Yunanistan’da iki bakanın Eurovision şarkı yarışmasından çekilmemeleri konusunda müdahil olan eleştirilere yanıt olarak, Gazze’deki durumu inkar eden bir tutum sergilemeleri büyük tepki topladı.
Sağlık Bakanı Adonis Georgiadis, İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını iddia eden görüşleri reddederek, ülkenin bu durumda İsrail’i destekleyen bir pozisyonda olduğunu belirtti. Bakan, Yunanistan’ın 2026 Eurovision şarkı yarışmasından çekilmeyeceğini ifade ederken bazı ülkelerin çekilme kararlarının ise ideolojik sebeplerden kaynaklandığını savundu.
Georgiadis, sosyal medyada yaptığı paylaşımında “Eurovision’da kalıyoruz ve İsrail dostumuzdur, müttefikimizdir” ifadelerini kullandı. Bu paylaşımına gelen tepkiler üzerine, bir sosyal medya kullanıcısının Uluslararası Af Örgütü ve Uluslararası Adalet Divanı’nın tespitlerini hatırlatmasına, bakan “Bu tür yapılar önemsiz” yanıtını verdi.
Göç ve İltica Bakanı Thanos Plevris de tartışmaya katılarak Georgiadis’e destek verdi. Plevris, uluslararası ve Avrupa mahkemelerinin pek çok kararının sol ideolojiden etkilendiğini öne sürdü. Ayrıca, bu kurumların Avrupa Birliği dışında göçmen kampı kurulmasına karşı çıktığını iddia etti.
MUHALEFETTEN TEPKİLER: KABUL EDİLEMEZ
Yunanistan’ın ana muhalefet partisi olan Panhelenik Sosyalist Hareketin (PASOK) Dış Politika Temsilcisi Dimitris Mancos, yaptığı açıklamada uluslararası mahkemelerin ve adaletin, ülkenin bağlı olduğu uluslararası kuralların bir parçası olduğunu vurguladı.
Bakanların sosyal medya paylaşımının kabul edilemez olduğu belirtilen açıklamada, bu tür ifadelerin Yunanistan’ın uluslararası hukuka ve sistemlere katılımını sorguladığı ifade edildi.
Radikal Sol İttifak (SYRIZA) yaptığı açıklamada ise Georgiadis’in Uluslararası Adalet Divanı’nı ‘sol görüşün hakim olduğu bir yapı’ olarak tanımlamasının yanlış olduğunu belirtti. Ayrıca, Avrupa mahkemelerinin göç konusundaki kararlarını eleştiren Plevris’in görüşleri, ulusal kararların sorgulanmasını da beraberinde getirdiği için kınandı.
Muhalefet içerisindeki Yeni Sol da, her iki bakanın söylemlerinin aşırı sağcılık olarak değerlendirildiğini belirtti. Bu açıdan, bakanların güçlünün belirlediği bir dünya görüşünü benimsediği vurgulandı.


