Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, haftalık basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakanlık yetkilileri, bir Türk generalin NATO Uluslararası Askeri Karargâhı İş Birliği ile Güvenlik Direktörü pozisyonuna seçilmesiyle ilgili olarak şu bilgileri paylaştı:
“Ülkemiz, NATO’nun güçlü ve güvenilir bir Müttefiki olarak, İttifakın barış ve güvenliğine önemli katkılar sunuyor”
“NATO tarihinde ilk kez Türkiye, Brüksel’deki NATO Uluslararası Askeri Karargâhı’nda (International Military Staff-IMS) direktör seviyesinde temsil edilecektir. Bu kapsamda, önemli bir rol üstlenecek olan ‘İş Birliği ile Güvenlik Direktörü’ (Director of Cooperative Security) görevine Tuğgeneral Eray ÜNGÜDER atanmıştır. Kendisi, görev süresi boyunca NATO’nun Ortaklık Ülkeleri ile Uluslararası kuruluşlar arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi, NATO Kapasite İnşasına dair askeri politikaların geliştirilmesi ve NATO’nun sınırlarının ötesinde istikrarın sağlanması gibi kritik alanlarda görev alacaktır. Türkiye’nin bu önemli pozisyona bir temsilci ataması, NATO’daki etkili rolünü ve İttifakın güvenliğine olan katkısını gösteren önemli bir gelişmedir.”
Türkiye, NATO’nun güçlü ve güvenilir bir Müttefiki olarak, İttifakın barış ve güvenliğine olan katkılarını sürdürmeye devam edecektir.
“Bölgemizde ve dünyada yeni çatışmalar istemiyoruz”
Bakanlık kaynakları, Pakistan ve Hindistan arasındaki gerginliğe ilişkin sorular üzerine şu tespitlerde bulundu:
“Bölgemizde ve dünya genelinde yeni çatışmalara karşı duyarlılığımızı her fırsatta dile getiriyor ve sivilleri hedef alan saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bu iki ülke arasındaki mevcut gerilimin bir an önce sona ermesini ve benzer olayların önlenmesi amacıyla gerekli mekanizmaların hayata geçirilmesini ümit ediyoruz. Tarafların sağduyulu kararlar almasını bekliyoruz.”
“Kamuoyunu yanıltmaya çalışan bahse konu yalan haber ile ilgili hukuki süreç başlatılmıştır”
Bakanlık yetkilileri, MSB’nin son şehit açıklamasında “Bölücü Terör Örgütü” ifadesinin çıkarıldığına dair iddialar hakkında şu açıklamayı yaptı:
“Türk Silahlı Kuvvetleri ve Bakanlığımıza yönelik hedefli ve sistematik algı operasyonları devam etmektedir. Şehitlerimizle ilgili yaptığımız açıklamalarda ‘bölücü terör örgütü’ ifadesinin çıkarıldığı ve mayın/el yapımı patlayıcı saldırılarıyla ilgili ifadelerin değiştirildiği yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.
Geçmişte aziz şehitlerimizle ilgili yapılan bilgilendirmeler incelendiğinde olayın niteliğine göre farklı ifadelerin kullanıldığı anlaşılacaktır. MSB ve TSK’nın bölücü terör örgütüne karşı tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığı net bir şekilde ifade edilmiştir. Kamuoyunu bilgilendirme amacıyla kaleme alınan bir metni gerçek dışı iddialarla çarpıtmak ve şehit aileleri ile aramızda mesafe oluşturmaya çalışmak son derece yanlıştır. Bu konuda hukuki süreç başlatılmıştır.”
“İsrail’in Suriye üzerinde gerçekleştirdiği hava harekâtlarını tasvip etmiyoruz”
Bakanlık yetkilileri, İsrail ile Suriye arasında yaşanan gerginliğe dair gelen sorulara şu şekilde yanıt verdi:
“Öncelikle yalnızca resmi kaynaklardan gelen açıklamalara dikkat edilmesini öneriyoruz. İsrail’in Suriye üzerindeki hava harekâtlarını asla desteklemiyoruz. Bu tür harekâtlar, Suriye’de istikrarın sağlanmasına dair herhangi bir katkı sağlamamaktadır. Birleşmiş Milletler de birçok ülke gibi İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına tepki göstererek, bunların durdurulması çağrısında bulunmuştur. Suriye yeni hükümetinin talepleri doğrultusunda sahada gerçekleştireceğimiz faaliyetlerin güvenle yürütülmesi için gereken tüm koordinasyon çalışmaları devam etmektedir.”
“GKRY’nin ilan ettiği sözde MEB’inde yer alan 5’inci parsel için yeni ilan edilen bir NAVTEX bulunmamaktadır”
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, GKRY’nin sözde 5. parselde sondaj çalışması için NAVTEX yayınladığına dair gelen sorulara şu açıklamaları yaptı:
“GKRY’nin ilan ettiği sözde MEB’inde bulunan 5’inci parsel için yeni bir NAVTEX mevcut değildir. Bununla birlikte, bu sözde parselin bir kısmı Türk kıta sahanlığı içerisinde yer almaktadır. 18 Mart 2020 tarihinden itibaren BM’ye bildirdiğimiz kıta sahanlığımıza yapılacak herhangi bir ihlal, sahada derhal engellenecektir. VALARİS DS-9 sondaj gemisi ise hâlâ sözde 10’uncu parselde faaliyet göstermektedir ve bu parselin Deniz Yetki Alanımız ile bir çakışması bulunmamaktadır.”