Yunanistan medyası, Akdeniz’deki son depremin Santorini Adası’ndaki sismik hareketlilik ve Türkiye’deki son sarsıntılarla ilişkisini incelemeye aldı.
Bugün gece saatlerinde Girit Adası açıklarında meydana gelen deprem, 2024 yılının başında Santorini Adası çevresinde beklenen “deprem fırtınası” korkusunu yeniden gündeme getirdi. Kathimerini gazetesi, Atina Ulusal Gözlemevi’ne bağlı Jeodinamik Enstitüsü’nün depremin büyüklüğünü 6,1 olarak değerlendirdiğini aktardı. Depremin derinliği 64,4 kilometre olup, Çoban (Kasos) Adası’nın yaklaşık 19 kilometre güneyinde gerçekleştiği bilgisine ulaşıldı.
Yunanistan’ın acil durum servisleri, sarsıntının İsrail, Türkiye, Kıbrıs ve Mısır’da da hissedildiği, fakat can kaybı yaşanmadığı bilgisinin ardından tsunami uyarısı yaparak önlemler aldı. Yunan deprem bilimcileri ise konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. DEPREM BİLİMCİYE TÜRKİYE SORUSU: “BAĞLANTISI VAR MI?”
Deprem bilimci Efthymis Lekkas, Yunan devlet kanalı ERT’e verdiği demeçte, depremin göz ardı edilebilir bir sarsıntı olduğunu belirterek, uzmanların olayı “münferit” olarak değerlendirdiğini iletti. Lekkas, “Burada kayda değer bir öncü sarsıntı ya da önemli bir artçı sarsıntı dizisi yok. Bu tür depremler genellikle tekil olaylar olarak meydana geliyor,” şeklinde konuştu.
Bir başka noktada, Akdeniz’deki depremin Santorini Adası’ndaki sismik faaliyetler ya da Türkiye’deki depremlerle bir ilişkisi olup olmadığına dair sorular da soruldu. Lekkas, bu durumların birbirleriyle bağlantılı olmadığını savunarak, “Santorini’deki sismik olaylarla kesinlikle bir ilişkisi yok; jeotektonik bağlam tamamen farklı. Türkiye’deki depremle de herhangi bir bağlantı bulunmuyor,” ifadelerini kullandı.
“SİSMOTEKTONİK SONUÇLARI ÖNEMLİ OLABİLİR”
To Vima gazetesine konuşan deprem bilimci Gerasimos Papadopoulos, Girit açıklarında meydana gelen depremin yaratabileceği etkilere değindi. Papadopoulos, depremin yerleşim alanlarına uzaklığı ve derin bir noktada oluşu dolayısıyla herhangi bir olumsuz sonuca yol açmayacağını ifade etti.
Ancak Papadopoulos, “sismotektonik sonuçların kısa ve orta vadede önemli olabileceğini” belirtti. Yunan bilimci, paylaşımında, “Bu tür depremler genellikle Kuzey Afrika, Kıbrıs ve Ortadoğu’da güçlü bir şekilde hissediliyor, fakat genellikle zayıf artçı şok dizilerine sahiptir. Yine de sismotektonik sonuçların kısa ve orta vadede önemli olması mümkün,” diyerek ekledi.