Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı tarafından organize edilen “Türkiye-Çin Medya Forumu” etkinliğinde bir konuşma yaptı. Altun, bu forumun, Türkiye İletişim Modeli çerçevesinde gerçekleştirilen uluslararası medya buluşmalarının dördüncüsü olduğunu vurguladı.
Altun, daha önce Afrika, Almanya ve Balkanlar’dan medya mensuplarıyla gerçekleştirilen buluşmaların, ortak anlayış oluşumuna ve yeni iş birliği fırsatlarının ortaya çıkmasına katkı sağladığını belirtti. Çin Halk Cumhuriyeti’nden medya temsilcilerini ağırladıkları bu buluşmanın da yeni ufuklar açacak bir etkinlik olacağına inandığını ifade etti.
Konuşmasında, iki ülkenin medya profesyonelleri olarak bir araya geldiklerini söyleyen Altun, “Bizim buluşmamız sadece mesleki dayanışma ile değil, aynı zamanda ortak değerler, kaygılar ve umutlarla gerçekleşiyor. Türkiye ile Çin arasındaki tarihi ilişkiler, 2010 yılından bu yana ‘stratejik iş birliği’ düzeyinde güçlenerek devam ediyor” şeklinde konuştu.
Türkiye ile Çin arasındaki stratejik ortaklığın, iki ülkenin ortak menfaatleri doğrultusunda ve çok kutuplu dünya vizyonu çerçevesinde geleceğin inşasında önemli bir rol oynadığını dile getiren Altun, şu ifadeleri kullandı:
“Geçtiğimiz yıl Kazakistan’ın Astana kentinde gerçekleştirilen Şanghay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi başta olmak üzere, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, uluslararası organizasyonlar çerçevesinde pek çok kez bir araya gelerek çeşitli bölgesel ve küresel sorunları ele almışlardır. Ülkelerimiz arasındaki diplomatik temaslar da giderek artmaktadır. ‘Yeni İpek Yolu’ adıyla bilinen Kuşak ve Yol Girişimi, ticaret yollarımıza alternatif sunmakta ve bu süreçte ülkelerimiz arasındaki uçuş frekanslarının artırılması, toplumlarımızdaki ilginin bir göstergesidir.”
Altun, “asrın felaketi” olarak tanımlanan 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerde, Çin’den gelen 20 ekibin arama-kurtarma çalışmalarına katıldığını anımsatarak, bu yardımları için Çin’e teşekkür etti.
Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin tarih boyunca karşılıklı saygı ve anlayışa dayandığını ifade eden Altun, yeni İpek Yolu’nun ruhunu taşıyan bu ilişkilerin medya ve iletişim alanında da güçlü bir zemin kazandığını belirtti.
“Türkiye barış ve refah mücadelesi veriyor”
İletişim Başkanı Altun, insanlık tarihinin en zor dönemlerinden birine tanıklık ettiklerinin altını çizdi.
“Şu an, belirsizliğin hakim olduğu ve sürekli yeni krizlerin ortaya çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Bu durum, coğrafi konumdan bağımsız olarak bütün dünya toplumlarını etkilemektedir” diyen Altun, mevcut çatışmaların sulha ulaşmadan yenilerinin gündeme geldiğini vurguladı.
Karadeniz’deki Rusya-Ukrayna savaşının küresel etkilerini herkesin gördüğünü belirten Altun, Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğiyle her iki tarafla diplomatik kanalları açık tuttuğunu açıkladı. Barış sağlamak adına elde edilen tüm çabaların sürdüğünü belirtti.
Asya’da, Hindistan ile Pakistan arasında yaşanan yakın geçmişteki gerilimde de barıştan yana bir tutum sergilediklerini dile getiren Altun, Türkiye’nin, istikrarlı ve barışçı bir yaklaşım sergilediğini ifade etti.
“İsrail’in saldırgan politikalarına karşı, en yüksek sesi çıkaran ülkelerin başında geliyoruz. Netanyahu hükümeti, katliamlara devam ederken, komşu ülkeleri tehdit eden bir konumda. Son çatışmalar, bir kez daha gösteriyor ki İsrail acilen durdurulmalıdır” şeklinde konuştu.
“Uluslararası kuruluşların barışı sağlama amacıyla kurulduğu göz önüne alındığında, mevcut küresel sistemin yetersizliği açıkça ortadadır. Barışı tesis etmek için adaletin sağlanması gerekmektedir” diye ekledi.
“Dezenformasyon küresel bir sorun”
Fahrettin Altun, dijitalleşmenin ve iletişim alanındaki dönüşümün bilgi akışını radikal bir biçimde değiştirdiğini belirtti.
Bu dönüşümle birlikte medyada birçok meydan okumayla karşılaşıldığını ifade eden Altun, “Dezenformasyon, algı operasyonları ve dijital kutuplaşma gibi tehditler, küresel toplumu etkileyen ortak sorunlardır” dedi.
Bilgiye erişim hızının artmasına rağmen, bilginin güvenilirliğinde yaşanan düşüşe dikkat çekti. Bir içerik viral hale geldiğinde, doğruluğunun öneminin azaldığına vurgu yaptı. Bu durumun, kamuoyunun sağlıklı bir şekilde şekillenmesini zorlaştırdığını kaydetti.
Medyanın sadece bilgi aktaran bir araç değil, aynı zamanda anlam oluşturan bir güç olduğunu bildiren Altun, İletişim Başkanlığı’nın bu gücü hakikat lehine kullanma çabasında olduğunu ifade etti.
Güvenilir bilgi ve iletişim etiği konularında bir köprü kurduklarını belirten Altun, Türkiye-Çin Medya Forumu’nu, küresel medya camiasının ortak menfaatlerine hizmet eden bir platform olarak değerlendirdiklerini söyledi.
“Çin ile deneyim paylaşımı ön planda”
Altun, medya diplomasisi konusunda önemli adımlar attıklarını ve dezenformasyonla mücadele stratejileri geliştirdiklerini vurguladı.
Dijital kamu diplomasisi ve kültürel diplomasi alanlarında pek çok uluslararası projeye imza attıklarına değinen Altun, “Çin Halk Cumhuriyeti dahil olmak üzere dost ülkelerle sürekli deneyim paylaşımında bulunduk” dedi.
“Bu forum, bu anlayışın bir yansımasıdır. Medya sistemlerimiz arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları tartışacak, algı yönetimi ve iletişim teknolojilerinin geleceği hakkında birlikte düşüneceğiz” şeklinde konuştu.
“Hakikatin izinde insan onurunu savunan bir medya anlayışı”
Altun, Türkiye ve Çin’in sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel işbirlikleri geliştirme kapasitesine sahip olduğunu ifade etti.
Medyanın, doğru kullanıldığında ayrıştırıcı değil birleştirici bir rol üstlenebileceğini anlatan Altun, “Medya, haberin yanı sıra anlayış ve dayanışma yönünde de önemli bir araçtır” dedi.
“Türkiye-Çin Medya Forumu’nun başarılı geçmesini umuyoruz. Tüm katılımcılara ve emeği geçen arkadaşlarıma katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. İnsan onurunu gözeten bir medya anlayışı için iş birliğine devam edeceğimize inanıyorum” ifadeleriyle konuşmasını sona erdirdi.
