20 Temmuz 1974 tarihindeki Kıbrıs Barış Harekatı’nın üzerinden 51 yıl geçti. Bu süre zarfında, Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasındaki kayıpların bulunması için sayısız toplantı yapıldı. Kayıpların tespiti amacıyla Birleşmiş Milletler himayesindeki ara bölgede bulunan antropoloji laboratuvarı, harekatın 51’inci yıldönümünde ilk kez NTV’ye kapılarını açtı. (Haber: Selim Sayarı)
Kayıp şahısların bir kısmı derin kuyularda, ormanlık alanlarda yahut eski binaların temellerinde bulundu. İş makineleri tarafından gömülen bu bedenler, Kıbrıs’ta 1963 yılında başlayan ve 1974’teki Yunan Albaylar Cuntasının gerçekleştirdiği darbe ile devam eden çatışmaların kurbanlarıydı. Bu durum, iki toplumun siyasi meselelerinin en hassas noktası olarak öne çıkarken, kayıpların bulunması da taraflar arasında ortak bir çalışma alanı oluşturuyor.
KATLİAM 11 YIL SÜRDÜ
Kayıplar meselesinin kökleri, 1960 yılında Türk-Rum eşitliği temelinde kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, sadece 3 yıl sonra Rumların silahlı girişimiyle parçalanmasına dayanıyor. Rumların adayı Yunanistan’a bağlama hedefi ve Türkleri ortadan kaldırmayı amaçlayan “Akritas planı”, 1963’te Türk sivillere yönelik Kanlı Noel saldırılarını başlattı. 1963 ile 1974 yılları arasında on bir yıl boyunca çok sayıda Kıbrıslı Türk, çeşitli şekillerde hayatını kaybetti ve cenazeleri hâlâ bulunamadı. Türkiye ise, 20 Temmuz 1974 tarihinde adayı işgale son vermek amacıyla Barış Harekatı’nı başlattı ve adanın iki devletli bir yapıya bürünmesine sebep oldu.
Barış Harekatı’nın son aşamalarında, Yunanistan ile birleşmeyi hedefleyen Rum terör grubu EOKA-B, intikam adına toplu saldırılar gerçekleştirdi.
BM İNSANLIK SUÇU İLAN ETTİ
Bu süreçte, 492 Türk şehit oldu ve kayıplar listesine eklendi. KKTC’de yer alan Muratağa, Sandallar ve Atlılar köyleri, bu olayların acı tanıklarından oldu. EOKA-B üyeleri, bu üç köyde toplamda 126 Türk’ü, aralarında bir 16 günlük bebek ve 95 yaşındaki bir erkeğin de bulunduğu şekilde katletti. Taşkent köyünde ise 89 Kıbrıslı Türk erkek hayatını kaybetti. Birleşmiş Milletler, bu soykırımları insanlık suçu olarak nitelendirdi.
510 RUM KAYIP
Rumların kayıpları ise 1.510 kişiyi buluyor. Bunların bir kısmı, Yunan Albaylar Cuntasının 15 Temmuz 1974’te başpiskopos Makarios’a karşı gerçekleştirdiği darbeyle meydana gelen iç çatışmalara kurban gitti. Diğer kayıplar, Türk silahlı kuvvetleriyle çatışmalara girmiş olan askerlerden ve milislerden oluşuyor. Rum tarafı, savaşta esir düşen bazı askerlerin de kayıplar listesine dahil edildiğini belirtmektedir.
KOMİTE ORTAK ÇALIŞIYOR
Onca yıl geçmesine rağmen kayıpların bulunması çalışmaları, iki toplumun gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Kayıp şahısların tespiti için oluşturulan komite, çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürüyor. Bu komitede bir Türk, bir Rum ve Birleşmiş Milletler temsilcisi bulunmakta. 1981 yılında kurulan komite, kayıpların bulunmasına yönelik olarak görgü tanıklarının ifadeleri ve edinilen bilgiler ışığında kazılar düzenliyor. Elde edilen kalıntılar, tarafsız bölgedeki antropoloji laboratuvarında bir araya getiriliyor.
Toplamda, Kıbrıs’ta 2.002 kayıp şahıs mevcuttur. Türk kayıpların büyük bir kısmı sivil ve bunlar arasında yeni doğan bebekler, kadınlar ve yaşlılar da bulunmaktadır. Türk ve Rumları ortak bir amaç etrafında birleştiren komite, bugüne dek bin toplantı gerçekleştirdi. Üyeleri, siyasi anlaşmazlıkların çalışmalardan uzak tutulması için çaba harcıyor. Bugüne kadar yapılan çalışmalar sonucunda 1.055 kişinin kimliği tespit edilerek ailelerine teslim edilmiştir. Buna karşın, hâlâ 947 kayıp kişi listede yer almakta.