Astronot Tuva Cihangir Atasever, 8 Haziran 2024 tarihinde gerçekleştirilen Milli Uzay Programı çerçevesinde, astronot Alper Gezeravcı’nın ardından “Türkiye’nin ikinci astronotu” unvanını elde etti. Bu önemli uzay seferi, Alper Gezeravcı’nın ardından geldi ve Atasever, bu görevdeki başarıları ile tarihe geçti.
Atasever, Virgin Galactic’e ait “VSS Unity” uzay aracıyla ABD’nin New Mexico eyaletindeki Spaceport tesisinden yapılan yörünge altı araştırma uçuşu sırasında toplamda 7 deney gerçekleştirdi.
Son bir yıl boyunca, uzayda gerçekleştirdikleri bilimsel deneyler ve bunların gelecekteki potansiyeli üzerine çeşitli toplumsal farkındalık çalışmaları yürütüldüğünü ifade eden Atasever, Türkiye’nin farklı illerinde ilkokuldan üniversiteye kadar 110’dan fazla etkinlikte öğrencilerle buluştuklarını bildirdi. Bu süreçte uzay çalışmalarının önemi konusunda toplumu bilgilendirdiklerini ve öğrencilere ulaşma çabalarının devam edeceğini belirtti.
“Mikro yer çekimi araştırma programına ihtiyacımız var”
Her iki uzay misyonunda da deneyleri başarıyla tamamladıklarının altını çizen Atasever, şu şekilde konuştu:
“Alper Gezeravcı’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki 13 deneyinin yanı sıra benim misyonumdaki 7 deneyin sonuçları da şu anda akademisyenlerimiz ve araştırmacılarımız tarafından inceleniyor. Bu deneylerin sonuçlarının yakın bir zamanda kamuoyuyla paylaşılmasını bekliyoruz. Uzay ortamında gerçekleştirdiğimiz toplam 20 deney, elde ettiğimiz teknik ve operasyonel bilgi birikimini daha iddialı mikro yer çekimi deneylerine aktarabilmemiz açısından oldukça önemli. Bu noktada, sürdürülebilir bir mikro yer çekimi araştırma programına kesinlikle ihtiyaç duyuyoruz.”
“Sürdürülebilir bir uzay ekosistemi inşa etmeliyiz”
Uzay farkındalığı oluşturulmasında akademi ve özel sektör arasındaki bağlantının kritik rolüne değinen Atasever, güçlü bir uzay ekosisteminin bu temellere dayandığını vurguladı. Gençlere mikro yer çekimi araştırmaları konusunda ilham verdiklerini belirten Atasever, şunları ekledi:
“Astronot veya bilim insanı olmayı hedefleyen gençlerin, mezuniyet sonrası çalışmalarına devam edebilecekleri sürdürülebilir bir uzay ekosisteminin inşa edilmesi gerekiyor. Bu nedenle, Türkiye’nin yürütmekte olduğu sürdürülebilir mikro yer çekimi araştırmaları ve insanlı uzay programları ile gençlerimizin heyecanını karşılayacak bir ortam oluşturma çabası içerisindeyiz. Uzayda dünya standartlarının üzerinde bir ülke oluşturmak için gerekli adımları atıyoruz.”