1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Deniz Çayırları: Ekosistem İçin Hayati Öneme Sahip

Deniz Çayırları: Ekosistem İçin Hayati Öneme Sahip

featured

Halk arasında “deniz eriştesi” olarak bilinen Posidonia oceanica, Türkiye’nin denizlerinde en yaygın deniz çayırı türüdür. Özellikle Akdeniz ekosisteminde ve Marmara Denizi’nde görülen Cymodocea nodosa ise diğer bir yaygın tür olarak öne çıkmaktadır.

Diğer önemli deniz çayırı türleri arasında Zostera marina, Zostera noltei ve Süveyş kanalından Doğu Akdeniz’e yayılıp Türkiye’nin Akdeniz kıyılarından Kuzey Ege’ye kadar ulaşan Halophila stipulacea yer alıyor. Bu türler, Türkiye’deki deniz çayırlarını zenginleştiren unsurlar arasında bulunuyor.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Ergün Taşkın, deniz çayırlarının küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadelede hayati bir rol oynadığını ifade etti. Bu çayırların bazı canlı türleri için yuvalama, bazıları içinse saklanma ve beslenme alanı sağladığını belirtti.

Deniz çayırlarının sağladığı en önemli faydalardan biri ise karbon tutma kapasiteleri olup, bu çayırlar, karbondioksiti dokularında, yapraklarında, köklerinde veya kumda depolamakta ve klorofil sayesinde bu karbondioksiti oksijene dönüştürmektedir. Taşkın, bu nedenle deniz çayırlarının korunmasının zorunlu olduğunu vurguladı.

“Türkiye’deki deniz çayırları 1145 deniz canlısı türüne ev sahipliği yapıyor”

Türkiye’de toplamda 95 bin 500 hektar deniz çayırı alanı bulunduğunu belirten Taşkın, taramalar tamalandığında bu alanın 120-130 bin hektara ulaşabileceği öngörüsünde bulundu. Ayrıca, Türkiye’deki deniz çayırlarının 1145 farklı deniz canlısı türüne yaşam alanı sağladığını kaydetti.

Deniz çayırlarının denizlere göre dağılımı hakkında bilgi veren Taşkın, Ege Denizi’nde 66 bin hektar alana sahip bulunduklarını, bunun 46 bin 500 hektarının Kuzey Ege’de, 19 bin 500 hektarının ise Güney Ege’de olduğunu ifade etti. Marmara Denizi’nde 26 bin 500 hektar, Akdeniz’deyse 2 bin 950 hektar deniz çayırı tespit edildi.

Türkiye’deki deniz çayırlarının karbon tutma kapasitelerine de dikkat çeken Taşkın, bu çayırların yıllık 150 bin ton karbon tutma kapasitesine sahip olduğunu belirtti. Bu miktar, yaklaşık 6 milyon ağacın bir yılda tuttuğu karbona eşdeğer.

Taşkın, Ege Denizi’ndeki deniz çayırlarının 104 bin 312 ton, Marmara Denizi’ndekilerin 41 bin 928 ton, Akdeniz’dekilerin ise 4 bin 654 ton karbon tutma kapasitesi olduğunu ifade etti.

“Küresel ısınmadan, insan faaliyetlerinden ve yüksek tuzluluktan etkileniyorlar”

Son on yılda deniz çayırlarının daha sığ ve kıyısal alanlara çekildiğini gözlemlendiğini belirten Taşkın, bu durumun nedenlerinin başında deşarj sularının iyi arıtılmadan denize bırakılması sonucu oluşan kirlilik ile aşırı avcılık ve turistik faaliyetlerin geldiğini vurguladı.

Deniz çayırlarının karşılaştığı diğer tehditler arasında, yaz aylarında su sıcaklıklarının 30 dereceyi aşması, insan aktiviteleri ve yüksek tuzluluk oranları yer alıyor. Taşkın, bu durumun deniz çayırlarının Kuzey Ege’de daha sabit kalmasına neden olduğunu ifade etti.

“Deniz Çayırları: Yayılışı, İzlenmesi, Korunması ve Restorasyonu” adında yeni bir kitap yayımladıklarını ifade eden Taşkın, bu kitapta Türkiye’deki deniz çayırlarının karbon tutma kapasiteleri, su altındaki çayırların fotoğraflama teknikleri gibi çeşitli konulara yer verdiklerini belirtti.

Deniz Çayırları: Ekosistem İçin Hayati Öneme Sahip
Yorum Yap
Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.