Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 9. OPEC Uluslararası Semineri için bulunduğu Avusturya’nın başkenti Viyana’da, Türkiye’nin enerji politikalarına dair değerlendirmelerde bulundu.
Bayraktar, OPEC’in düzenlemiş olduğu seminerlerin dünya genelindeki önemli petrol ihracatçılarını bir araya getirdiğini ifade ederek, Türkiye’nin bu tür bir etkinliğe davet edilmesinin, son yıllarda petrol ve doğal gaz alanında gerçekleştirdiği önemli çalışmaların bir yansıması olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin hem yurt içi hem de yurtdışında aktif bir şekilde petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri yürütmesinin, bu toplantıda dikkat çekmesine neden olduğunu belirten Bayraktar, Türk mühendisleri ve kendi gemileri ile yapılan çalışmalara vurgu yaptı. Karadeniz’deki gaz keşfi, Gabar’da günlük 80 bin varil petrol üretimi ve Diyarbakır’da yapılan petrol keşiflerinin, Türkiye’yi bu alanda önemli bir aktör haline getireceğini vurguladı.
Yeni keşiflerin Türkiye’de gerçekleşeceğini belirten Bayraktar, ülke içinde ve dışında yürütülecek faaliyetlerle, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu 2 milyon varil eşdeğeri petrol ve doğal gazı sağlama amacında olduklarını söyledi. Bu bağlamda, Türkiye’yi enerji alanında dışa bağımlılıktan kurtarmanın temel hedeflerinden biri olduğunu ifade etti.
– “TÜRKİYE BÖLGESEL ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLIYOR”
Bayraktar, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gaz ve petrolün tamamının yerel kaynaklardan sağlanmasının mümkün olmayabileceği gerçeğini vurguladı. Bu nedenle, yakın coğrafyalarında ve Afrika’da ortaklıklar aracılığıyla üretim yapmayı planladıklarını dile getirdi.
Şu anda Irak’ın Basra bölgesinde ve Kuzey Irak’ta toplamda 6 sahada ortaklıklarının bulunduğunu belirten Bayraktar, Azerbaycan ile de hem petrol hem de doğal gaz projeleri yürüttüklerini, yakın zamanda yeni bir sahada SOCAR ve BP ile işbirliğine girdiklerini aktardı.
OPEC’in işbirliklerine olanak tanıyan bir platform olduğunu anlatan Bayraktar, Türkiye’nin altyapı ve bağlantılar konusundaki ciddi yatırımlarından söz etti. Bu yatırımlar doğrultusunda yeni projelerin de gündeme gelebileceğini ifade etti.
Bakan Bayraktar, Türkiye’nin petrol boru hatları ve gazlaştırma tesisleri aracılığıyla altyapıya odaklandığını, komşu ülkeleriyle elektrik, doğal gaz ve petrol alanlarında işbirlikleri kurarak bağlantı ağlarını genişletme hedefinde olduklarını belirtti.
Irak-Türkiye boru hattının tam kapasite ile kullanılabilmesi üzerine yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Bayraktar, Türkiye’nin aynı zamanda bu yatırımlarla kendi arz güvenliğini sağlamakta ve bölgesel arz güvenliğine katkıda bulunduğunu ifade etti. Bu bağlamda, Türkiye’nin özellikle Avrupa’nın doğal gaz arz güvenliği açısından önemli bir konumda olduğunu açıkladı.
– “GAZIN KULLANMADIĞIMIZ KISMINI İHRAÇ EDER HALE GELDİK”
Bayraktar, Türkiye’deki gazlaştırma terminallerinin Avrupa’ya sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ulaştırması açısından kritik bir rol üstlendiğini, bu sayede Türkiye’nin elde edilen gazın kullanılmayan kısmını ihraç edebilecek noktaya geldiğini belirtti.
Suriye’deki enerji ihtiyaçlarının karşılanması noktasında sürdürülen çalışmalara değinen Bayraktar, doğal gaz boru hattının Suriye’deki sistemle entegrasyonunun tamamlandığını bildirdi. Bu doğrultuda, ilgili bölgedeki mayınlı alanların Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığı’nın başarılı koordinasyonu ile temizlendiğini açıkladı. Artık Suriye’ye gaz göndermenin an meselesi olduğunu belirtti.
Bakan Bayraktar, Türkiye’nin hem kendi arz güvenliğini artırmaya dönük projeleri sürdürdüğünü hem de bölgesel arz güvenliğine katkı sağlayacak adımlar attığını vurguladı.
Elektrikte de yoğun altyapı hedeflerine odaklandıklarını dile getiren Bayraktar, 2035 yılına kadar özellikle iletim alanında 30 milyar dolarlık bir yatırım planladıklarını ve Türkiye’yi doğudan batıya, kuzeyden güneye elektrik hatları ile donatmayı hedeflediklerini ifade etti.
Komşu ülkelerle elektrik bağlantılarını artırma ve onların elektrik üretimlerini Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırma konusundaki çabalarını da anlatan Bayraktar, Türkiye’nin elektrikte, petrolde ve doğal gazda önemli bir pazar haline geldiğini, coğrafi konumu ve güçlü altyapısıyla birlikte bölgedeki ülkeler için enerji ticaretinde merkezi bir rol üstlendiğini belirtti.