Sağlık Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında “Hükümlü ve Tutuklu Alkol ve Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi Hakkında İş Birliği Protokolü” imzalandı.
Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Etkinlikte, hükümlü ve tutukluların bağımlılıkla mücadelesine yönelik gerçekleştirilen çalışmaların yer aldığı bir tanıtım filmi gösterildi.
Sağlık Bakanı Memişoğlu, Hakimevi’nde düzenlenen protokol imza töreninde, sağlık ile adaletin bir araya geldiği kıymetli bir adım atıldığını ifade etti.
İlgili protokol sayesinde, uyuşturucudan dolayı cezaevine giren hükümlüler için kapsamlı bir sağlık altyapısı oluşturmayı amaçladıklarını belirten Memişoğlu, hükümlülerin yeniden suça sürüklenmemesi adına tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinin etkili bir şekilde yürütülmesinin önemine dikkat çekti.
“Rehabilitasyon hizmetlerini ülke genelinde yaygınlaştırıyoruz”
Gerekli sağlık önlemlerini almayı sürdürdüklerinin altını çizen Memişoğlu, açıklamalarına şu şekilde devam etti:
“Bugün imzaladığımız bu protokol ile bu sağlam sağlık altyapısını ceza infaz kurumlarına özgü bir modele dönüştürüyoruz. Tutuklu ve hükümlülerin de bu geniş sağlık sisteminden yararlanması için somut ve kalıcı bir adım atmış oluyoruz. Bu bağlamda, Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi içerisinde 10 yataklı bir Hükümlü Alkol ve Madde Bağımlıları Yataklı Arındırma Merkezi (HAMATEM) kurulacak. Ayrıca, İstanbul Bakırköy Kadın Cezaevi içerisinde bağımlılıkla mücadeleye yönelik bir rehabilitasyon merkezi oluşturulacak.”
Memişoğlu, bu merkezlerin yalnızca tıbbi tedavi sunmayacağını, aynı zamanda suç işlemiş bireylerin sağlıklı bir yaşam sürmesini ve topluma tekrar kazandırılmasını sağlamak için çeşitli destekler sunacağını ifade etti.
Bağımlılıkla mücadele çalışmalarına kararlılıkla devam ettiklerini belirten Memişoğlu, “Uyuşturucu ve diğer bağımlılık yapıcı maddelere karşı tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerini ülke genelinde genişletiyoruz. Türkiye olarak bilimsel ve kapsamlı bir yaklaşımla yürüttüğümüz mücadelenin 115 AMATEM, 20 ÇEMATEM ve 188 Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ile toplamda 1.388 yatak kapasitesi ile sunulduğunu belirtmek isterim” dedi.
Cezaevlerinde bulunan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılabileceğine inandıklarını dile getiren Memişoğlu, tedavi yoluyla kalıcı çözümler üretmeye yönelik hedeflerini aktardı.
“Cezaevlerinde 3 milyon 986 bin 121 muayene gerçekleştirdik”
Bir kişinin bağımlılıktan kurtulmasının sadece kendisi için değil, ailesi, çocukları ve tüm toplum için yeni bir başlangıç anlamına geleceğini vurgulayan Memişoğlu, “Her iyileşen birey, toplumsal bağışıklığımızı güçlendirir. Bağımlı hastalara yönelik toplumda yerleşmiş önyargılarla da mücadele etmemiz gerekiyor. Bu bireylerin sağlık sistemi ve sosyal politikalar ile tamamen entegre olmalarını sağlamayı, onları yeniden üretken, sağlıklı ve topluma bağlı bireyler haline getirmeyi amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Attıkları adımın yalnızca sağlık hizmeti sunmakla kalmadığını, aynı zamanda bu bireylerin geleceğini yeniden inşa etmeye yönelik olduğunu belirten Memişoğlu, “2024 yılında cezaevlerinde 3 milyon 986 bin 121 muayene gerçekleştirerek, 1 milyon 476 bin 123 kişiyi hastanelere sevk ettik” dedi.
Yataklı tedavi hizmetlerini güçlendirdiklerini ifade eden Memişoğlu, “Hastanelerimizde 1.612 mahkum yatağı mevcut. Devam eden yatırımlarla bu sayıyı 1.764’e çıkarmayı planlıyoruz. Psikiyatrik tedaviye ihtiyaç duyan tutuklu ve hükümlüler için 219 yatak kapasiteli THAP (Tutuklu Hükümlü Adli Psikiyatri) servisi aktif olarak hizmet vermektedir. Ruh sağlığına özel tasarlanmış 10 cezaevi merkezinde toplam 227 yatak kapasiteli özel bölümlerimiz bulunmaktadır” dedi.
“19 ilde, 51 cezaevinde görüntülü muayene sistemini devreye aldık”
Cezaevlerinde dijital altyapıyı destekleyen bir sağlık sistemi kurduklarını ifade eden Memişoğlu, şöyle devam etti:
“Bu kapsamda 19 ilde, 51 cezaevinde görüntülü muayene sistemini devreye aldık. 9 bin 516 görüntülü muayene başarıyla gerçekleştirildi. Özel hasta grubunun hizmete ulaşmasını kolaylaştırmak için görüntülü muayene altyapısını etkin bir şekilde kullanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde şekillenen Türkiye Yüzyılı vizyonu, yalnızca teknolojik gelişmeyi değil, aynı zamanda zihnen, bedenen ve ruhen sağlıklı bir toplum inşasını hedeflemektedir. Bu amaç doğrultusunda bağımlılıkla mücadeleyi, öncelikli bir halk sağlığı meselesi olarak görmeye devam edeceğiz.”
Bu vizyonun en önemli boyutlarının insan sağlığını önceleyen ve bağımlılıkla mücadele gibi kritik alanlarda bütüncül bir yaklaşımı esas alan güçlü sağlık politikaları olduğunu ifade eden Memişoğlu, imzalanan protokolün bu vizyonun güçlü bir yansıması olduğunu vurguladı.
Toplum olarak bağımlılığın bilimsel olarak tanımlanmış, tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirten Memişoğlu, “Bağımlılıkla mücadelenin yalnızca hastanın meselesi değil, hepimizin meselesi olduğunu bilmeliyiz. Dünyada her yıl alkol, tütün, uyuşturucu ve benzeri maddelere bağlı bağımlılıklar, milyonlarca insanın yaşamına mal olmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Alkol ve uyuşturucu nedeniyle her yıl 3 milyondan fazla kişi hayatını kaybediyor”
Alkol ve uyuşturucu tüketimi ile ilgili sebeplerden dolayı her yıl 3 milyondan fazla kişinin hayatını kaybettiğini başta yanında, tütün bağımlılığının da yılda 8 milyondan fazla insanın ölümüne neden olduğuna dikkat çeken Memişoğlu, bu verilerin bağımlılığın ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu açığa çıkardığını söyledi.
“Sağlık Bakanlığı olarak kararlılıkla bu konuda mücadeleye devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi, sağlıksız bir toplumun güçlü bir gelecek inşa etmesi mümkün değildir. Bağımlılık, sadece bireyleri değil, toplumun tamamını etkileyen ve sosyal bağları zayıflatan ciddi bir hastalıktır. Bu nedenle, bağımlılıkla mücadele, bizim için bir tercih değil, bir zorunluluktur” ifadelerini kullandı.
Bakanlık olarak bu mücadeleyi sadece tedavi boyutuyla sınırlı tutmadıklarını belirten Memişoğlu, “Kapsayıcı bir yaklaşım ile önleyici ve koruyucu hizmetleri ön plana çıkartıyoruz. Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı bir şekilde büyümeleri için aktif koruma mekanizmaları oluşturuyoruz” dedi.
Tütün, alkol ve uyuşturucu bağımlılıklarının yanı sıra ekran, teknoloji ve davranışsal bağımlılıkla da mücadelelerini sürdüreceklerini dile getiren Memişoğlu, sigara bırakma poliklinikleri, ALO 171 hattı ve Yeşilay ile yürütülen saha projeleri gibi alanlarda vatandaşların desteği yanında olmaya devam edeceklerini vurguladı.
Bakan Memişoğlu, konuşmasını Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ederek sonlandırdı.
Açılış konuşmalarının ardından iki bakanın katılımıyla imza töreni gerçekleştirildi.