Türk milletinin kahramanlık destanı yazdığı 15 Temmuz 2016 tarihinde, Genelkurmay İkinci Başkanlığı görevini sürdüren Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, FETÖ’cü teröristlerin hedefinde olan isimlerdendi. O gece sergilediği duruş ve sahip olduğu tecrübe ile darbe girişiminin başarısızlığa uğramasına önemli katkılar sağladı. Bakan Güler, “Kahraman ordumuzun şanlı üniformasını hiçbir hainin taşımasına asla müsaade edilmeyecek” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Güler, 15 Temmuz tarihinden bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) 26 bin 205 personel hakkında ihraç ve rütbe geri alma işlemlerinin gerçekleştirildiğini açıkladı.
FETÖ İLE MÜCADELE BİLANÇOSU
Sabah’ın haberine göre, Bakan Güler, yaptığı açıklamalarda şu hususlara dikkat çekti:
O gece, Türk milleti, Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine her yaştan bireyiyle FETÖ’cü alçaklara karşı durarak, kendi geleceğine sahip çıktı. 15 Temmuz, tarihimizin en büyük ihanetlerinden biri olarak, milletimizin cesareti ve ordu-millet dayanışması sayesinde halkın iradesinin zaferine dönüşmüştür. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması ve ülkemizin aydınlık geleceği adına 15 Temmuz, bizim için ciddi sorumluluklar getirmektedir. FETÖ Silahlı Terör Örgütü ile mücadelemiz ilk günkü duyarlılıkta devam etmektedir. 15 Temmuz’dan sonra Silahlı Kuvvetlerden 23 bin 969 personel ihraç edilmiş, 2 bin 236 emekli personelin rütbesi geri alınmıştır. Toplamda 26 bin 205 personel hakkında ihraç ve rütbe geri alma işlemleri gerçekleştirilmiştir. Bunlardan 102’si, 1 Ocak-30 Haziran 2025 tarihleri arasında ihraç edilmiştir. Hainlerden arındırılan TSK, eski dönemlere göre daha etkin, caydırıcı ve saygın bir şekilde görevine devam etmektedir.
LEGAL GÖRÜNÜMLÜ İLLEGAL YAPILARA KARŞI TEYAKKUZ
Türk Silahlı Kuvvetleri, FETÖ terör örgütünden en fazla zararı gören kurum olması nedeniyle, bu mücadelede en dikkate değer kurumlardan biri olmuştur. Konudaki duruşumuz son derece net olup, mücadelemiz kararlılıkla sürdürülmektedir. Rütbe veya mevkisine bakılmaksızın, gereken işlemler hızla yapılmaktadır. TSK olarak, ne bir kişiye acıyoruz ne de kimsenin duygularına değer veriyoruz. 2016 Temmuz’unda Yüksek Askerî Şura hazırlıkları esnasında, 123 FETÖ’cü General/Amiral’in emekli edilmesi için hazırladığımız liste, içimizdeki hainler aracılığıyla sızdırılmıştır. Aynı zamanda, MİT Müsteşarının Genelkurmay karargâhına çağrılması da bu hainlerin harekete geçmesine yol açan bir faturadır. Uluslararası toplumun terör örgütleriyle mücadelede, kişiler ve ülkeler değil, ilkeler üzerinden hareket etmesi gerektiğini vurguladım. TSK’nın maruz kaldığı 15 Temmuz darbe girişimi, aynı zamanda hain unsurlardan arınarak milletine daha güçlü şekilde hizmet etmeye başladığı bir dönüm noktası olmuştur.
DEVLETE SIZILMASININ BÜYÜK TEHLİKESİ
FETÖ gibi illegal yapıların yürüttüğü casusluk faaliyetlerinin Türkiye’nin savunmasını ciddi anlamda nasıl zafiyete uğratabileceğinin en çarpıcı örnekleri, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarında açıkça görülmüştür. Ülkemizin güvenliğini en küçük bir açık vermeden sağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Terör örgütleriyle bağlantılı olanlar hakkında TSK’dan ayırma cezası verilebilmesi için zaman aşımı süresi, beş yıldan yirmi yıla çıkarılmıştır. TSK’da görev alacak personelin güvenlik soruşturmalarının daha detaylı bir şekilde yapılabilmesi için yasal düzenlemelerin çalışmaları devam etmektedir. Kahraman ordumuzun şanlı üniformasının bir hain tarafından taşınmasına asla izin verilmeyecektir. Millî Savunma Bakanlığı, FETÖ Silahlı Terör Örgütü ile mücadelenin en etkin biçimde yürütüldüğü kurumların ön sıradadır. “Kripto” olarak tanımlanan FETÖ mensuplarının tespit edilmesine yönelik bilgi ve belgeler ışığında gerekli hukuki süreçler hemen başlatılmaktadır. FETÖ STÖ ve Türk milletine karşı düşmanlık besleyen tüm yapılarla mücadele kararlılığı sürdürülmektedir.
