Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Hakan Çevikoğlu, e-ticaret hacminin 2025’te de büyüme trendini sürdüreceğini ifade ederek, “2024’te 90 milyar dolara ulaşan e-ticaret hacminin, bu yıl 100 milyar doları aşması öngörülüyor.” dedi.
Çevikoğlu, Türkiye’de e-ticaretin son yıllarda önemli bir büyüme kaydettiğini ve ülkenin dijital ekonomi yapısında stratejik bir konum elde ettiğini belirtti. AA muhabirine açıklamalarda bulunan Çevikoğlu, Ticaret Bakanlığı’nın destekleri ile yapılan koordinasyon çalışmalarının, e-ticaret ekosisteminin sürdürülebilir şekilde büyümesine katkı sağladığını açıkladı.
2024’te e-ticaret hacminin %61,7 oranında büyüdüğünü kaydeden Çevikoğlu, aynı dönemde e-ihracat hacminin de 8 milyar dolara yaklaşmasının beklendiğini ifade etti. 2026’da ise e-ihracatta çift haneli büyümenin devam edeceğini, Türk markalarının pazar payının daha dengeli bir biçimde artacağını öngördüğünü aktardı.
– “İNDİRİM ORANLARI ARTIK TEK BAŞINA BELİRLEYİCİ DEĞİL”
Çevikoğlu, tüketicilerin çevrim içi alışveriş alışkanlıklarında önemli değişiklikler meydana geldiğine dikkat çekerek, yeni nesil dijital tüketicilerin daha bilinçli ve veriye dayalı hareket ettiğini belirtti. Alışveriş kararlarının artık yalnızca indirim oranlarına dayanmadığını, marka güvenilirliği, teslimat hızı gibi unsurların da etkili olduğunu dile getirdi.
“Tüketiciler artık plansız alışveriş yerine milimetrik bir şekilde değerlendirme yapıyor. Ürünleri haftalar öncesinden favorilere ekliyor, fiyat değişimlerini takip ediyor ve en uygun zamanlarda satın alma kararı veriyorlar. Mobil uygulamalara özel kampanyalar ve hızlı teslimat seçenekleri, platform seçimini etkileyen unsurlar arasında önem kazandı.”
Hızlı ticaretin büyüme ivmesinin 2025 değerlerinde de görüneceğini öngören Çevikoğlu, özellikle giyim, ayakkabı ve aksesuar kategorilerinde kampanya odaklı alışveriş eğilimlerinin sürdüğünü, bunun indirim dönemleri ve özel günler etrafında yoğunlaştığını belirtti.
– “İHRACATI TABANA YAYAN KAPSAYICI YAPILAR”
Çevikoğlu, elektronik ürünler ve teknoloji alanındaki büyümenin mevcut eğilimlerle uyumlu olarak ilerlediğini, yüksek fiyatlı ürünlerde kontrollü bir artış gerçekleştiğini söyledi. E-ticaretin, KOBİ’ler ve yerli üreticiler için stratejik bir fırsat sunduğunu vurguladı.
Hakan Çevikoğlu, Türkiye’deki e-ticaret ekosisteminin önemli kazanımlarından birinin, Anadolu’daki üretici ve esnafı dijital ekonomi ile entegre ederek ihracatı tabana yayılması olduğunu belirtti. Bu dönüşüm sayesinde KOBİ’ler, dijital pazarlama araçları ve entegre lojistik çözümler aracılığıyla hem iç pazarında ölçek kazanmakta, hem de doğrudan küresel tüketiciyle buluşma fırsatı elde etmektedir.
– “AVRUPA PAZARINDAN EN GÜÇLÜ TALEP”
Türk ürünlerinin en büyük talebinin Avrupa pazarından kaynaklandığını ifade eden Çevikoğlu, bu durumun Türk ürünlerinin fiyat-kalite dengesi, lojistik erişim avantajları ve kültürel benzerlikler ile doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı.
“Geleneksel ihracat yöntemleri, e-ihracat ile perakende ve doğrudan tüketiciye uzanan bir yapıya dönüşüyor. Türk üreticileri ve ihracatçıları, ürünlerini kendi markalarıyla doğrudan son tüketiciye ulaştırabiliyor. Bu dönüşüm, markalaşmayı hızlandırırken üreticilerin iş ve operasyon modellerini daha esnek hale getiriyor.”
Çevikoğlu, e-ihracatta Türk markalarının en çok talep gördükleri ürün gruplarının tekstil, kozmetik ve gıdanın yanı sıra mobilya ve ev dekorasyonu olduğunu, otomotiv yedek parçalarının ve yapı malzemelerinin de belirli pazarlarda öne çıktığını belirtti.
– “HER MASAYA BİR TÜRK ÜRÜNÜ” VİZYONU
ETİD Başkanı, Türkiye ile kültürel açıdan özdeşleşmiş ürünlerin e-ihracatta ayrı bir görünürlük kazandığını ifade etti. Zeytinyağı, gül suyu, kurutulmuş meyveler ve el sanatları gibi unsurların Türk markalarının uluslararası alanda farklılaşmasına katkıda bulunduğunu belirtti.
Çin’de sağlıklı beslenme ve cilt bakımı segmentlerinin, Körfez ülkelerinde ise hazır giyime yönelik talebin güçlü olduğunu aktaran Çevikoğlu, otomotiv yedek parçalarının talep grafinin Avrupa ve Orta Doğu pazarlarında yoğunlaştığını kaydetti.
Çevikoğlu, e-ihracatın Türk ürünleri açısından sağladığı avantajları şöyle açıkladı:
“E-ihracat, Türk ürünlerinin pazara giriş maliyetlerini düşüren ve marka görünürlüğünü artıran önemli bir araçtır. Doğru hedef pazar, doğru platform ve lojistik altyapısı ile KOBİ’lerin küresel ticarete katılımını kolaylaştırıyor. Bu süreçlerin uçtan uca yönetimi, e-ihracatı ölçeklenebilir bir model haline getiriyor. Stratejik olarak, e-ihracat Türk markalarının sadece ürün satan aktörler olmaktan çıkarak güven ve yenilik etrafında kalıcı kimlikler inşa etmesine yardımcı oluyor. Bu dönüşüm, Türkiye’nin dijital ticaretteki konumunu güçlendirmektedir.”


