Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’da gerçekleştirilen güncellemeyle birlikte, kambiyo, nakit, esham ve tahvilat alım satımları ile kıymetli madenler, kıymetli taşlar ve bu maddelerle yapılan her türlü eşyaların alım satımı, rafinajı gibi işlemler üzerinde Cumhurbaşkanına yetki verildi. Bu kapsamda, Türk parasının değerinin korunması adına yapılacak düzenlemelerin yanı sıra, bu değerleri ithal veya ihraç etmek için gerekli izinlerin alınması öngörülmektedir.
Yasa kapsamında, izinsiz olarak eşyaların yurtdışına çıkarılması veya yurda sokulması durumunda, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na göre bir suç veya kabahat olarak değerlendirilmiyor. Ancak, bu tür fiillerin nesnel değerinin yarısından iki katına kadar idari para cezası uygulanacak. Eğer bu eylem teşebbüs aşamasında kalırsa, ceza yarı oranında indirilecektir.
Faaliyet izni veya yetki belgesi alınmadan faaliyette bulunanlar için idari para cezası 50 bin ile 250 bin lira arasında değişecektir. İzin alınmadan gerçekleştirilen faaliyetlerin tespit edilmesi durumunda, bu faaliyetlerin durdurulması söz konusu olacak. Ayrıca, benzer bir fiilin 5 yıl içerisinde tekrar edilmesi durumunda, ceza üst sınırdan uygulanacaktır. Yetkisiz olarak faaliyet gösteren iş yerlerinin durumu Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından denetlenecek ve uygulamalar takip edilecektir.
İdari para cezalarının gecikme süresi içinde Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun çerçevesinde uygulanması gereken gecikme faizi ile birlikte tahsil edileceği de düzenlemede yer alıyor. Aynı kabahatle ilgili kararların kesinleşmesinden sonraki 5 yıl içerisinde tekrarı halinde, ceza iki kat olarak uygulanacaktır.
FAALİYET İZİNLERİ ÜCRET TARİFELERİ
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda değişiklik yapılan kanun, Hazine ve Maliye Bakanlığından izin alınması gereken faaliyetleri detaylandırıyor. Buna göre, ticari döviz alım satım faaliyetleri, kıymetli maden rafinajı ve Kimberley Süreci Sertifika Sistemi gibi konularda izin almak zorunludur.
İzinlerin iptali veya ticari amaçlı döviz alım satım gerçekleştiren şirketlerin faaliyet alanlarının belirlenmesi yetkisi de Hazine ve Maliye Bakanlığına verilmiştir. Bu kararlarla birlikte, şirketlerin faaliyet alanları nüfus, ticaret ve turizm hacmi gibi kriterlere göre belirlenecektir.
Faaliyet izinlerine yönelik ücret tarifeleri, ticari döviz alım satımında bulunan anonim şirketler ile Borsa İstanbul Anonim Şirketi Kıymetli Madenler Piyasası’nda üye olarak faaliyette bulunmak isteyenler için belirlenmiştir. İzin başvurularında, sahip olunan payların devri için belirlenen ücretler, devralınacak pay oranına göre ayrı ayrı tahsil edilerek uygulanacaktır. Ayrıca, miras veya mahkeme kararıyla gerçekleşen pay transfertlerinde ücret alınmayacaktır.
Bu yasaya göre, tahsil edilecek ücretlerin vergi dairelerine yatırılması gerekecektir. Tarife ücretleri her yıl yeniden değerleme oranında artırılacak ve Cumhurbaşkanı bu tarifeleri artırma veya indirme konusunda yetkili olacaktır.
GİB TAŞRA TEŞKİLAT PERSONELİNE YÖNELİK FAZLA MESAİ DÜZENLEMESİ
Yapılan bir diğer önemli değişiklik ise, yoklama fişinin elektronik ortamda düzenlenmesine ilişkindir. Koordinat bazlı bilgi ve fotoğraflarla desteklenen yoklama fişlerinde, ilgili imzaların aranmayacağı belirtilmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) bünyesindeki taşra teşkilatındaki memurlar için yeni düzenlemeler yapılmış olup, bu personelin fazla mesai ücretleri 300 gösterge rakamına çıkarılmıştır. Ayrıca, fazla mesai ücreti ödenecek personel sayısının yüzde 40 ile sınırlı tutulacağı ifade edilmiştir. Bu değişiklik, düzenlemenin yayımından sonraki ayın başında yürürlüğe girecektir.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nda yapılan güncellemeyle, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve diğer bazı kurumların milli savunma ve iç güvenlik için alacakları belirli taşıtların teslimatı KDV’den muaf tutulmuştur. Bunun yanı sıra, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı vakıfların taşınmaz satışları da KDV’den azade tutulmuştur.
Özel Tüketim Vergisi kapsamında, ithal edilen bazı malların KDV matrahına dahil edilmesiyle ilgili düzenleme de yapılmıştır. Ayrıca, Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliğinin vergi muafiyetinin Gider Vergileri Kanunu’na göre banka ve sigorta vergisini kapsamaması üzerine de açıklık getirilmiştir.
Son olarak, Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nda yapılan değişiklik, belirli yardımların verilmesi durumunda sorumlu olan kurumların soruşturmaya tabi tutulmasını 31 Mayıs 2025’e kadar durdurmaktadır.
