Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) hazırladığı Büyük Veri ve Yapay Zeka Araştırma Raporu’nu inceledi.
Raporun, büyük veri ve yapay zeka teknolojilerinin faydalarıyla birlikte risklerini değerlendirmeyi ve geleceğe yönelik bir strateji oluşturmaya yönelik bir hedef taşıdığını belirten Uraloğlu, bu süreçte anılan teknolojilerin toplum ve iş dünyası üzerindeki etkilerinin de değerlendirildiğini ifade etti.
Büyük veri ve yapay zekanın her alanda kullanılmasının kaçınılmaz bir gereklilik haline geldiğini vurgulayan Uraloğlu, “Yapay zeka, elektronik haberleşme, sağlık, finans, tüketici ilişkileri yönetimi, üretim, ulaşım, tarım, ticaret, eğitim, enerji ve insan kaynakları gibi birçok sektörde kendini gösteriyor. Bakanlığımızın ilgili alanlarında, yapay zekayı en etkin şekilde kullanmak için çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Ulaşımın tüm modlarında yapay zekayı kullanmayı hedefliyoruz. Örneğin, havacılıkta yapay zekanın en büyük katkısı, otonom uçuş sistemlerinin geliştirilmesidir. Bu sistemler sayesinde pilot hatalarının sayısı önemli ölçüde azalıyor.” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki büyük veri ve yapay zeka uygulama örnekleri
Büyük veri ve yapay zekanın yüksek derecede birbirine bağımlı ve tamamlayıcı bir yapıda olduğunu belirten Uraloğlu, Türkiye’deki uygulama örnekleri hakkında bilgi verdi:
“Türkiye, büyük veri ve yapay zeka teknolojilerinin sağladığı fırsatlardan yararlanmak ve bu teknolojilerin farklı alanlarda kullanımını yaygınlaştırmak için önemli adımlar atıyor. Bugün, havalimanlarından kara yollarına, tünellerden baz istasyonlarına, e-Devlet’ten kargoya kadar geniş bir yelpazede yapay zekadan faydalanıyoruz. Özellikle otomatik tren muayene istasyonları (OTMİ) sistemleri, yapay zeka ile entegre bir şekilde çalışıyor. Bu sistemlerdeki yapay zeka algoritmaları, toplanan büyük veriyi analiz ederek olası arızaları önceden tespit ediyor ve bakım ekiplerine erken uyarılar gönderiyor. Amacımız, ulaştırma ve haberleşmenin her alanında dijital dünyanın avantajlarını kullanarak, büyük veri ve yapay zekadan yararlanarak devrim niteliğinde hizmetler sunmaktır.”
Uraloğlu, dijitalleşmenin hızlanması ile birlikte büyük verinin her geçen gün daha da önem kazandığını belirterek, internetin yaygınlaşmasının, mobil cihazların kullanımının ve nesnelerin interneti gibi teknolojilerin gelişmesinin büyük miktarda veri üretimine yol açtığını vurguladı. Bu verilerin işlenip analiz edilmesinin, işletmelere ve kurumlara büyük fırsatlar sunduğunu ifade eden Uraloğlu, büyük veri analitiği sayesinde müşteri davranışlarının daha iyi anlaşıldığını, etkin pazarlama stratejileri geliştirildiğini ve operasyonel verimliliğin arttığını belirtti.
Yapay zekanın, insan zekasını taklit eden bilgisayar sistemlerinin geliştirilmesi hedefiyle var olan bir alan olduğunu aktaran Uraloğlu, “Makine öğrenmesi ve derin öğrenme teknikleri sayesinde yapay zeka sistemleri, büyük veri setlerini analiz ederek karmaşık problemleri çözme ve tahminlerde bulunma yeteneğine sahip.” dedi.
İnsanlık yararına olacak şekilde ilerleme sağlanmalı
Uraloğlu, yapay zeka algoritmalarının büyük veri analiz ederek anlamlı bilgiler elde etmeye olanak sağladığını, bu durumun işletmelere ve kurumlara veriye dayalı daha bilinçli kararlar alma fırsatı tanıdığını açıkladı.
Büyük veri ve yapay zekanın geliştirilmesi ve kullanılması sürecinin, insanlık yararına olacak şekilde ilerlemesi gerektiğine dikkat çeken Uraloğlu, veri gizliliği, önyargı, ayrımcılık, hesap verebilirlik ve insan kontrolü gibi konuların özenle ele alınmasının önemini vurguladı.
Uraloğlu, büyük veri ve yapay zeka teknolojilerinin gelecekte daha da yaygınlaşacağını ve yaşamın her alanına etki edeceğini belirterek, “Veri okuryazarlığını artırmak, etik çerçeve oluşturmak, insan odaklı yaklaşımı benimsemek, şeffaflık ve hesap verebilirlik sağlamak, kapsayıcı inovasyon ve uluslararası işbirliği alanlarında 6 temel ilkemiz bulunuyor.” şeklinde ifade etti.
Kapsayıcı bir inovasyon yaklaşımını benimsiyoruz
Yapay zekanın yalnızca teknik bir dönüşüm değil, ekonomik ve toplumsal boyutlarıyla da ele alınması gereken bir alan olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, bu teknolojilerin potansiyel faydalarından yararlanmak ve olası riskleri en aza indirmek için gereken önlemleri aktardı:
“Büyük veri ve yapay zeka teknolojilerinin toplumsal anlayışını artırmak için veri okuryazarlığı eğitimlerine önem veriyoruz. Etik kullanımı sağlamak adına ulusal ve uluslararası düzeyde etik çerçeveler oluşturuyor ve düzenleyici mekanizmalar geliştiriyoruz. Yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanılması sırasında insan odaklı bir yaklaşım benimsiyor, her zaman insan kontrolünü ön planda tutuyoruz. Aynı zamanda, yapay zeka sistemlerinin karar alma süreçlerinin şeffaflığı ve hesap verebilirliği, güven tesis etmek açısından kritik bir öneme sahip. Tüm paydaşlarla işbirliği içerisinde kapsayıcı bir inovasyon yaklaşımını benimseyerek, büyük veri ve yapay zeka teknolojilerinin potansiyelinden faydalanmanın önemini biliyoruz. Bu teknolojilerin etik ve sorumlu bir şekilde kullanılması, daha adil, sürdürülebilir ve müreffeh bir gelecek inşası açısından hayati bir rol oynamaktadır.”