Bakan Uraloğlu, yaptığı açıklamalarda dikkat çeken bazı noktaları paylaştı. Öncelikle, yaşanan çatışmaların havacılık sektörüne olumsuz yansıdığına dikkat çekti. Bölgedeki ülkelerin hava sahalarını periyodik olarak açıp kapattığını ifade eden Uraloğlu, bu durumun yolcu ve iş gücü trafiğinde aksamalara yol açtığını belirtti. Hürmüz Boğazı’nın kapanma riskinin ticari faaliyetler açısından önemli bir kaygı oluşturduğunu vurguladı ve bu konuyla ilgili alternatifler üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
Uçuşların durumu hakkında bilgi veren Uraloğlu, İran’da 7, Irak’ta ise 4 olmak üzere toplamda 11 havayolu şirketine ait uçakların mahsur kaldığını ifade etti. İlk olarak tüm personelin karayolu ile yurda getirildiğini belirten Uraloğlu, Irak’taki 4 uçağı geri getirmek için girişimlerde bulunduklarını, İran’daki uçaklar için ise bekleme sürecine devam ettiklerini söyledi.
Yolcu Uçaklarının Yurda Dönüşü
Ayrıca Uraloğlu, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar ve Umman gibi ülkelerdeki uçuş kısıtlamalarını da gündeme getirdi. Havayolu taşıyıcılarının aralıklı olarak yolcu taşımacılığına başladığını ifade eden Bakan, İran’ın Katar’daki ABD üssüne yönelik saldırıları ihtiva eden gelişmelerin ardından dikkatli bir yaklaşım sergilediklerini aktardı.
Türk Hava Sahası Üzerindeki Etkiler
Hareketli bir coğrafyada bulunduklarını belirten Uraloğlu, İsrail’in Gazze’deki saldırıları nedeniyle hava trafiğinde bazı değişikliklerin yaşandığını, ülkeleri üzerinden gelen uçak hareketlerinin 1200’lere kadar düştüğünü belirtti.
Siber Güvenlik Önlemleri
Türkiye’nin siber güvenlik alanında önemli tedbirler aldığını aktaran Uraloğlu, fiber optik hatların kullanımında ilgili kurumlarla iş birliği içinde olduklarını söyledi. Çeşitli önlemler alındığını ve herhangi bir sorun öngörmediklerini dile getirdi. Geçen yıl 120 bin, bu yıl ise 40 bin civarında zararlı erişimi engellediklerini kaydetti.
Suriye’deki Çalışmalar
Suriye’deki havalimanlarının yeniden faaliyete geçirilmesi için çalışmalara katkı sağladıklarını belirten Uraloğlu, Suriye’de yeni bir yönetim ile istişarelerde bulunduklarını anlattı. Türk Hava Yolları öncülüğünde seferlerin başladığını belirten Bakan, demiryolu bağlantıları için de hazırlıkların sürdüğünü açıkladı.
TÜRKSAT 7A Uydu Projesi
Türkiye’nin uydularının 15 yıl ömrü olduğunu ve bu süreç sonunda yeni uyduların gönderileceğini vurgulayan Uraloğlu, 7A uydusu için ilk imzaların atıldığını ve askeri haberleşmenin öneminin bir kez daha anlaşıldığını ifade etti.
5G Türkiye’de Ne Aşamada?
5G teknolojisinin ülke için büyük bir katkı sağlayacağına inandıklarını belirten Bakan Uraloğlu, bu teknolojiyi günlük hayatta ve sanayide etkin bir şekilde kullanma hedefinde olduklarını vurguladı. İstanbul Havalimanı’nda 5G’nin deneyimlenebildiğini aktaran Uraloğlu, 2026 yılında ilk sinyallerin alınmasını ve yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini ifade etti.
Türkiye’nin Orta Koridor Üzerindeki Rolü
Çin’den başlayan ve Londra’ya uzanan hattın içinde yer alan Türkiye’nin stratejik konumu dikkat çekmektedir. Bu hattın Türkiye üzerinden geçip Avrupa’ya bağlantı sağladığı aktarıldı.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde Demiryolu Hattı
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün çift hat düşünülerek yapıldığını ve köprünün etrafında önemli yatırımlar planlandığını aktaran Uraloğlu, Dünya Bankası ile görüşmeler yapıldığını belirtti. Gelecek yıl inşaatına başlanması planlanan projeyle ilgili detaylar paylaşıldı.
Türkiye’nin Demir Ağ Yapısı
Türkiye’nin demiryolu ağlarının gelişimi üzerine önemli müjdeler verildi. Mersin-Adana-Gaziantep ve Ankara-İzmir Hızlı Tren hatlarının geliştirilmesi hedefiyle projeler yürütülmekte.
Kalkınma Yolu Projesinin Güncel Durumu
Kalkınma Yolu Projesi’nin neredeyse tamamlandığını belirten Uraloğlu, proje için yapılacak olan finansman görüşmelerinin önemine dikkat çekti. Ovaköy-Nusaybin arasında demiryolu hattının olmadığına dikkat çekerek bu konuda hızlı bir ilerleme kaydedileceğini ifade etti.
Küresel Ulaştırma Zirvesi
Türkiye, 70 ülkeden katılımcı bekleniyor. 40’tan fazla bakanın katılımıyla gerçekleşecek olan bu toplantı, global ulaştırma alanında önemli bir buluşma olma özelliği taşıyor. Ülkede yapılan projelerin yanı sıra bölgedeki gelişmelerin de ele alınacağı ifade edildi.
