1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Emtia Piyasalarında Jeopolitik Riskler ve Artış

Emtia Piyasalarında Jeopolitik Riskler ve Artış

featured

Emtia fiyatlarında geçtiğimiz hafta, artan jeopolitik riskler ve gümrük tarifeleriyle ilgili gerginlikler önemli rol oynadı. Ayrıca açıklanan makroekonomik veriler de piyasa dinamiklerini etkiledi.

ABD’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), haziran ayında aylık bazda yüzde 0,3 artış gösterirken, yıllık artış yüzde 2,7 ile beklenenden yüksek seviyelerde gerçekleşti. Aylık enflasyon, ocak ayından bu yana, yıllık enflasyon ise şubattan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

Diğer yandan, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) haziranda bir değişim göstermedi ve yıllık bazda yüzde 2,3 ile tahminlerin altında bir artış kaydedildi.

Haziran ayına ait perakende satış verileri ise güçlü bir toparlanma işareti sundu. Perakende satışlar, aylık bazda yüzde 0,6 artış göstererek beklentilerin üzerinde bir performans sergiledi. Bu durum, mayıs ayında yaşanan yüzde 0,9’luk sert düşüşün ardından, haziran ayında birçok kalemde artış yaşandığını ortaya koydu.

Eski Başkan Trump’ın gümrük tarifeleriyle ilgili açıklamaları yatırımcıların dikkatini çekti. Trump, Avrupa Birliği ve Meksika’dan yapılan ithalata yönelik yüzde 30 gümrük vergisi uygulanacağını açıkladı. Bu durum, küresel ticaret gerilimlerini artırarak yatırımcıların güvenli limanlara yönelmesine neden oldu.

Trump’ın, Ukrayna’daki savaşın 50 gün içinde sona ermemesi durumunda Rusya’ya yüzde 100 ikincil gümrük vergisi uygulanacağına dair açıklaması da piyasalarda dikkat çekti. Analistler, Rusya’ya yönelik yaptırımların hemen uygulanabileceği endişelerinin, Moskova’ya 50 gün ek süre tanınmasıyla hafiflediğini belirtti. Ancak emtia ürünlerinde arz endişelerinin fiyat artışlarına sebep olduğu ifade edildi.

Bu gelişmelerin ardından, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yüzde 4,44 seviyesinde kapatırken, dolar endeksi yüzde 0,6 artışla 98,5’e yükseldi.

DEĞERLİ METALLER REKOR SEVİYELERİ TEST ETTİ

Değerli metaller, geçen hafta içindeki yoğun haber akışında dalgalı bir seyir izledi. Altın, üç haftanın zirvesini görürken; gümüş, yaklaşık 14 yılın, platin de 11 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı.

Gümüşün ons fiyatı, hafta boyunca sert dalgalanmalar yaşadı ve 39,13 dolara kadar çıkarak Eylül 2011’den bu yana en yüksek seviyeyi gördü; ancak bu seviyeden geri çekilerek haftayı negatif kapattı. Analistler, gümüş talebinin güneş enerjisi sektöründen bulunduğunu belirterek, arz açığını vurguladı.

Platinin ons fiyatı, yükselen bir ivme ile 1.485 dolara çıkarak son 11 yılın en yükseğini gördü. Ancak analistler, platin fiyatlarının üçüncü çeyrekte yavaşlayabileceği konusunda uyarıda bulundu.

Paladyum fiyatı da yaklaşık iki yılın en yüksek seviyelerini test etti. Hafta içinde 1342,71 dolara kadar yükselen paladyum, Haziran 2023’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Yükselişte, Rusya’dan gelen arz kesintisi endişelerinin etkili olduğu belirtildi.

Bu gelişmelere paralel, değerli metallerde ons bazında fiyatlar, platinde yüzde 1,6, paladyumda yüzde 2,1 değer kazanırken, altında yüzde 0,2 ve gümüşte yüzde 0,6 değer kaybı yaşandı.

BAZI METALLERE MAKROEKONOMİK DESTEK

Baz metallerde ise karışık bir seyrin hâkim olduğu gözlemlendi. Çin ve ABD’den gelen makroekonomik veriler fiyatlamalar üzerinde etkili oldu. Çin’in ikinci çeyrekte yıllık olarak yüzde 5,2 büyümesi, baz metaller üzerindeki endişeleri azalttı.

ABD’de güçlü perakende satışlar ve iyimser tüketici güveni verileri, baz metallere yönelik talep görünümünü destekledi. Bakır fiyatları, Trump’ın ithal bakıra yönelik yüzde 50 gümrük vergisi açıklamasının ardından yaşanan artışla birlikte, Çin’e gitmesi beklenen bazı yüklerin ABD’ye yönelerek fiyat baskısı oluşturdu.

Endonezya hükümetinin, ABD ile gerçekleştirdiği ticaret görüşmelerinde nikel ihracatını yeni tarifelerden muaf tutmaya yönelik pazarlık yapması, fiyatlar üzerinde belirgin bir etki yaratmadı. Nikel piyasasındaki arz fazlası ve paslanmaz çelik sektöründeki yavaşlama nedeniyle fiyatlar üzerinde baskı devam etti.

Bu hafta tezgah üstü baz metallerde bakır fiyatları yüzde 0,2, alüminyumda yüzde 0,1 değer kaybederken, çinkoda yüzde 2,8, kurşunda yüzde 1 ve nikelde yüzde 0,2 değer kazandı.

PETROLDE ARZ RAHATLIĞI

Petrol fiyatları, dalgalı bir seyir izlerken arz kaynaklı endişeler ve talep sinyalleri fiyatlamalar üzerinde etkili oldu. Dolar endeksinin yükselmesi de baskı oluşturdu. Trump’ın Rusya’ya yönelik uygulayacağı yaptırımların altını çizmeden önce petrol fiyatları yükseldi; ancak yaptırımların hemen uygulamaya konulmayacak olması, arz kesintisi endişelerini azalttı.

Diğer yandan, Irak’ın kuzeyindeki petrol sahalarına düzenlenen insansız hava aracı saldırıları ve İsrail’in Suriye’ye yönelik operasyonları arz kaygılarını artırdı. Temmuz’un ilk iki haftasında küresel petrol talebi günlük ortalama 105,2 milyon varil seviyelerinde gerçekleşti.

Doğal gaz piyasasında ise hava koşulları belirleyici bir rol oynadı. ABD’de yaz sıcaklıklarının artması, klimalara yönelik talebi artırarak doğal gaz tüketimini yükseltti. ABD vadeli doğal gaz fiyatları, temmuz ortasında beklenen sıcak hava dalgası nedeniyle olumlu bir performans sergiledi.

Bu gelişmelerle Brent petrolünün varil fiyatı yüzde 2 düşerken, New York Ticaret Borsasında işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) bazında fiyatı yüzde 6,8 değer kazandı.

TARIM EMTİADA TARİFE GERGİNLİĞİ

Tarımsal emtialarda karışık bir seyir gözlemlenirken, tarife endişeleri, özellikle Rusya ve Ukrayna gibi önemli üretici bölgelerde yaşanan kuraklık ve hasat gecikmeleri arz kaygılarını artırdı.

Trump’ın Avrupa ve Meksika menşeli tarım ürünlerine yönelik tarife artışı planı, fiyatlamalar üzerinde etkili olmaya devam ediyor.

Soya fasulyesi ve mısırda güçlü işleme faaliyetleri ile Çin’in artan ithalatı fiyatlara destek sağlar iken Güney Amerika’daki kuraklık ve yağış dengesizlikleri de gündemdeki yerini koruyor. Bu hafta Chicago Ticaret Borsasında, kilo başına fiyatlar soya fasulyesinde yüzde 2,7, mısırda yüzde 3,3, buğdayda yüzde 0,4 artarken, pirinçte yüzde 3,3 azalma kaydedildi.

Kahve piyasasında ise ABD’nin Brezilya’ya uygulayacağı yüksek gümrük tarifeleri konuşuluyor. Bazı ithalatçılar, bu vergi yükünden kaçınmak amacıyla Brezilya kahvesini 1 Ağustos’tan önce ABD limanlarına ulaştırmaya çabalıyor. Intercontinental Exchange’te libre bazında kahve fiyatları yüzde 6,3, şeker yüzde 1,3 ve pamuk ise yüzde 2 artış gösterdi. Kakaonun ton başına fiyatı ise haftayı yüzde 5,8 azalışla kapattı.

Emtia Piyasalarında Jeopolitik Riskler ve Artış
Yorum Yap
Bizi Takip Edin