1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Türkiye 2030 Stratejisi ile Teknolojiye Yön Veriyor

Türkiye 2030 Stratejisi ile Teknolojiye Yön Veriyor

featured

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi çerçevesinde önümüzdeki beş yıl içerisinde yüksek teknoloji ve kritik alanlarda Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) ile yerli üretim kapasitesinin artırılacağını açıkladı.

Bakan Kacır, Boğaziçi Üniversitesi tarafından “Belirsizlik Çağında Finansal Dönüşüm” temasıyla düzenlenen Finans Zirvesi 2025’te yaptığı konuşmada, dünya genelinde birçok katmanlı bir dönüşüm sürecinin yaşandığını ifade etti.

Liberal ticaretin yerini korumacılığa dayalı ekonomik yaklaşımlara bıraktığını belirten Kacır, “Üretim ve teknoloji geliştirme sürecinde stratejik özerklik, ulusal egemenliğin vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiştir. Yerli üretim girişimleri, güvenilir ortaklardan tedarik anlayışını ön plana çıkarmaktadır,” dedi.

Kacır, artan küresel kutuplaşmanın ve stratejik belirsizliklerin teknolojiyi jeopolitik bir güç aracı haline getirdiğini vurguladı.

Sanayi sektöründe istihdam sayısını 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine çıkardıklarını belirten Kacır, şunları kaydetti:

“Gelişmiş sanayi altyapımız, esnek üretim yeteneklerimiz ve lojistik avantajlarımızla küresel pazarlarda ciddi bir rekabet gücü kazandık. 22 yıl önce yıllık ürün ihracatımız 36 milyar dolarken, şimdi 265 milyar dolara ulaştık. Türkiye, artık Çin’den sonra Orta Avrupa’ya kadar en fazla çeşit ürünü rekabetçi fiyatlarla en çok ülkeye ihraç edebilen ülke konumundadır.”

“AR-GE’YE Yaptığımız Yatırımın Milli Gelirimizdeki Payı Gelişmiş Ülkeler Seviyesine Erişti”

Kacır, dünyada en etkin AR-GE teşvik sistemini uygulayarak teknoloji geliştirme alanında kayda değer başarılar elde ettiklerini kaydederek, ülkenin orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının 2002 yılında 10 milyar dolarken, geçtiğimiz yıl 101 milyar dolara yükseldiğini dile getirdi.

AR-GE ve inovasyon ekosistemiyle yüksek teknolojili sektörlerin sanayi üretiminde ön plana çıktığını belirten Kacır, “Yılda 1,2 milyar dolardan 16 milyar dolara çıkardığımız AR-GE harcamalarımızın üçte ikisi özel sektör firmaları tarafından gerçekleştirilmektedir. AR-GE’ye yaptığımız yatırımın milli gelir içerisindeki payı, gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşmıştır,” şeklinde konuştu.

Kacır, özel sektörde bulunan 1600’den fazla AR-GE ve tasarım merkezinde görev alan mühendis ve araştırmacıların, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümlerle teknolojik kalkınma vizyonuna katkıda bulunduğunu kaydetti.

Dijital ve Yeşil Dönüşüm Destek Programları’nın uygulamaya alındığını hatırlatan Kacır, ikiz dönüşümün çok çeşitli alanlarda eş zamanlı ve kapsamlı bir yeniden yapılanmayı beraberinde getirdiğini, bu süreç için ise uzun vadeli ve bütüncül yatırımların şart olduğunu ifade etti.

“Ülkemizden 68 Kurum 14 Milyon Avroluk Fona Erişim Elde Etti”

Kacır, yalnızca finansal destek sağlamakla kalmayıp aynı zamanda Türkiye ile teknik uzmanlık, proje yönetimi kapasitesi ve bilgi birikimi paylaşmaya istekli uluslararası finans kuruluşlarıyla çok boyutlu işbirlikleri kurduklarını da anlattı.

Dijital Avrupa Programı’na katıldıklarını ifade eden Kacır, “Ülkemizin programa katılımıyla birlikte sanayicilerimiz, girişimcilerimiz ve üniversitelerimiz, Avrupa Komisyonu tarafından açılan çağrılara başvuru yapma imkânı buldu. Bugüne kadar ülkemizden 68 kurum 14 milyon avroluk fona erişim sağlamıştır,” şeklinde konuştu.

Kacır, Türkiye Yüzyılı’nda sanayi altyapısını yüksek teknolojili üretim kapasitesi ve kabiliyetleriyle güçlendirmek için gereken adımları atmaya devam edeceklerini belirtti. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı çerçevesinde yüksek teknoloji yatırımları için AR-GE’den seri üretime kadar olan süreçte bütüncül bir destek mekanizması oluşturduklarını sözlerine ekledi.

Bu program çerçevesinde destek kararı alınan 160 projeyle, stratejik sektörlerde kabiliyeti önemli ölçüde artıracak 137 milyar liralık yatırımı harekete geçirdiklerini ifade eden Kacır, “Geçtiğimiz yıl başlattığımız Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısı, sanayicilerimizden büyük ilgi gördü. Bu çağrı kapsamındaki toplam yatırım tutarı 315 milyar lira olan 372 başvuru sürecinde son aşamalara gelindi,” dedi.

“AR-GE ve Yerli Üretim Kapasitemizi Artırmayı Hedefliyoruz”

Kacır, Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı ile Merkez Bankası işbirliği içinde dış ticaret açığını oluşturan 284 ürüne yönelik yatırımları hızlandırdıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:

“Merkez Bankası’nın 300 milyar liralık kaynak tahsis ettiği bu program, girişimcilerden büyük ilgi görmektedir. Uluslararası rekabet gücünü yükseltecek ve yerli ekonominin gelişmesini destekleyecek bu programa toplam yatırım tutarı 1 trilyon 256 milyar lirayı bulan 275 proje başvurusu yapılmıştır. 58 projeye ait değerlendirmeleri tamamladık. Bu projelerden 49’u, toplam yatırım tutarı 241 milyar lira olan kredi başvurusu yapmaya uygun bulundu.”

Kacır, HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı ile ileri teknoloji yatırımlarını hızlandırdıklarını ifade ederek, yatırımcılara proje bazlı teşvikler, cazip finansman koşulları ve uygun yatırım alanları teklif ettiklerini aktardı.

Kacır, mart ayında duyurulan 9,3 milyar dolarlık 19 yeni yatırımın tamamlandığında 20 binden fazla nitelikli iş imkanı oluşturacağını ve cari dengeye yıllık 12,4 milyar dolarlık katkı sağlayacağını hatırlatarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız, bu yatırımlarla eş zamanlı olarak, sanayi üretiminde ve teknolojide tam bağımsızlık hedefimizi ve Türkiye’yi yüksek teknolojili ürünlerin üretiminde lider ülkelerden biri haline getirme vizyonumuzu ortaya koyan 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi’ni de açıkladı. Belge çerçevesinde önümüzdeki beş yılda yüksek teknoloji ve kritik alanlarda AR-GE ile yerli üretim kapasitemizi artıracağımızı belirtiyorum,” dedi.

Kacır, dijital dönüşümü kapsamlı bir bakış açısıyla ele alarak ekonominin tüm alanlarında hızlandıracaklarına vurgu yaptı. Ayrıca, sanayiyi düşük karbonlu üretime teşvik edecek destek mekanizmaları ve uluslararası finansman imkanlarını artıracaklarını ifade etti.

Kacır, yeni kalkınma ve ticaret koridorları oluşturarak kazan-kazan ilkesiyle uluslararası iş birliklerinin ülkenin küresel ticaretteki konumunu güçlendireceğini belirtti. Ayrıca, ihracat ve dış ticarette pazar çeşitliliği sağlanarak, ülkenin ekonomik dayanıklılığının artırılacağını da vurguladı.

Orta ve uzun vadeli hedefler doğrultusunda yeni programlar geliştirdiklerini dile getiren Kacır, şunları kaydetti:

“Küresel seviyede yaşanan ticaret savaşlarının Türk sanayisine yeni fırsatlar sunması için gayret gösteriyoruz. Aynı zamanda bu zorlu dönemin getirdiği risklerden sanayicilerimizi korumak için çalışıyoruz. Fiyat istikrarını önceleyen ekonomik programımız, iç talep üzerinde yavaşlatıcı etkiler yaratmaktadır. Ancak, enflasyonla mücadelede sağlanan istikrar uzun vadede sağlıklı bir büyüme getirecektir.”

Kacır, KOSGEB Kapasite Geliştirme Destek Programı’nın yoğun ilgi gördüğüne dikkat çekerek, “İlk başvuru döneminde 877 işletmenin 19,5 milyar liralık yatırım projelerine destek verdik. Geçtiğimiz hafta başlattığımız ve 30 Haziran’a kadar devam edecek ikinci başvuru döneminde KOBİ’lerimize 20 milyon lira üst limitli, 36 aya kadar vadeli ve 20 puana kadar geri ödemesiz finansman desteği sunuyoruz,” dedi.

Kacır, sanayicilerin finansmana erişimini destekleyecek yeni adımları hayata geçireceklerini belirterek, Türkiye’nin coğrafi konumunun, genç ve dinamik nüfusunun, gelişmiş sanayi altyapısının, güçlü üretim kültürünün ve artan teknoloji geliştirme kapasitesinin ülkenin yükselişine devam edeceğini ifade etti.

Milyar dolar değerinin üzerinde 7 teknoloji girişiminin bulunduğunu kaydeden Kacır, “Hedefimiz 2030 yılına kadar ülkemizde 100 bin teknoloji girişimini hayata geçirmek ve Turcornlarımızın toplam değerinin 100 milyar dolara ulaşmasını sağlamaktır,” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kacır, girişimcilik ekosistemine uluslararası sermaye çekmeyi artırmak için kamu destekli yatırım mekanizmalarını daha da geliştireceklerini vurguladı:

“Kamu destekli fonların faaliyet alanlarını genişleterek biyoteknoloji, yapay zeka gibi stratejik alanlarda sektörel ve tematik girişim sermayesi fonlarını oluşturacağız. Büyük ölçekli işletmelerin bu fonlara aktif katılımını teşvik ederek, yenilikçi çözümlerin daha geniş bir ekonomik yapıya entegre edilmesine olanak tanıyacağız. Ayrıca, girişimcilik ekosistemimizin sürdürülebilir büyümesi için gerekli zemini hazırlayacağız. Yatırımcı dostu politikalarla sanayicilerimizin ve girişimcilerimizin ihtiyaç duyduğu düzenlemeleri hayata geçirerek güçlü bir yatırım iklimi oluşturmaya devam edeceğiz.”

Bakan Kacır, konuşmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci tarafından hediyeler ile onurlandırıldı.

Türkiye 2030 Stratejisi ile Teknolojiye Yön Veriyor
Yorum Yap
Bizi Takip Edin