Birçok Amerikalı için “Made in USA” etiketi, sadece bir ürünün menşei olmaktan öte, yerel işçileri ve sanayiyi desteklemek adına bir bilinç oluşturmanın sembolü haline gelmiştir. Ancak bu ürünleri tercih etmek, zannedildiği kadar basit değildir. Küresel tedarik zincirlerinin etkisi altında kalan günümüz pazarında, yerli üretimi desteklemek isteyen tüketiciler pek çok zorlukla karşılaşmaktadır.
New Hampshire’de yaşayan 62 yaşındaki Dianna Huff, son on yıldır yalnızca Amerikan yapımı ürünler satın almaya özen gösterdiğini ifade ediyor. Ancak özellikle teknoloji ürünlerini temin etmenin oldukça zor olduğunu vurgulayan Huff, bu durumun yalnızca kendisine özgü bir sorun olmadığını belirtiyor.
S&P Global Mobility verilerine göre, 2024 yılında ABD’de satılan binek araçların neredeyse yarısının yurt dışında montajı yapıldı. Akıllı telefonlar gibi çoğunlukla yurtdışında üretilen ürünler, yerli üretimi desteklemeye çalışan tüketiciler için büyük bir engel teşkil ediyor.
Tüketicilerin Amerikan yapımı ürünlere karşı duyduğu ilgi oldukça yüksek olsa da, fiyat farkı genellikle bu tercihlerin önüne geçiyor. Morning Consult’un gerçekleştirdiği bir ankete göre, ABD’li yetişkinlerin yarısından fazlası zaman zaman yerel ürünleri bilinçli olarak satın alırken, yalnızca yüzde 11’i bu ürünler için yüzde 15’ten fazla fiyat farkı ödemeye istekli. Özellikle telefonlar ve belirli otomobil markaları gibi alternatif bulmanın neredeyse imkansız olduğu kategorilerde, Amerikan üretimi ürünler bulmak büyük bir zorluk arz ediyor.
Amerikan üretimine yönelik uygulanan politikalar ve artan tüketici talebi umut verici bir tablo çizerken, uzmanlar köklü değişimler için daha fazla adım atılması gerektiğini belirtiyor. Gerçek anlamda “Amerika’da Üretildi” anlayışına ulaşmanın yalnızca bireysel çabalarla mümkün olmayacağını, üretim süreçleri ve tedarik zincirinde sistemsel dönüşümlerin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguluyorlar.
Trump hükümeti, Çin, Güney Kore ve Avrupa Birliği’nden ithal edilen ürünlere yönelik daha yüksek gümrük vergileri getirme sözü vermişti. Bu kapsamda, Apple ve Samsung gibi teknoloji devlerine üretim baskısını artırmayı hedefliyor. Trump, bu politikaları “Amerikan sanayisini koruma” ve “ülkeye iş geri getirme” stratejisinin bir parçası olarak savunurken, ekonomistler bu tür vergilerin kısa vadede tüketici fiyatlarını artıracağı ve uzun vadede tedarik zincirinde aksaklıklara yol açabileceği konusunda halkı uyarıyor.