ABD istihbaratının, Başkan Donald Trump’ın “Tren de Aragua” (TDA) isimli Venezuelalı çetenin, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro hükümetiyle bağlantılı olduğu yönündeki iddialarına katılmadığı öğrenildi.
Trump, ilk başkanlık döneminde göçmen karşıtı bir politika izlerken, bu çeteyle ilişkilendirdiği 200’den fazla Venezuelalıyı ülkeden çıkarma amacıyla 1789 tarihli “Yabancı Düşmanlar Yasası”nı kullanmıştı. Gözaltına alınan bu bireyler, ABD tarafından El Salvador’daki yüksek güvenlikli hapishaneye gönderildi.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon vatandaşlara karşı uygulanan bu yasa, ABD Başkanı’na bir savaş ya da yabancı bir hükümetin tehdidi halinde, o ülkenin vatandaşlarına yönelik kısıtlayıcı önlemler alma yetkisi tanıyor.
GİZLİLİĞİ KALDIRILAN BELGE NE DİYOR?
Pazartesi günü basına sızan gizliliği kaldırılmış bir belge, ABD istihbaratının çeteyle ilgili görüşlerinin Trump’tan farklı olduğunu ortaya koydu. 7 Nisan tarihli belge, Ulusal İstihbarat Konseyi’ne (NSA) ait olup, Tren de Aragua çetesinin Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun hükümetiyle bağlantılı olmadığına inanıldığına yer veriyor.
Belgede şu ifadeler kullanıldı: “Venezuela’nın müsamahakar ortamı TDA’nın faaliyet göstermesini sağlasa da Maduro rejiminin TDA ile işbirliği yapmak gibi bir politikası bulunmuyor; (Maduro yönetimi) TDA’nın ABD’deki hareketlerini ya da faaliyetlerini yönlendirmiyor.”
The New York Times, bu konuda ABD istihbarat örgütlerinin Trump ile aynı görüşte olmadığını mart ayında aktarmıştı.
TRUMP YÖNETİMİ “DERİN DEVLETİ” SUÇLADI
Raporun yayınlanmasının hemen ardından, Adalet Bakanlığı’nın, “doğru olmayan ancak yine de gizli bilgilere dair” sızıntılara yönelik bir cezai soruşturma başlattığı bildirildi.
Trump’ın avukatlarından Başsavcı Yardımcısı Todd Blanche, yaşanan sızıntının arkasında “derin devletin” olduğunu belirtirken, bu durumun Trump’ın siyasi gündemini zayıflatmayı hedefleyen bir çaba olduğunu savundu.
Yayınlanan bu belgeler, İfade Özgürlüğü Vakfı’nın Bilgi Edinme Hakkı kapsamında yaptığı başvuru üzerine elde edildi.
