INTECRO Robotik, otomotiv ve yan sanayi, savunma sanayisi, havacılık, gemi inşa, iş makineleri, ağır vasıta, araç üstü ekipman, vagon ve raylı sistemlerin de aralarında bulunduğu birçok sektöre yönelik endüstriyel robot tabanlı üretim ve proses çözümleri geliştirmekte ve tesis etmektedir.
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şen, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, “Artık robotik teknolojinin yer almadığı neredeyse bir endüstri kalmadı.” ifadesini kullandı.
Şen, savunma ve havacılık sektörlerinin bu teknolojik gelişmelerden faydalandığını belirtirken, “Gelişmiş ülkelerde mühimmat veya roket üretiminde faaliyet gösteren birçok firma, yeni nesil üretim teknolojilerini sürekli olarak entegre ediyor ve yaygınlaştırıyor.” dedi. Bu durumun kalite, seri üretim, hız ve performans odaklı üretimi artırdığını vurgulayan Şen, INTECRO olarak 2013 yılından beri savunma endüstrisine robotik ve otomasyona dayalı üretim sistemleri kurmaya başladıklarını aktardı. MKE ve Roketsan gibi önemli firmalara üretim sistemleri geliştirdiklerini ve tesis ettiklerini belirten Şen, bu firmaların seri üretim ihtiyaçlarının oldukça yoğun olduğunu kaydetti.
Havacılık sektöründe de TUSAŞ ve ASELSAN ile projeler gerçekleştirdiklerini dile getiren Şen, “ASELSAN’a seri üretim odaklı yeni yatırım süreçlerinde çözüm ortağı olarak çalışmalarımız devam ediyor. Yeni nesil üretim teknolojileri arasında robotik sistemlerin yer aldığı çözümler sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Robotik teknolojilerin yanı sıra dijital ikiz kavramının yeni nesil üretim teknolojilerinde önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Şen, “Artık fabrikalar öncelikle dijital ikiz olarak model alınıyor. Belirli programlar ile üretim yapıları kurgulanarak gerçek fabrikalara dönüştürülüyor.” dedi. Şen, aynı zamanda yeni nesil fabrikalarda makinelerin ve üretim hatlarının gerçek zamanlı olarak birbiriyle bağlantılı çalışarak izlenebildiğini ifade etti.
Robotik ve dijital ikizin yanı sıra, savunma ve havacılık alanında dikkat çeken bir diğer teknolojinin sensör füzyonu olduğunu belirten Şen, üretim sistemlerinde bu teknolojinin öneminin arttığını söyledi. Ayrıca kontrollü sistemler, servolu yapılandırmalar ve akıllı manipülatörlerin yine üretim teknolojilerinin vazgeçilmez unsurları arasında yer aldığını ifade etti. Kalıp ve fikstür teknolojilerinin de yıllar boyunca önemini yitirmediğini belirten Şen, bu teknolojileri 2013 yılından itibaren farklı kurumlarla entegre ettiklerini ekledi.
MKE’de nüfuz edici bomba ve piyade tüfeği, ASELSAN’da ise atom mühimmatı üretimi için gerekli montaj hatlarının kurulumu gerçekleştirdiklerini ifade eden Şen, günümüzde MKE ve ASELSAN için farklı mühimmat ve elektro-optik sistemlere yönelik seri üretim odaklı teknolojiler geliştirmeye devam ettiklerini söyledi.
– YENİ ROBOTLAR HAZIRLIĞI SÜRDÜRÜYOR
İmalat ve teslimatını tamamladıkları robotik sistemler hakkında bilgi veren Şen, bu sistemlerin yüksek mukavemette zırh çeliklerinin birleştirilmesi gibi kaynaklı üretim süreçlerinde kullanılacağını belirtti. Robotik sistemlerin iş parçalarını yüksek hassasiyetle konumlandırabildiğini vurgulayan Şen, bu sistemlerin hataları tespit ederek üretim süreçlerini yönlendirme özelliklerine sahip olduğunu ifade etti. “Robotların sezgisel ve adaptif olması, ufak hataları görüp tolere edebilmesi kaliteli üretimin sürdürülebilirliğini sağlıyor.” şeklinde konuştu.
Ağır imalat endüstrisi için milimetrenin yüzde 5 hassasiyetinde kaynak yapabilen birçok robotik sistemin hazır olduğunu aktaran Şen, “Verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirmek için gece gündüz çalıştık ve robotlarımız üretime hazır.” ifadelerini kullandı.
– TOGG’UN BATARYALARINDAN GEMİ İNŞA VE VAGON SANAYİNE
INTECRO Robotik Genel Müdürü Serhat Uğural, üretim teknolojileri alanında birçok sektöre çözüm sunma konusunda önemli bir stratejik ortak olduklarını belirtti. Yurt içinde ve yurt dışında birçok proje tamamladıklarını dile getiren Uğural, son yıllarda belirli sektörlerde uzmanlaşmaya yönelik bir strateji izlediklerini vurguladı.
Tersaneye yönelik inovatif çözümler geliştirdiklerini belirten Uğural, şu bilgileri paylaştı: “Savunma-havacılık, otomotiv ve elektromobilite ile genel endüstriler, sunduğumuz hizmetlerin ana alanlarını oluşturuyor. Bursa’daki şirketimiz otomotiv ve elektromobilite sektörüne yönelik çalışmalara odaklanmış durumda. Örneğin, yerli otomobil markası Togg’un bataryalarını üreten SİRO firmasının üretim hatlarının büyük bir bölümü INTECRO tarafından tesis edildi. Şu anda yollarda dolaşan her Togg marka aracın bataryası, INTECRO’nun kurduğu üretim hatlarından çıkmaktadır. Ayrıca Renault ve TOFAŞ gibi otomotiv üreticilerine de çeşitli üretim teknolojileri geliştiriyoruz.”
Genel sektörlerde seri üretim için robotizasyon ve makineleşmenin zorluklarına değinen Uğural, “Bu alanlar zorlu olmakla birlikte, farklı teknolojilerin birleşimi ile birçok ürün ve işlevsel teknoloji geliştirdik.” dedi. Son olarak, ‘makine zekası AR-GE programımız’dan ortaya çıkan ‘Self Programming’ teknolojisinin, robotların üretimdeki aşamaları otonom olarak inceleyip uygulamalarına imkan tanıdığını açıkladı. Uğural, Bilinch markası ile piyasaya sürülen bu teknolojinin, RMK tersanesi ile işbirliği içerisinde kurulan robotik kaynak sistemleri ile büyük ilgi gördüğünü aktardı.
Bir diğer uzmanlık alanlarının lokomotif ve vagon endüstrisi olduğunu ifade eden Uğural, yük ve yolcu vagon gövdeleri ile boji üretimi için tesis edilen birçok robotik üretim hattının bulunduğunu belirtti. TÜRASAŞ, Vako Vagon, Gök Rail gibi firmalarla gerçekleştirdikleri iş birliklerinin Türkiye’nin gelişimine katkıda bulunmasından memnuniyet duyduklarını vurguladı. Ayrıca, yerli ve yabancı birçok firma için metale şekil veren robotik teknolojiler kurduklarını da sözlerine ekledi.