Son yıllarda artan küresel ısınma ve azalan yağışlar, Karapınar’daki doğal gölleri olumsuz etkiledi. Özellikle su ihtiyacı yüksek tarım ürünlerinin ekilmesi, iklim krizini daha da derinleştirirken, bu durum göllerin yaşam kaynaklarını kurutmaya neden oldu.
Yağışların azalması, hava sıcaklıklarının yükselmesi ve yeraltı sularının hızla tükenmesi, söz konusu göllerin kurumasında etkili faktörler arasında yer alıyor. Kuruyan göller arasında Meke Gölü, Meyil Gölü ve Çıralı Gölü gibi doğaseverlerce bilinen alanlar da mevcut. Göllerin kurumasının, bölge turizmi ve ekosistemi açısından kayıplara yol açtığı vurgulanıyor.
Volkanik yapısıyla “dünyanın nazar boncuğu” olarak adlandırılan Meke Gölü, tamamen kurumasına rağmen hala turistlerin ilgisini üzerinde topluyor. Gölün ortasında yer alan konik yapısı ve çevresindeki krater biçimleri, doğa tutkunları ve fotoğrafçılar için cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Diğer yandan, bir dönem kuş cıvıltılarıyla dolup taşan Meyil Gölü ve Çıralı Gölü, şu an neredeyse hiç ziyaret edilmemekte. Göl yatakları, çatlamış topraklarla kaplı; bu durum bölgedeki canlı çeşitliliğinin de büyük ölçüde yok olmasına neden oldu.
Karapınar’daki bu doğal göller, hem Konya’nın hem de Türkiye’nin önemli doğal mirasları arasında yer alıyor. Ancak bugün, sadece birkaç yıl öncesine ait fotoğraflara bakarak o muazzam güzellikleri hatırlamak mümkün. Vatandaşlar, Karapınar’daki göllerin kurumasının yalnızca bir manzara kaybı değil, aynı zamanda doğayı yok etme eyleminin bir göstergesi olduğunu dile getiriyor. Bir zamanlar keyifle gezilen göllere artık gidememek, halk için bir kayıp haline geldi.