Yürürlüğe giren 11. Yargı Paketi ile birlikte hayata geçirilen covid düzenlemesinin, infaz sisteminde köklü bir değişimi beraberinde getirdiği ifade ediliyor. Bu yenilik, sadece bir af mekanizması oluşturmakla kalmayıp, infazın hızlandırılmasını amaçlıyor.
Uzun zamandır merakla beklenen ve cezaevlerindeki hükümlüler ile aileleri tarafından dikkatle izlenen covid düzenlemesi, 11. Yargı Paketi çerçevesinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu düzenleme, tahliyelerin başlamasının önünü açarken, infaz hukukunda da pek çok önemli değişiklik sağlıyor.
Denizli Barosu’ndan Avukat Batuhan Besalet Karan, yeni düzenlemeleri detaylı bir şekilde inceleyerek, kamuoyunda merak edilen soruları yanıtladı. Av. Karan, “Covid düzenlemesiyle birlikte benimsenen temel yaklaşım, doğrudan bir af sağlamaktan ziyade, kapalı, açık ve denetimli serbestlik geçişlerini ön plana çıkararak bir infaz hızlandırması gerçekleştirmekte. Yasama, pandemi sonrası cezaevlerindeki yoğunluğu, infaz sistemindeki tıkanmaları ve eşitsizlikleri dikkate alarak, 31 Temmuz 2023 öncesinde işlenen suçlar için 3 yıllık bir erken geçiş modeli benimsedi. Belirtilen tarih, covid döneminde yapılan önceki infaz düzenlemeleriyle bağlantılı olarak, bu tarihten sonra işlenen suçları yeni infaz politikasının dışında tutarak, ‘beklentiyle suç işlenmesi’ eleştirilerini önlemek amacı taşımaktadır. Ancak bu belirlilik, ileriki süreçte eşitlik ilkesine aykırılık iddialarının gündeme gelmesine neden olabilir” dedi.
11. YARGI PAKETİ YENİ DEĞİŞİKLİKLER GETİRİYOR
Av. Karan, 11. Yargı Paketinin yalnızca covid düzenlemesiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda icra hukuku, avukatlık disiplin hükümleri, bilişim suçları ve hakaret suçu gibi alanlarda da önemli değişiklikler sunduğunu belirtti. Düzenlemenin binlerce hükümlü ve onların aileleri için büyük bir etki yarattığını hatırlatan Karan, “İnfaz hesaplamalarının hatalı bir şekilde yapılması durumunda geri dönülmesi güç hak kayıpları meydana gelebilir. Bu nedenle, düzenlemeden faydalanma potansiyeli olan dosyaların hukuki destek alınarak bireysel olarak gözden geçirilmesi büyük bir önem arz etmektedir” uyarısında bulundu.


