Fatih Sultan Mehmet’i tasvir eden önemli portre ve madalyonlar, İngiltere’nin başkenti Londra’da sergilendiği yer olan Victoria ve Albert Müzesi’nde sanatseverlerin beğenisine sunulmuş durumda. Ressam Gentile Bellini’nin 1479-1481 yılları arasında İstanbul’da gerçekleştirdiği Fatih Sultan Mehmet portresi, Orta Çağ’ın en önemli sanat eserleri arasında kabul ediliyor.
Bellini, Fatih Sultan Mehmet’in daveti üzerine İstanbul’a gelerek, dönemin Osmanlı yaşamını ve kültürel öğelerini yansıtan eserler meydana getirmiştir. Bu süreçte, Osmanlı halkının giyimleri ve dönemin doğal manzaraları da tuvale aktarılmıştır. Fatih’in isteği doğrultusunda hazırlanan bir portre ile birlikte bir bronz madalyon da bu çalışmanın ürünleri arasında yer alıyor.
Sergide yer alan Fatih Sultan Mehmet portresi ve ona dair madalyonlar, Victoria ve Albert Müzesi’nin zengin koleksiyonları arasında öne çıkıyor.
Sanat tarihçilerine göre, portredeki çeşitli müdahale ve koruma çalışmaları nedeniyle bazı tahribatlar gözlemleniyor. Özellikle, Fatih’in tasvir edildiği kemerli kapının alt kısmındaki yazılar dikkati çekiyor. Okunabilen yazılarda “1480, Kasım’ın 25’inci günü” ifadesi bulunmakta. Aynı zamanda kapının diğer ayağında Latince “Victor Orbis” (Dünyanın Fatihi) yazısı yer alıyor. Portredeki üst köşelerde bulunan taçların, Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği üç devleti simgelediği düşünülüyor.
Bu taçların, İstanbul’un fethi ile sona eren Roma İmparatorluğu, Trabzon Rum İmparatorluğu ve Anadolu’nun alımını simgelediği sanat tarihçilerince ifade edilmektedir. Ayrıca, Fatih’in tasvir edildiği kapının, İtalya’daki Aziz Zekeriya Kilisesi’nin kapısından ilham alınarak yapıldığı belirtiliyor.
Dönemin portre çizimindeki yan duruş modeli, Fatih portresinde de dikkat çekiyor. Fatih’in burnunun kemerli bir şekilde çizilmesi, onu gerçekte olduğu gibi resmetmeye yönelik ilk örneklerden biri olarak değerlendiriliyor. Portredeki kırmızı-beyaz sarık ise, Fatih’in siyasi ve dini pozisyonunu sembolize ediyor.
Fatih Sultan Mehmet’in tasvir edildiği madalyonlarda, Ressam Bellini’nin aynı müzedeki Fatih madalyonunun arkasında da üç taç yer almaktadır. Bu madalyon, Bellini’nin bu türdeki bilinen tek eseri olarak öne çıkıyor. Müzedeki bir diğer madalyon ise İtalyan ressam Constanza de Ferrera’nın imzasını taşıyor ve burada Fatih Sultan Mehmet, bir atın üzerinde betimlenmiş olarak görülüyor. De Ferrera’nın bu madalyonu, Fatih’in ölümünden sonra satılmak üzere tasarlandığı düşünülüyor. Bertoldo di Giovanni’nin Fatih madalyonunda ise at arabası üzerinde bir genç figürü yer alıyor. Bu figürün, Fatih’in askeri başarılarını sembolize ettiğine inanılıyor.
Portre ve madalyonların müzelere nasıl ulaştığına dair ayrıntılar, hem Victoria ve Albert Müzesi’nde hem de Ulusal Galeri’de yer almakta. Bu bağlamda, portre 1916 yılında diplomat Austen Henry Layard’ın mirası olarak Ulusal Galeri’nin envanterine girmiş. Layard’ın Venedik’te büyüyüp, emekli olduktan sonra oraya yerleşmesi ve diplomat olmanın sağladığı dokunulmazlık sayesinde birçok eseri kişisel koleksiyonuna katmış olduğu tahmin ediliyor. Di Giovanni ile de Ferrera imzalı madalyonlar ise iş insanı ve koleksiyoner George Salting’in müzeye bağışladığı eserler arasında bulunuyor.