Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmi Zirvesi çerçevesinde TDT Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu.
Fidan, konuşmasına Türkiye’nin Azerbaycan ile dayanışmasını vurgulayarak başladı. Filistin’de sivil halka karşı açlığın bir silah olarak kullanılmasını ve Filistinlilerin tehcirle tehdit edilmesini kabul edilemez olarak nitelendirdi.
“İsrail kalıcı barış istemiyor”
Gazze’deki ateşkesin sağlanması ve insani yardımların durmaksızın ulaşmasının kritik bir aşamaya geldiğini dile getiren Bakan Fidan, İsrail’in Gazze’deki askeri harekatlarını artırmasının, kalıcı barışa ulaşma isteğinden tamamen yoksun olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirtti.
Bölgesel barış ve güvenliğin sağlanması amacıyla uluslararası camianın İsrail’e karşı etkin ve kararlı adımlar atmasının zaruri olduğuna vurgu yapan Fidan, Türk Devletleri Teşkilatı’nın özellikle sivil halkın korunması konusunda ortak bir tutum geliştirmesinin uluslararası toplumun sesini güçlendireceğini ifade etti.
Bakan Fidan, İsrail’in Lübnan ve Suriye’ye yönelik saldırılarının oluşturduğu risklerin de tehlikeli olduğunu belirtti. Suriye’de istikrarın sağlanması için tarihi bir fırsat bulunduğunu belirten Fidan, Suriye yönetiminin bölgesel ve uluslararası aktörlerle olan iş birliğinin ve yaptırımların kaldırılması adına Türkiye’nin yoğun diplomatik girişimlerinin somut sonuçlar verdiğini söyledi. Ayrıca, bu dönemde Suriye’nin Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerce desteklenmesinin kritik olduğunu dile getirdi.
“Tarafların İstanbul’da bir araya gelmesi, yeni dönemin başlangıcı”
Rusya-Ukrayna Savaşı’nda diplomatik çözüm yolunda bir dönüm noktasına gelindiğini vurgulayan Fidan, Türkiye’nin öncülüğünde Rus ve Ukraynalı heyetlerin İstanbul’da bir araya gelmesinin yeni bir dönemin başlangıcını müjdelediğini aktardı. Bu bağlamda, NATO ve AB platformlarında sağlanan destekleri için değerli dostu Peter’a da teşekkür etti. İstanbul’da gerçekleştirilen görüşmelerin, kapsamlı bir ateşkesin yanı sıra adil ve kalıcı barışın zeminini hazırlamasını umduğunu ifade etti.
Ayrıca, Türk dünyasının barış ve güvenliği açısından Afganistan’daki gelişmelerin de önem taşıdığını belirten Fidan, Afganistan’ın zengin etnik yapısının ve Türk soylu toplulukların varlığının TDT ile Afganistan arasında kültürel ve tarihi bir köprü oluşturduğunu vurguladı. TDT bünyesinde kurulan Afganistan çalışma grubunun faaliyetlerini etkinleştirerek ortak politikalar geliştirme iradesini güçlendirmeleri gerektiğini dile getirdi.
