ABD Senatosu’nun Cumhuriyetçi lideri John Thune, Moskova ile ticaret yapan ülkelere yönelik yaptırımları içeren bir yasa tasarısının bu ay içerisinde Senato’da görüşülmeye başlanabileceğini duyurdu.
Senato oturumunu başlatan Thune, Donald Trump yönetiminin hâlâ Ukrayna’daki çatışmanın sona erdirilmesi için bir anlaşma arayışında olduğunu, ancak Senato’nun Moskova’ya baskı uygulamak adına harekete geçmeye hazır olduğunu ifade etti. Thune, “Rusya’yı müzakerelere çekmek için Başkan Trump’a ihtiyaç duyduğu her türlü aracı sağlamaya da istekliyiz” şeklinde konuştu.
YÜZDE 500 VERGİ PLANI
Önerilen tasarı, Rusya’dan petrol, gaz, uranyum ve diğer ihracat ürünlerini satın alan ülkelere yüzde 500 oranında gümrük vergisi uygulanmasını öngörüyor. Rusya’nın uluslararası enerji gelirlerinin büyük bir kısmı, yaklaşık yüzde 70’i, Çin ve Hindistan tarafından elde edilmektedir. Tasarı, Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham (Güney Carolina) ve Demokrat Senatör Richard Blumenthal (Connecticut) tarafından sunulmuş olup, şu anda 100 üyeli Senato’da en az 82 senatör tarafından destekleniyor. Bu durum, tasarının güçlü bir iki partili destek bulduğunu göstermektedir.
Thune, gazetecilere yaptığı açıklamada tasarının zamanlaması ile ilgili Beyaz Saray ile istişarelerde bulunduklarını dile getirdi. Henüz kesin bir takvim verilmemekle birlikte, Senato’nun temmuz ayında gerçekleşecek Bağımsızlık Günü tatilinden önce birkaç hafta içinde harekete geçebileceğini belirtti.
“Beyaz Saray, hâlâ bir anlaşma umudu besliyor. Fakat burada Senato’da, hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat partilerde bu konuyla ilgili ciddi bir ilgi mevcut. Bu yasayı bu dönem içinde gündeme almamız mümkün” dedi.
Tasarı, yasalaşabilmesi için önce Senato’dan ve ardından Temsilciler Meclisi’nden geçerek Başkan Donald Trump’ın onayını alması gerekmektedir. Ancak Trump, yeni yaptırımların barış görüşmelerini zora sokabileceği endişesini dile getirmiştir. Ayrıca, Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi liderler, henüz söz konusu yaptırım paketini oylamaya sunma adımını atmamışlardır. Bu durum, tasarının geleceği hakkında belirsizlikler yaratırken, Senato’da sağlanan güçlü destek dikkat çekmektedir.
