Hindistan’da, büyücülük iddiaları nedeniyle 2 bin 500’den fazla kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Bu vakaların çoğu kadınlardan oluşuyor.
Son olarak Bihar eyaletine bağlı Tetgama köyünde yaşanan dehşet verici olayda, bir ailenin beş üyesi büyücülükle suçlanarak acımasızca öldürüldü. Aile üyeleri, bu trajik cinayetten sadece üç hafta sonra bile yaşadıkları kaybın acısıyla başa çıkmaya çalışıyor.
BBC’nin haberine göre, Manisha Devi (ismi değiştirilmiştir), 6 Temmuz gece yarısında en karanlık gecesini yaşadı. Gece geç saatlerde, akrabalarının evinin önünde toplanmış bir kalabalık, sabah ilk ışıklar doğmadan önce beş kişiyi katletmişti.
Hindistan’daki bu cinayet olayları, münferit bir durum olarak değerlendirilmiyor. Ulusal Suç Kayıt Bürosu, 2000-2016 yılları arasında büyücülük şüphesiyle öldürülenlerin sayısının 2 bin 500’ü geçtiğini bildirmekte. Ancak Tetgama’daki cinayetler, bir ailenin beş ferdinin bir arada hedef alınması bakımından dikkat çekiyor.
DEZAVANTAJLI TOPLULUKLAR ARASINDA YAYGIN
Büyücülük inancı ve buna bağlı batıl inançların, Hindistan’daki dezavantajlı kabile grupları arasında yaygın olduğu belirtiliyor. BBC, cinayet gecesine dair bilgileri edinmek için kurbanların yakınları, polis ve yetkililerle görüştü. İddialara göre, gece Ramdev Oraon adındaki bir köylü, hasta yeğenini kurbanların evine getirmişti. Manisha Devi, gencin yerde yattığını ve köyün şeytan çıkarıcısının çeşitli ritüeller gerçekleştirdiğini aktardı.
HASTALIKLARDAN ONLARI SORUMLU TUTTU
Manisha Devi, başka bir akraba ve hayatta kalan kişinin polise yaptığı şikayette, şeytan çıkarıcısının “Kato Devi ve Babulal’ın karısı Sita Devi’yi cadı ilan ettiğini ve Ramdev’in ailesindeki hastalıkların ve ölümlerin sorumlusunun bu kişiler olduğunu” öne sürdüğünü belirtti.
“Kato dışarı çıkarıldı ve hasta genci iyileştirmesi için yarım saat süre verildi. Sita Devi, komşu köyünde annesini ziyaret ettikten sonra döndüğünde ailesinin durumunu görmek için geri dönmesi istendi” şeklinde ekledi.
Tanıklık eden başka bir akraba, Kato’nun köy halkına mantıklı bir şekilde yaklaşmaya çalıştığını, ancak kalabalığın öfkesinin daha da arttığını söyledi. Manisha Devi, “Babulal ve Manjit durumu yatıştırmaya çalıştığında, kalabalık onlara da saldırdı. Rani Devi ise kocasını korumaya çalışırken vuruldu. Sita Devi geri döndüğünde, oğlu ile birlikte aynı talihsizlikle karşılaştı,” diye konuştu.
CANSIZ BEDENLERİ GÖLETTEN ÇIKARILDI
Dilekçede, “Kalabalık, sopalar, çubuklar ve keskin silahlarla donanmıştı. Beş kurban, iple bağlı olarak köyün göletine sürüklendi ve bu süreçte onlara saldırı ve taciz gerçekleştirildi” denilmektedir.
Şikayete göre, kurbanlar benzine bulanarak ateşe verildiğinde “yarı ölü” durumdaydılar. Cesetleri çuvallara konulup traktörle taşındı. Olayın ardından, üst düzey bir polis yetkilisi, kurbanların diri diri yakıldığını ve köy yakınlarındaki bir göletten çıkarıldığını açıkladı. Olayın akabinde ilgili memur görevden alındı ve yerine Sudin Ram atandı. Olayla bağlantılı olarak, şeytan çıkarıcı dahil dört kişi tutuklanırken, diğerlerinin kaçtığı bildirildi.
