Pasifik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, uluslararası demir yolu lojistiği alanında faaliyet gösteren Pasifik Eurasia Lojistik yöneticileriyle birlikte, 23 Mayıs’ta Çin’in başkenti Pekin’de China State Railway Group Başkanı Song Xiude ve yöneticileriyle önemli bir görüşme gerçekleştirdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun Çin’deki temasları çerçevesinde düzenlenen diplomatik görüşmede, taraflar kuşak yol girişiminin önemli bir bileşeni olan Orta Koridor’da demir yolu taşımacılığının potansiyelinin artırılması için işbirliği yapma kararı aldı.
Pasifik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan, Pasifik Eurasia’nın hem uluslararası hem de bölgesel faaliyetleri, Avrasya ülkeleri ile Çin’deki işbirlikleri ve Orta Koridor vizyonuna ilişkin Anadolu Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu.
Pasifik Holding’in bünyesinde 4 ana sektörde 55 şirket ve 2 bin 500 çalışan bulunduran bir iş grubu olduğunu belirten Erdoğan, lojistik ve uluslararası ticaret haricinde teknoloji, gayrimenkul, inşaat ve enerji alanlarındaki faaliyetlerine de dikkat çekti.
“TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI DEMİR YOLU LOJİSTİĞİNİ OLUŞTURAN VE SÜRDÜREN LİDER ŞİRKETİYİZ”
Pasifik Eurasia’nın 2019 yılında kurulduğunu ve hızla büyük bir mesafe katettiğini vurgulayan Erdoğan, “Türkiye’nin uluslararası demir yolu lojistiğini oluşturan ve sürdüren lider şirketiyiz. Şu anda Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’ndaki taşımaların yüzde 95’ini Pasifik Eurasia gerçekleştiriyor.” şeklinde konuştu.
Erdoğan, 2017 yılında açılan Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Hattı’nın başlangıçta etkili kullanılamadığını, bu hattın yeniden canlanmasında öncü bir rol üstlendiklerini belirtti. Türkiye’nin jeostratejik ve jeoekonomik avantajlarını kullanarak, ulusal siyasi ve ekonomik faydayı merkeze alan bir yaklaşım benimsediklerini dile getirdi.
“ORTA KORİDOR, HER ZAMAN BİZİM BİRİNCİ GÜNDEMİMİZ OLDU”
Şirket olarak faaliyetlerini Çin’de her zaman Orta Koridor vizyonuyla şekillendirdiklerinin altını çizen Erdoğan, “Orta Koridor’un sonunda büyük bir iş hacmi meydana geleceğini öngördük. Orta Koridor her zaman bizim birinci gündemimiz oldu.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Doğu-Batı ve Kuzey-Güney arasında stratejik bir konuma sahip olduğunu ve bu konumun lojistik merkez olma potansiyelini artırdığını vurgulayan Erdoğan, devletin altyapı desteği ile özel sektörün girişimciliğinin bir araya getirilmesinin önemini de belirtti.
2019’dan bu yana uluslararası demir yolu taşımacılığı alanında faaliyet gösterdiklerini ifade eden Erdoğan, Çin’den Türkiye’ye ilk blok tren ile Türkiye’den Çin’e ilk ihracat trenini taşımanın yanı sıra, Çin-Avrupa arasında Orta Koridor’dan ilk blok treni ulaştırdıklarını söyledi. Ancak, bu başarıların ardından Kovid-19 salgınının faaliyetlerini olumsuz etkilediğini dile getirdi.
“ORTA KORİDOR’UN ÇOK BÜYÜK BİR İŞ HACMİNE DÖNÜŞECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUZ”
Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin uluslararası strateji açısından büyük bir öneme sahip olduğunun altını çizen Erdoğan, Çin’in karşılaşabileceği en büyük riskin imal ettiği ürünleri uluslararası pazarlara ulaştıramaması olduğunu belirtti. Bu sebeple, uzun mesafeli deniz taşımacılığına göre daha maliyetli olmasına rağmen, kara yolunda demir yolu taşımacılığına önemli yatırımlar yapıldığını ve sübvansiyonlar sağlandığını ifade etti.
Erdoğan, Kuşak Yol Girişimi çerçevesinde Çin’den çıkarak Rusya üzerinden Avrupa’ya ulaşan “Kuzey Koridoru” güzergahındaki hatlarda 2013 yılından bu yana önemli ilerlemelerin kaydedildiğini vurguladı.
Kuzey Koridoru’nda yılık 20 bin yük treni seferinin gerçekleştirildiğini ve yaklaşık 2 milyon TEU konteynerin taşındığını belirten Erdoğan, Orta Koridor’da ise yapılan sefer sayısının yılda 300 treni bulmadığını, burada büyük bir potansiyelin halen mevcut olduğunu kaydetti.
“ORTA KORİDOR TÜRKİYE’NİN PROJESİ OLMALI”
Orta Koridor’un gerçek anlamda bir koridor olması ve büyük bir akış yaratabilmesi için Türkiye güzergahının kullanılmasının şart olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bizim bakış açımıza göre, Orta Koridor, bir tarafında Türkiye bir tarafında Çin olan bir koridor olmalıdır. Kuşak ve Yol Girişimi, Çin’in projesidir; ancak bu girişimin önemli bir parçası olan Orta Koridor, Türkiye’nin projesi olmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Şirket olarak, Orta Koridor’un Türkiye üzerinden inşa edilmesi gerektiği konusunda yetkililere bilgi verdiklerini ve destek aldıklarını belirten Erdoğan, ardından güzergah üzerindeki Orta Asya ülkeleri, Çin’deki devlet kurumları, demir yolu otoriteleri ve özel sektör temsilcileriyle güven ilişkileri kurduklarını açıkladı.
Orta Koridor’un gelişmesinin Türkiye olmadan mümkün olamayacağını Çinli muhataplarına iletmek adına uzun süre temaslarda bulunduklarını ifade eden Erdoğan, bu girişimlerin sonucunda, China Railway’in Başkanı ve yetkililerinin Türkiye’yi ziyaret ettiğini ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu’nun Çin ziyareti sırasında Pekin’de önemli görüşmelerin yapıldığını söyledi.
Görüşmelerinde, Orta Koridor’da taşınan yük miktarının sınırlı olduğunu, ancak Türkiye’nin demir yolu altyapısı ve ulaştırma potansiyeli ile büyük bir koridor hacmine erişilebileceği hususunu vurguladıklarını belirten Erdoğan, Çinli muhatapların bu konuda karşılıklı anlayış geliştirdiklerini ifade etti.
“YOL, MEDENİYETTİR, YOL VARSA İLİŞKİ VAR DEMEKTİR”
Erdoğan, China Railway ile yapılan mutabakatın Orta Koridor’un gelişimi açısından kritik bir dönüm noktası olduğunu belirterek, Kuzey Koridoru’nda yaşanan benzer kapasite eksikliği sorunlarının zaman içinde desteklerle aşılabileceği öngörüsünde bulundu. Çinlilerin de Orta Koridor’un hacim kazanacağına inandığını dile getirdi.
China Railway’in, Orta Koridor’a ve Türkiye güzergahına rekabet edebilecek seviyede teşvikler açıklamasının hattın gelişimi için büyük bir ivme sağlayacağını vurgulayan Erdoğan, Orta Koridor ve Türkiye parkurunu geliştirecek orta ve uzun vadeli projelerin planlandığını aktardı. Bakü ve Nahçıvan üzerinden alternatif bir rota oluşturan Zengezur Koridoru, Türkiye ile Basra Körfezi arasındaki Kalkınma Yolu ve 3. Köprü bağlantılı Kuzey Marmara Demir Yolu gibi projelerin demir yolu taşımacılığına katkı sağlayacağını dile getirdi.
Orta Koridor’un yalnızca ekonomik bir proje olmadığına, aynı zamanda bir “barış koridoru” yaratacağına dikkat çeken Erdoğan, “Yol, medeniyettir; yol varsa ilişki vardır.” şeklinde sözlerini noktaladı.
