarafından vurularak hayatını kaybeden 50 yaşındaki Hindistan vatandaşı Sacid Ekrem’in 1998 yılında vizeyle Avustralya’ya girdiği tespit edildi. Avustralya doğumlu olan 24 yaşındaki oğlu Navid ise tedavisinin ardından cezaevine götürüldü.

Eyalet Başbakanı Chris Minns, gelecek yıl nefret söylemi yasalarının daha da sıkılaştırılacağını ve “intifadayı küreselleştirin” gibi ifadelerin kullanımına kısıtlamalar getirileceğini ifade etti.

FİLİPİNLER, SUÇLAMALARA YANIT VERDİ

Soruşturmanın uluslararası boyutuna dair, şüphelilerin Filipinler’de askeri eğitim aldığına yönelik iddialar yalanlandı. Geçtiğimiz hafta Reuters’e konuşan Filipinler Ulusal Güvenlik Danışmanı Eduardo Año, baba ve oğulun bölgeyi ziyaretinde herhangi bir askeri eğitim aldıklarına dair herhangi bir kanıt bulunmadığını duyurdu.

Año, yazılı açıklamasında “Sadece ülkeyi ziyaret etmiş olmaları, terör eğitimi iddialarını kanıtlamaz,” şeklinde belirtti. Filipin hükümeti, 1-28 Kasım tarihleri arasındaki seyahati inceleme aşamasında ve Avustralya makamlarıyla işbirliği yapıyor.

Bu ikili, Manila’ya iniş yaptıktan sonra uzun süreli silahlı İslamcı grupların faaliyet gösterdiği Mindanao bölgesindeki Davao şehrine geçti. MindaNews’a konuşan bir otel görevlisi, baba ve oğulun Davao’da ucuz bir otelde kalıp, yaklaşık bir ay boyunca odalarından nadiren çıktıklarını aktardı.

Güvenlik Danışmanı Año, medyanın Filipinler’in güneyini halen şiddet yanlısı aşırılıkçılığın merkezi gibi göstermesinin yanıltıcı bir yaklaşım olduğunu vurguladı. Açıklamada, IŞİD’e bağlı Maute grubunun 2017’deki Marawi kuşatmasından bu yana bölgede terör unsurlarının önemli ölçüde zayıfladığı kaydedildi.

Bondi Plajı’ndaki Saldırı: Eğitim ve Planlama Şoku
+ -
Bizi Takip Edin