1. Haberler
  2. Gündem
  3. “KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Yeni Vizyon ve Barış”

“KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Yeni Vizyon ve Barış”

featured

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51. yıldönümü nedeniyle düzenlenen kutlama etkinliklerinde Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki Resmi Geçit Töreni’nde bir konuşma yaptı. Tatar, 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yıldönümünü coşkuyla kutlamanın sevincini ifade ederek, Kıbrıs Türk halkı açısından bu tarihsel olayın önemini vurguladı. Türk askerinin Kıbrıs’a gerçekleştirdiği deniz ve hava çıkarmasının Kıbrıs Türk halkı için tarihteki en büyük mutluluk anlarından biri olduğunu belirten Tatar, “Aralık 1963’te başlayan ve ‘Kanlı Noel’ olarak anılan olayların Kıbrıs tarihinin utanç verici sayfaları arasında yer aldığını” belirtti. Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından iki halk arasında silahlı çatışma yaşanmamış olmasının bu gerçeğin en net kanıtı olduğunu ekledi. Tatar, hedefin Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak olan kanlı saldırıların, yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine ve pek çok kişinin göç etmesine sebep olduğunu ifade etti. “Dünya devletleri, bu vahşete kayıtsız kalırken, Kıbrıs Türkü 60 yıl önce adada benzer bir zulme maruz kaldı” dedi. 15 Temmuz 1974 tarihinde Yunan Cuntasının destek verdiği Enosis amaçlı kanlı darbenin, Kıbrıs Türklerini yok etmek için gerçekleştirildiğini hatırlattı. Kıbrıs Barış Harekatı’nın, bu bağlamda şekillendiğini belirtti.

“YENİ BİR SİYASETİ GÜNDEME GETİRMEMİZ GEREKİYORDU”

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığına adaylık sürecinde, 1968’den bu yana süregelen müzakerelerin kalıcı bir sonuca ulaşmadığını ve artık yeni bir siyaset geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Rum tarafının, “Kıbrıs Cumhuriyeti” adı altında uluslararası tanınmanın avantajlarından yararlandığını, bu süreçte Kıbrıs Türk halkının üzerindeki izolasyon ve ambargoların devam ettiğini belirtti. Tatar, “Halkımızın her bir ferdi, bu haksız ve hukuksuz uygulamaların mağduru olmuştur” diye konuştu.

Ayrıca KKTC’nin uluslararası alanda maruz kaldığı haksızlıklara ve Rum tarafının çözüm sürecinden uzak tutumlarına da dikkat çekti. “Rum yönetimi, Annan Planı’na ‘hayır’ demesine rağmen Avrupa Birliği üyesi olmaya devam etti. 2017 yılındaki Crans Montana görüşmelerinde masayı terk eden yine Rum tarafı oldu” dedi. Rum yönetiminin, Kıbrıs Türk halkını oyalayarak milli iradenin zayıflayacağı yanılgısına kapıldığını kaydeden Tatar, yeni bir müzakere sürecinin yalnızca halklarının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tanınmasıyla başlayabileceğini, bu konuyu 4 yıl önce Cenevre’de yapılan zirvede dile getirdiğini vurguladı. “Doğrudan uçuş, doğrudan ticaret ve doğrudan temas haklarımızı kararlılıkla talep etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ev sahipliğinde yapılan üç gayriresmi zirvede, Kıbrıs Türk halkının iradesiyle geliştirdikleri iki devletli çözüm fikrini ısrarla gündeme getirdiklerini açıkladı. “Bu zirveler, BM Genel Sekreteri’nin bizzat yönettiği önemli bir diplomatik platform olmuştur” dedi. Bu yapı, iki tarafın eşit statüsüne dayalı bir katılım modelini ortaya koyuyor.

“RUM YÖNETİMİ UZLAŞMAZ TAVRINI SÜRDÜRÜYOR”

Rum yönetiminin Kıbrıs’taki ilişkileri normalleştirme çabalarına, duraksama getiren tutum ve davranışlarını eleştiren Tatar, “Rum liderinin kibirli tutumuna rağmen daha önceki zirvede uzlaşmaya varılan altı başlığın yanı sıra dört yeni konuda da ortak anlayış sağlandı. Bu, devlet politikamızın sonuç üreten bir vizyon olduğunu gösteriyor. Ancak, Kıbrıs Türk halkını hiçbir zaman eşit görmeyen Rum yönetimi, bu zirvede de uzlaşmaz tavrını sürdürmüştür. Enerji ve su gibi iki halkın yararına olan konularda işbirliğini reddeden bu zihniyet, geçişlerle ilgili önerilerimize de çeşitli bahanelerle karşı çıkmaktadır” şeklinde konuştu. Her iki tarafın da geçişlerde zorluk yaşamasının tek nedeninin Rum yönetimi olduğunu da sözlerine ekledi. Tatar, uyuşturucuyla mücadele konusunda dahi işbirliğini kabul etmeyen Rum yöneticilerin bu insani konuda bile birlikte hareket etmediğini belirtti. “Türkiye tarafından dile getirilen, ada üzerindeki tüm kısıtlamaların kaldırılması ve su ve enerji gibi temel ihtiyaçlarda kapsamlı iş birliği talebini ilk aşamada sürdüreceğiz” dedi.

“KIBRIS TÜRK HALKI, YENİ VİZYONUMUZLA KARARLI VE EŞİT BİR AKTÖR OLARAK SAHADADIR”

Tatar, Rum tarafından önerilen diyalog ve iş birliği girişimlerine henüz olumlu bir geri dönüş almadıklarını belirtti. Süreci itibarsızlaştırmaya çalışanlara yönelik bir mesajda bulunan Tatar, “Bu süreci sorgulayanların, adadaki gerçekleri ve uluslararası diplomasinin değişen dinamiklerini göremedikleri ve net bir duruş sergileyemedikleri aşikardır. Ben, halkımız adına BM nezdindeki en yüksek seviyede temsil gücümüzle, üçüncü kez aynı platformda ve aynı dirayetle yer aldım” dedi. Kıbrıs Türk halkının, Rum tarafının iradesine bağlı kalmaksızın, yeni bir vizyonla kararlı ve eşit bir aktör olarak sahada yer aldığını dile getirdi. Kendi halkını küçümseyenlerin, halk iradesine yaptıkları saygısızlığın farkında olmaları gerektiğini belirtti.

“ESKİ DÜNYA DÜZENİNİN YIKILDIĞI VE YENİSİNİN KURULMADIĞI BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ”

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Milli değerlere sahip çıkarak, her türlü saldırıya rağmen yolumuzdan şaşmadan Türkiye ile birlikte ilerlemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Türk Devletleri Teşkilatı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle yeni siyasetlerini anlattıklarını ve uluslararası arenada başarı elde edeceklerinden emin olduklarını ifade etti. “Eski dünya düzeninin yıkıldığı ve yenisinin henüz kurulmadığı bir dönemden geçiyoruz” diyen Tatar, Kıbrıs Türk halkının ve adanın barış ve huzuru için Türkiye’nin garantörlüğünün ve Türk askerinin varlığının öneminin net bir şekilde hissedildiğini belirtti.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM YAKLAŞIMIMIZI KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”

Güney komşularının İsrail ve Fransa gibi ülkelerle olan ilişkilerinin adada yol açabileceği sorunlar hakkında uyarılarda bulunan Tatar, “Uluslararası diplomasinin her platformunda KKTC’yi anlatarak, Kıbrıs Türk halkının haklarını savunan iki devletli çözüm yaklaşımımızı ısrarla dile getireceğiz. Dünyanın dört bir yanında KKTC’yi tanıtmak için azimle çalışıyoruz” dedi. Türk Devletleri Teşkilatı ve diğer uluslararası kuruluşlarla yüksek düzeyde görüşmeler gerçekleştirdiklerini hatırlatan Tatar, bu çabalarının bir sonucu olarak, ülke bayrağı ile en üst düzeyde temsil edildiklerini belirtti. “Anavatan Türkiye’ye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a destekleri için teşekkür ediyorum. Türkiye, ‘Terörsüz Türkiye’ süreciyle birlikte, uluslararası alanda önemli bir güç olma yolunda ilerlemektedir” ifadelerini kullandı.

“SAĞLAM DEVLET, SAYGIN GELECEK”

Kıbrıs Türkünü yalnızlaştırmak amacıyla yürütülen algı operasyonlarına rağmen, Türkiye’den daha fazla destek gördüklerini dile getiren Tatar, “Yeni Cumhuriyet Yerleşkemiz, Cumhurbaşkanlığımız, Cumhuriyet Meclisimiz ve Yüksek Mahkememizle birlikte, ‘sağlam devlet, saygın gelecek’ vizyonumuzun bir sonucudur. Türkiye, Altyapı projelerimizin gelişimi için her yıl desteğini artırmakta ve yeni ekonomik iş birlikleri gerçekleştirmektedir. 1-4 Mayıs tarihlerinde düzenlenen TEKNOFEST 2025’e yüz binlerce insanımız katıldı ve bu etkinlik KKTC’nin bilişim üssü olma hedefini güçlendirdi” dedi. “KKTC’ye Fiber Dönüşüm Protokolü’nün imzalanmış olması, ülkemizin izolasyona karşı güçlü bir karşılık oluşturduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yıldönümünü büyük bir heyecan ve gurur ile kutladıklarını, özgürlük mücadelesinin önderi Dr. Fazıl Küçük’ü, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı ve Kıbrıs Türklerinin mücadelesine katkı sağlamış Türk devlet adamlarını rahmetle andı. Tatar, Türkiye’ye, Türk ordusuna ve şehitlere şükranlarını sunarak, sözlerini “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramımız kutlu olsun. Ne mutlu Türküm diyene” diyerek tamamladı.

“KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Yeni Vizyon ve Barış”
Yorum Yap
Bizi Takip Edin