Kathimerini gazetesinde yayımlanan bir analizde, zayıflayan bir İran’ın Türkiye’yi güçlendirecek olmasının Yunanistan için en büyük kaygı kaynağı olduğu öne sürüldü.
İsrail ile İran arasındaki çatışmanın beşinci gününe girdiği şu günlerde, Yunan basınında Atina’nın savaşa yaklaşımına dair önemli değerlendirmeler yapıldı. Kathimerini gazetesinin İngilizce versiyonunda “Atina, İran-İsrail çatışmasını Ankara perspektifinden değerlendiriyor” başlığıyla yayınlanan yazıda, Yunanistan için en büyük endişenin zayıflamış bir İran’ın Türkiye’ye güç katması olduğu belirtildi.
“KUTUPLAŞMA, ARACI ROLÜ OYNAMAYA ENGEL”
Vassilis Nedos, değindiği kısa analizinde, Başbakan Kiryakos Miçotakis’in hükümetine atıfta bulunarak, “Yunan yetkililer ve diplomatlar, İran ve İsrail arasındaki çatışmanın tırmanmasını farklı açılardan endişe verici buluyor” şeklinde ifadelerde bulundu.
Ayrıca, “Derinleşen kutuplaşmanın, Yunanistan’ın Ortadoğu’da meydana gelen çatışmalarda etkili bir aracı rolünü üstlenmesine engel teşkil ettiği” ifade edilmektedir. Yunanistan, bu tür bir arabuluculuk sağlama arzusunu taşırken, İsrail ile olan yakın ilişkiyi de bir o kadar önemsiyor.
“YUNANİSTAN’I EN ÇOK ENDİŞELENDİREN…”
İki hedef arasında bir denge kurmanın, İsrail’i dışlamadan, çoğunlukla Birleşmiş Milletler nezdinde ince bir müzakere süreci gerektirdiği vurgulandı. Bu bağlamda, Atina’nın Gazze’ye insani yardımların yeniden başlaması için ateşkes lehine oy vermesi, örnek olarak gösterildi.
Yazının sonunda, Yunanistan’ın en büyük kaygısının, zayıflamış bir İran’ın nominal müttefiki olan Türkiye’yi güçlendirme potansiyeli olduğu dile getiriliyor. Ancak birçok Arap ülkesinin İran’ın itibarını sarsma çabasının, Yunanistan’ı bir nebze rahatlattığı belirtiliyor.
