1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Küresel Ekonomi: Merkez Bankalarının Zorlu İkilemi

Küresel Ekonomi: Merkez Bankalarının Zorlu İkilemi

featured

Dünyanın önde gelen merkez bankaları, ABD Başkanı Donald Trump’ın değişen tarife politikaları ve artan belirsizlik ortamıyla başa çıkmakta zorlanıyor. Birçok merkez bankası, politika metinlerinde küresel ekonomik belirsizliklere dikkat çekerken, resesyon ve enflasyon arasında para politikalarını dengelemeye çalışıyor.

ABD’nin “Önce Amerika” yaklaşımının enflasyonist baskıları artırabileceği ve ekonomik büyümeye zarar verebileceği yönündeki endişeler, global ekonomik çevrelerce dikkatle izleniyor.

Nisan ayında, Kanada Merkez Bankası (BoC), Avustralya Merkez Bankası (RBA), Güney Kore Merkez Bankası, Polonya Merkez Bankası, Macaristan Merkez Bankası (MNB) ve Rusya Merkez Bankası (CBR) politika faizini sabit tutma kararı aldı.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Yeni Zelanda Merkez Bankası, faiz oranlarını düşürme yoluna giderken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise faiz artışı gerçekleştirdi.

ECB, Resesyon Risklerine Karşı Gevşemeyi Sürdürüyor

Avrupa Merkez Bankası (ECB), piyasa beklentileri doğrultusunda üç temel politika faizini 25 baz puan düşürerek yeni bir adım attı.

ECB’nin alınan para politikası kararlarının ardından yapılan açıklamada, mevduat faiz oranının yüzde 2,50’den yüzde 2,25’e indirildiği duyuruldu.

Refinansman faizi ile marjinal borçlanma faizinin de 25 baz puan düşürüldüğü, bu faiz oranlarının sırasıyla yüzde 2,40 ve yüzde 2,65’e çekildiği belirtildi. Faiz indirim kararının, enflasyon görünümü ve para politikası iletim gücü gibi unsurlar dikkate alınarak alındığı ifade edildi.

Açıklamada, enflasyonun düşüş sürecinin ilerlediği vurgulanarak, “Artan ticari gerginlikler nedeniyle büyüme görünümünde bir kötüleşme yaşandı.” değerlendirmesi yapıldı.

ECB Başkanı Christine Lagarde, basın toplantısında yaptığı açıklamada, ticari gerilimlerin ekonomik büyümeye yönelik aşağı yönlü riskleri artırdığını belirtti.

Lagarde, ekonomik görünümde belirsizliklerin yoğunluğuna dikkat çekerek, Avro Bölgesi ihracatçılarının ticarette yeni zorluklarla karşılaştığını hatırlattı.

Uluslararası ticaretteki duraklamaların, finans piyasasındaki gerilimleri artırdığına ve yatırımları olumsuz etkilediğine işaret eden Lagarde, “Ekonomik büyümeye yönelik aşağı yönlü riskler artıyor. Küresel ticaret gerilimlerinin tırmanması, ihracatı azaltarak Avro Bölgesi’nin büyümesini olumsuz etkileyecek.” dedi.

Lagarde, ticari zorlukların yanı sıra Rusya-Ukrayna Savaşı ve Orta Doğu’daki çatışmaların da belirsizlik kaynakları olduğuna değindi.

Yeni Zelanda ve Hindistan Faiz İndirimine Gitti

Yeni Zelanda Merkez Bankası, beklentilere paralel olarak politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 3,50 seviyesine çekti.

Bankadan yapılan açıklamada, yıllık tüketici enflasyonunun merkez bankasının hedef bandı olan yüzde 1 ila 3 civarında seyrettiği belirtildi.

ABD’de yapılan tarifelerine yönelik duyurulan artışların, çeşitli ticaret ortaklarından gelen misillemelere ve artan jeopolitik belirsizliklerin küresel ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etki yaratacağı ifade edildi.

Hindistan Merkez Bankası da, Mayıs 2020’den bu yana ikinci kez temel repo faiz oranını düşürerek para politikası duruşunu “nötr”den “destekleyici” hale getirdi. Komite, repo faiz oranını 25 baz puan indirerek yüzde 6 seviyesine çekti.

Son faiz indiriminin gerçekleştiği şubat ayında yine 25 baz puanlık bir kesinti yapılmıştı.

Para politikası metninde, küresel ekonomik görünümün hızla değiştiği vurgulanarak, ticaret tarifelerine yönelik önlemlerin, ekonomik görünümü tehdit eden belirsizlikleri artırdığı ifade edildi.

Kanada ve Güney Kore, Nisan’da Politika Faizlerini Değiştirmedi

Kanada’da BoC, üst üste yedi toplantının ardından politika faizini yüzde 2,75’te sabit tutma kararı aldı.

BoC’den yapılan açıklamada, ABD’nin ticaret politikalarındaki belirsizliklerin ekonomik büyüme beklentilerini azaltırken, enflasyon beklentilerini artırdığı kaydedildi.

Açıklamada, ABD ticaret politikasındaki değişimlerin belirsizliğin artırdığı, bunun gelişen ekonomik sonuçlar üzerinde etkili olacağı ifade edildi.

BoC Başkanı Tiff Macklem, ABD’nin ticaret politikalarında yaşanan korumacı değişikliklerin, finans piyasalarında belirsizlik yaratarak küresel büyüme beklentilerini olumsuz etkilediğini aktardı.

Güney Kore Merkez Bankası da politika faizini değiştirmeyerek yüzde 2,75 seviyesinde sabit bıraktı. Ekonomik büyümeye yönelik aşağı yönlü risklerin birinci çeyrekteki durgunluk ve küresel ticaret koşullarını etkilediği ifade edildi.

Metinde, küresel ekonominin ticaret gerginliklerinin etkisinde kaldığı ve belirsizliklerin arttığına değinildi.

CBR, Para Politikasını Sıkı Tutmaya Devam Ediyor

Rusya Merkez Bankası (CBR), politika faizini beklenildiği gibi yüzde 21’de sabit tutma kararını aldı. Açıklamada, mevcut enflasyon baskılarının güçlü kalmaya devam ettiği vurgulandı.

İç talep büyümesinin, mal ve hizmet arzını genişletme yeteneklerini aşmaya devam ettiği ifade edildi. CBR, enflasyonu 2026’da hedefe döndürmek için parasal koşulları sıkı tutmanın önemine dikkat çekti.

Polonya Merkez Bankası, nisan ayında politika faizini değiştirmeyerek yüzde 5,75 seviyesinde sabit bıraktı. Enflasyonun hafif bir düşüş göstermesi ve çekirdek enflasyonun yüksek kalmasının üzerinden durumu değerlendirdi.

Macaristan Merkez Bankası (MNB) da piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizini değiştirerek yüzde 6,50 seviyesinde tuttu.

TCMB, 350 Baz Puan Faiz Artırımına Gitti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, nisan ayında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 350 baz puan artırarak yüzde 46 seviyesine yükseltti.

Yapılan duyuruda, TCMB’nin, politika faizini 350 baz puan artırma kararı aldığı belirtildi. Ayrıca, Merkez Bankası’nın gecelik borç verme faiz oranını yüzde 46’dan 49’a, gecelik borçlanma faiz oranını ise yüzde 41’den 44,5’e çıkardığı ifade edildi.

Enflasyonun mart ayında düşüş göstermesi ile birlikte, nisan ayında temel mal enflasyonunun artmasının öngörüldüğü kaydedildi.

Öncü verilerin, yerel talebin ilk çeyrekte beklenenden fazla seyrettiğini, bu durumun enflasyon üzerindeki düşürücü etkisini azalttığını gösterdiği aktarıldı. Küresel ticarette artan korumacı eğilimlerin, ekonomik faaliyet ve enflasyon üzerindeki olası etkilerinin dikkatle takip edildiği vurgulandı.

TCMB’nin bir sonraki faiz kararı ise 19 Haziran 2025 tarihinde açıklanacak.

Küresel Ekonomi: Merkez Bankalarının Zorlu İkilemi
Yorum Yap
Bizi Takip Edin