Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi, Sağlık Bakanlığı’ndan aldığı ruhsatla Türkiye’nin akciğer nakli gerçekleştiren üçüncü merkezi olduğunu duyurdu. Bu gelişme, organ nakli alanında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Üniversitenin rektörü Prof. Dr. Özkan, organ nakli denildiğinde Akdeniz Üniversitesi’nin ilk akla gelen isimlerden biri olduğunu belirterek, haberi aldığında büyük bir heyecan duyduğunu ifade etti. Özkan, bu durumun kendisi için büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu vurguladı.
Üniversite, 50 yıl önce organ nakli felsefesiyle kurulduğunu hatırlatan Özkan, Akdeniz Üniversitesi’nin dünyada çok çeşitli organ nakillerinin gerçekleştirildiği bir merkez olduğunu aktardı. “Böbrek, karaciğer, kalp, pankreas, kornea, Türkiye’nin ilk yüz nakli ve dünyanın ilk rahim nakli gibi birçok başarılı operasyona ev sahipliği yaptık. Artık akciğer nakli yapabilen Türkiye’deki üçüncü kurum olduk ve bu, bize büyük bir değer katıyor.” dedi.
Akciğer naklinin hayati bir müdahale olduğunu ve bu alandaki rehabilitasyon ile enfeksiyon takibinin son derece önemli olduğunu kaydeden Özkan, merkezdeki ekibin bu iki alanda geniş bir tecrübeye sahip olduğunu dile getirdi.
“Bu yıl 126 böbrek, 29 karaciğer ve 10 kalp nakli yaptık”
Özkan, geçen yıl ince bağırsak nakli için gerekli adımların atıldığını da hatırlatarak, akciğer nakli ile Akdeniz Üniversitesi’nde yapılamayan nakil kalmadığını vurguladı. Ameliyat sonrası hastaların hayatta kalma oranı ve yaşam kalitesinin önemli olduğunu belirten Özkan, Akdeniz Üniversitesi’nin bu konuda oldukça başarılı olduğunu ifade etti.
Bu yıl içinde 126 böbrek, 29 karaciğer ve 10 kalp nakli gerçekleştirdiklerini de sözlerine ekleyen Özkan, organ naklinde en kritik noktanın kadavradan nakil olduğunu açıkladı. “Canlıdan her organı almak mümkün değil. Kalp nakli canlıdan yapılamazken, karaciğer ve böbrekler de hastalara risk oluşturabilir. Bu nedenle kadavra bulunması büyük bir avantaj.” dedi.
Özkan, beyin ölümü gerçekleşmiş bireylerin organlarının kullanılabileceğine dikkat çekerek, organ bekleyen birçok kişinin bulunduğunu ve herkesi organ bağışında duyarlı olmaya davet etti. “Organ verin, can verin.” mesajını iletti.
